Çanakkale Deniz Muharebesi (1654)
Birinci Çanakkale Deniz Muharebesi, Kaptan-ı Derya Kara Dev Murat Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması'nın 16 Mayıs 1654'te bir Venedik Cumhuriyeti Donanması ile Çanakkale Boğazı önlerinde yaptığı deniz muharebesi. 1645–1669 döneminde Girit'in Fethi sırasında Osmanlı-Venedik Savaşları'nın bir evresidir.
Çanakkale Deniz Muharebesi (1654) | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Girit'in Fethi | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Venedik Cumhuriyeti | Osmanlı İmparatorluğu | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Giuseppe Delfino | Kara Dev Murat Paşa | ||||||
Güçler | |||||||
16 kalyon yelkenli gemi 2 mavna 8 kadırga |
30 kalyon yelkenli gemi 6 mavna 40 kadırga |
Nedenleri
Bu deniz muharebesi Venedik Cumhuriyeti tarafından idare edilen Girit adasını fethetmek için Osmanlı Devleti'nin adaya gönderdiği kara güçlerinin denizden iaşesi ve takviyesi için Osmanlı Devleti'nin İstanbul ve civarından yaptığı ulaşımı kesmek için Venedik'in denizden Çanakkale Boğazı'nı kapatıp, ablukaya almak hedefi ile yaptığı Çanakkale Boğazı önüne ve içine yaptığı hücumlardan ve Osmanlı Donanması'nın buna engel olmak için yaptığı çabalardan ilkidir.
Venedik Cumhuriyeti 1654 deniz muharebe ve ulaşımı sezonunun başında birçok Hollandalı ve İngiliz Akdeniz korsanlığı yapan gemiler kiralayarak desteklediği bir donanma filosunu Venedikli soylu Giuseppe Delfino komutasında Ege Denizi'ne göndermişti. Bu Venedik filosu yolda 3 gemiyi deniz kazası sonunda kaybettikten sonra, 16 Nisan'da Çanakkale Boğazı ağzına yetişmişti. Venedik filosunda 19 kalyon, 2 mavna ve 8 kadırga bulunmaktaydı. Filo komutanı Giuseppe Delfino'nın komutan gemisi 'San Giorgio grande adlı Venedikli kalyonu idi. Bu filonun ikinci kaptanı Venedikli soylu Daniele Morosini ise bir kadırgada bulunmakta ve Venedik filosunun 8 kadırgasına diğer bir Venedikli soylu Francesko Morosini "kadırga komutanı" olarak komuta etmekteydi.
Osmanlı Devleti Girit'e 1645'te asker çıkartma yapmış; adanın büyük bir kısmını eline geçirmiş ve 1564'te Kandiya Kuşatması ile uğraşmaktaydı. Tersane-yi Amire'de büyük gayretlerle o yıl büyük bir donanma kurulmuştu. Akdeniz'de Tunus beylerbeyliği ve Trablusgarp Beylerbeyliği deniz filoları da destek için çağrılmışlardı. Bu filolar Venedikliler ve bağdaşıklıkları gemileri ile karşılaşmadan Çanakkale Boğazı'na gelmeyi başarmışlardı. Kaptan-ı Derya Kara Dev Murad Paşa komutasında 30 yelkenli kalyon, 6 mavna veya mahon ve 40 kadırgadan oluşan bir filo İstanbul'dan 10 Mayıs'ta ayrılmış ve Çanakkale Boğazı'nın hemen Ege Denizi ağzına 15 Mayıs'ta varmıştı.
Muharabenin gelişmesi
Kaptan-ı Derya'nın harp planına göre, Boğaz'ın ağzını korumakla görevli geride ihtiyat olarak bırakılan filodan ayrı olarak, Ege'ye çıkması hedeflenen donanma filosu harp düzeni ile üç sıra halinde önce Boğaz'ın ağzını tutacaktı. Bu filonun birinci sırasında yelkenli kalyonlar, ikinci sırasında mavnalar ve son sırasında ise kadırgalar vardı. Sonra, bu harp düzeni bozulmadan Ege Denizi'ne açılmak planlanmıştı.
Venedik amirali ise 15 Mayıs'ta harekâta geçti. Delfino'nun planı Venedik gemilerinin Osmanlı filosunun kenarlarında beklemeleri ve Osmanlı gemileri Ege'ye doğru ilerleyip onları geçtikten sonra, geriden Osmanlı filosuna hücum etmek idi.
