Bozkır dönemi Türk mimarisi
Bozkır dönemi Türk mimarisi, bozkır yaşam biçimini benimsemiş Türklerde görülen mimaridir. Türkler tamamen göçebe yaşam değil, yarı-göçebe yaşam sürmekteydiler.
Bozkır Türk mimarisi tarihi
Bozkır mimarisinin tarihi İskitlerle başlar. İskitler Neapolis gibi az sayıda da olsa şehirler yapmış köy ve kasaba hayatı oluşmuştur. Gene de İskitler bütün Türk toplulukları gibi daha çok göçebe bir yaşam sürmeyi tercih etmiş, çok az sayıda kişi şehirlerde yaşamıştır.
Hunlarda mimari örnekler
Hunlar daha çok savaş kuleleri veya ona benzer küçük yapılar bırakarak çok fazla mimari açıdan bozkır mimarisi etkilememiştir. Asıl Büyük Hun Devleti parçalandıktan sonra Çin sınırları içinde kurulan küçük Türk devletçikleri kurulmuş ve bunlardan birkaçı tamamen yerleşik hayata geçmeyi başarmıştır. Bunların çoğu asimile olarak her yönüyle Çinleşmişlerdir. Bundan sonra çoğu Çin mimarisinden esinlenip kurdukları minik köy kasaba vb. yerlerde bu mimariyi kullanmışlardır. Bu dönemde yapılan en önemli eserler Hai Bao Ta adlı pagoda ve Tongwancheng adlı şehirdir. Hai Bao Ta Çin'in en eski pagodasıdır ve Büyük Hun döneminde yapılmıştır. Yapılmasını Büyük Hun imparatoru Helian Bobo emretmiştir ve pagoda 11 katlı ve sade bir mimari içermektedir. Tongwancheng ise Çin'in Shaanxi eyaletinde bulunur ve 419 yılında kurulmuştur. Özgün bir mimari yapı içermektedir, doğu ve batı bölümlerinden oluşur. Şehrin doğu tarafında bir bürokrat sarayı, batı tarafında ise hükümdara ait bir saray bulunur. Tongwancheng 10. yy.'da boşaltılmıştır ve kalıntıları ayaktadır.
Göktürkler'de örnekler
Göktürkler'de yazıtlar, heykeller, su kanalları vb. açıdan gelişme gösterir. Aynı zamanda Orhun abidelerinin bulunduğu kısım mimari açıdan ayrıca önemlidir. Orhun'da devasa kaplumbağa, koç gibi canlıların ve ayrıca devlet görevlilerinin heykellerine, balballara, taş yollara, üç büyük yazıta ve yazıtların bulunduğu alanda içinde resimlerin vb. bulunduğu bark adı verilen küçük bir yapıya ( yapı günümüzde bulunmamaktadır ) ve günümüzde sadece taşları kalmış olan sunaklara rastlanır. Aynı zamanda Tötö kanalıda Göktürkler döneminde yapılmıştır. Bunun haricinde bilinen bir mimari unsur yoktur.
Uygur dönemi
Uygurlarda tamamen şehirleşmeye geçilmiştir. Başta özgün bir mimari olam Uygur mimarisi sonradan Çin ve İslam etkileriyle özelliği değişmiş bir mimaridir. Bu dönemde özelliği değişmeyen Ordu-Balık, Beş-Balık, Yar-Balık ve Por Bayın adlı şehirlere rastlayabiliriz. Uygur mimarisinde temel yapım malzemeleri kepiç ve tuğladır. Ayrıca bu dönemde İslamlaşmanında etkisiyle birlikte kubbesel yapılarada rastlanılabilir.
İslamlaşmanın etkileri
İlk başta Karahanlılar'la başlar daha sonra Uygurlar'ada sıçrar özellikle bu mimariyi kullana bozkır devleti Timur-Babür Devleti'dir. Bu dönemde artık mimarimize göre pers prensi ve islam mimarisi baskın gözükür.
Bozkır mimarisinde yapılar
Evler genellikler tahta veya kerpiçten yapılırdı ve çoğunda bir mimari üslup bulunmazdı. Mimari üslubun bulunmaması ise yazın yaylaklerda, yurtlarda kışın ise geçici olarak evlerde yaşamalarıdır. Nüfusun çoğu göçebedir, şehir hayatı yaşayanların sayısı azdır. Saraylarda ise, saraylar genellikle tahtadan yapılırdı, ama tahtadan olmayıp başka malzemelerle yapılanlarda vardır. Ve sarayların sayısı bir değil birkaç taneydi. Neredeyse her bir sarayda bir tigin ( veliaht prens ) otururdu.