Fakat Venedik harekâtı komutanın planına uymadı; Venedik gemilerinin çoğu hızla kendileri için planlanmış mevkilere doğru hareketa geçtiler. Fakat bu harekât koordineli olmadı. Filonun çoğunluğu hızla ilerleyip Defino'nun kalyon komuta gemisi San Giorgio grande ile ikinci komutan Daniele Morosini'nin 'Aquila d'Oro adlı gemisini ve 'Orsola Bonaventura (kaptanı Sebastiano Molino), ile Margarita adlı kalyonları ve 2 mavna ile 1 kadırgayı da arkada desteksiz bıraktılar.
İlerleyen Osmanlılar geride kalmış Venedik gemilerine yetiştiler. Bir büyük Osmanlı kalyonu Venedik komutan gemisi Aquila d'Oro kalyonuna hücum etti; ama Venedikliler bu Osmanlı gemisini ele geçirmeyi başardılar. Fakat tam bu sırada bu mevkiye 5 diğer Osmanlı gemisi yetisti. Bu gemiler hem Venediklilerin eline geçen Osmanlı gemisini hem de Venedik komutan gemisi olan Aquila d'Oro kalyonunu ateşe verdiler. Yine geride kalmış bir kadırgada olan Venedik ikinci komutanı Daniele Morosini bir sandal ile hücuma uğrayan gemisinden kaçmakta iken yakalanıp esir edildi. Venedik kadırgalar kaptanı "Francesko Morosini" muharebede öldü.
O günkü çatışmalar sonucu Venediklilerin 2 kalyonu ve 1 kadırgası yanarak battı ve 1 Venedik kadırgası Osmanlılar eline geçti. Venedik donanmasının zayiatı 10 ölü 40 yaralı olarak verilmiştir; ama gerçekte bu zayiatın daha büyük olduğu çok daha olasıdır. Osmanlı kayıpları ise 2 yelkenli kalyon ve 1 kadırganın yanıp kaybolması ve olasılıkla 1 mavnanın da kaybıdır.
Katılan gemi envanteri
Bu deniz muharebeye katılan gemilerin envanteri şöyledir:
Venedik Cumhuriyeti
Giuseppe Delfino komutasındaki donanma: (Çoğunluğu İngiliz ve Hollandalılardan kiralanmış).
San Giorgio grande (Komutan gemisi)
Aquila d'Oro (Hollandalı Gouden Arend) - Yandı
Concordia (Hollandalı Eendracht)
Casa di Nassau (Hollandalı Huys van Nassau)
San Zorzi (Giorgio) piccolo (HollandalıKleene Sint Joris)
Aquila Coronato (Hollandalı Kronede Arend)
Orsola Bonaventura (İngiliz Ursula Bonaventure) - Yandı
Anna Bonaventura (Îngiliz Anne Bonaventure)
San Michiel
Spirito Santo
Apollo
Margarita
San Giovanni
Conte Sdrin/Conte Desdrin
Genovese grande
Pinco Tremartino
2 mavna
8 kadırga - Francesko Morosini'nin komuta kadırgası yandı, 1 diğeri Osmanlılara teslim oldu
Osmanlı Devleti
Kara Dev Murat Paşa komutasındaki donanma:
- 30 kalyon - 2 tanesi yandı
- 6 mavna - 1 tanesi battı
- 40 kadırga- 1 tanesi battı
- Boğaz'ın ağzını korumakla görevli ihtiyat filosu 14 kalyon 22 kadırga
Sonuç
Bu deniz muharabesinden sonra Ege Denizi ulaşımı Osmanlılara açılmış oldu. Venedik filosu ile Osmanlı donanması büyük Ege Denizi alanında küçük gemi grupları ile birbirinden kaçıp takip etme stratejisini uygulamaya başladılar. O yaz bir büyük deniz hücumu veya muharebesi olmadı.
Ege ve Akdeniz'de kampanya mevsimi sona erdikten sonra, Venedikliler bu deniz kıyılarında bulunan liman ve kalelerine çekildiler. Osmanlı ordusunun Girit'te bağlanmış olması dolayısıyla bu üslere hücum edilemedi. Osmanlı donanması bunu da yapamadı. Donanmanın mensupları arasında çok sayıda yeniçeri bulunmaktaydı. Bunlar kişi kendi kışlalarında geçirmek istemekteydiler. Bu nedenle Osmanlı donanması Çanakkale Boğazı'ndan geri dönerek İstanbul'a geri geldi.
Böylece bu deniz muharebesi ile 1654'te kazanılmış olan stratejik avantaj Osmanlılar için kayboldu.
Ek okuma
- Anderson,R.C. (2005 orj.1952), Naval wars in the Levant 1559-1853, Liverpool:Liverpool University Press ve Martino ISBN 1-57898-538-2. (İngilizce)