Kâ‘b el-Ahbâr
Kâ‘b el-Ahbâr veya tam adıyla Ebû İshâk Kâ‘b b. Mâti‘ b. Heynû‘ el-Himyerî el-Yemânî (ö. 32/652-53 [?]) kaynaklara göre Yemenli bir yahudi iken Müslüman olmuş Benî İsrâil’e dair rivayetleriyle tanınan tâbiî. İslam peygamberi Muhammed zamanında Yemen'e giden Ali ile görüşerek İslamiyet'i kabul ettiği,[1] Halife Ebû Bekir devrinde müslüman olduğu,[2] veya Halife Ömer döneminde Medine’ye geldiği, halifenin Kudüs’te bulunduğunu öğrenince oraya giderek kendisiyle görüştüğü ve onun huzurunda müslüman olduğu kaydedilmektedir. Kâ‘b’ın müslüman oluşuyla ilgili olarak bazı garip hikâyeler de uydurulmuştur.[3]
Kâ‘b’ın verdiği bilgilere Hz. Ömer’in merak gösterdiği, kendisinden tavsiye istediği ve tavsiyelerine uyduğu rivayet edilmiş[4], ancak bazı şeyleri nakletmekten vazgeçmediği takdirde kendisini Medine’den süreceğini söylediği belirtilmiştir[5]. İbn Mes‘ûd, rivayetlerinde yer alan gerçek dışı hususlar sebebiyle onu eleştirmiş[6]. Kâ‘b, İsrâiliyat’a dair rivayetleri ve bazı sahâbîlerin onun hakkındaki beyanları dikkate alınarak muasır bazı müellifler tamanından eleştirilmiştir. M. Reşîd Rızâ, Kâ‘b’ın bu tür rivayetleri İslâm’a soktuğundan söz ederken kulluk tezahürlerinde de samimi olmadığını söyleyecek kadar ileri gitmiş ve onun bu tarafının pek çok hadisçiye gizli kaldığını ileri sürmüş[7], Kâ‘b’ı sika kabul eden âlimleri yanılıp aldanmakla suçlamıştır[8]. Reşîd Rızâ’nın bu yaklaşımını Ahmed Emîn ve Ebû Reyye gibi müellifler daha da ileri götürmüş, bu eleştirilere yapılan karşı eleştirilerle tartışma günümüzde de önemini korumuş ve Kâ‘b’ı bu eleştirilere karşı savunanlar da olmuştur[9].
Buhârî'nin Muâviye b. Ebû Süfyân’dan naklettiği ifade[10], bir taraftan Kâ‘b’ın güvenilir kişiliğine işaret ederken diğer taraftan cerh ve ta‘dîl açısından rivayetlerinin tamamen sorunsuz olmadığını göstermektedir. Buna göre Muâviye, Kâ‘b’ın Ehl-i kitap’tan rivayette bulunanların en güveniliri olduğunu söylemiş, ancak rivayetlerinin, içinde bulunması muhtemel gerçek dışı şeyler açısından incelenmesi gerektiğine dikkat çekmiştir.[3]
Bişr b. Sa'îd’in: "Allah'a yemin olsun ki biz Ebû Hureyre'nin meclisinde bulunurduk, O bize Rasûlullah’tan ve Ka'b el-Ahbâr'dan rivayet ederdi. Ebû Hureyre kalkıp gittikten sonra bizimle birlikte oturan bazı insanların, Rasûlullah’ın hadisini Ka'b'ın sözü, Ka’b’ın sözünü de Rasûlullah’ın hadisi diye naklettiğini işitirdim. Allah'tan korkun ve hadis konusunda korunun!" dediği belirtilir.[11]
Ebû Hureyre'nin Ka'b ei-Ahbar'dan etkilenerek "israiliyat" nakleden rivayetlerinin adeta Tevrat ve Talmud'un bir kopyası gibi olduğu şeklinde görüş de mevcuttur.[12]
Doç. Dr. Ebubekir Sifil, Kâ'b ile ilgili olarak şöyle bir açıklama yapmıştır: O, İsrailiyat nakilcilerinden birisidir. O, “Yeryüzünde tek karış toprak yoktur ki Allah Teala orada kıyamete kadar cereyan edecek hadiseleri Musa’ya indirdiği Tevrat’ta zikretmiş olmasın”[13] diyen, İsrailiyat kitaplarında haber verildiğini öne sürerek Ömer’in şehid edileceğini önceden söyleyen (oysa kendisi Ömer’e suikast düzenleyenlerle birlikte görülmüştü;[14]) birisidir! Dolayısıyla onun söylediği sözün dinî bakımdan bir kıymet ifade etmesi için behemehal ya kimden aldığının bilinmesi veya İslamî nasslar’ın tasdikinden geçmiş olması gerekir![15]
Kaynakça
- Vâkıdî (ö. 207/823), el-Meġāzî, III, 1082-1083
- Zehebî (ö. 748/1348), Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, I, 52; İbn Hacer (ö. 852/1449), Tehẕîbü’t-Tehẕîb, VIII, 438-439
- TDV İslam Ansiklopedisi, Kâ‘b el-Ahbâr
- İbn Ebû Şeybe, VII, 49; Ebû Nuaym, V, 365, 368, 371, 386, 389, 390; VI, 44
- Ebû Zür‘a ed-Dımaşkī, I, 544; Ebû Nuaym, V, 374-375
- Kurtubî, XIV, 357), sahâbe arasında Kâ‘b’ın rivayetlerine karşı olumsuz tutum ortaya koyan başka isimlerin de bulunduğu zikredilmiştir (Müsned, II, 486; Mes‘ûdî, II, 348-349; İbn Hacer, el-İṣâbe, III, 316
- Tefsîrü’l-Menâr, VIII, 449
- Remzi Na‘nâa, s. 169-170
- meselâ bk. M. Hüseyin ez-Zehebî, s. 95-104; M. Acâc el-Hatîb, s. 317-330; Muhammed b. Muhammed Ebû Şehbe, s. 100-105
- Buhârî, “İʿtiṣâm”, 25
- İbn Kesîr, Ebu'l-Fidâ İmâduddîn İsmail b. Ömer (774/1372), el-Bidâye ve'n-nihâye, thk. Ahmed Abdülvehhâb Fetih, ( Kahire: Dâru'l-Hadîs, 1414/1993), VIII: 112.; Sema Tombul, Bir Devlet Politikası Olarak Hz. Ömer'in Hadis Rivayetleriyle İlgili Tutumu (Bişr b. Sa'îd isminin yanında parantez içinde soru işareti bulunmaktadır.)
- Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karataş ve UGAN, Dinî Rivayetler
- İbn Abdilberr, el-İstî’âb, III, 1287; İbn Hacer, el-İsâbe, V, 465
- el-Kevserî, Makâlât, 39
- Ebubekir Sifil, Bu Hal-i Pür-Melal’e Ağlanır Mı, Gülünür Mü?-4, 2006 Vikipedi politikasına göre Hz. ve (r.a.) gibi ibareler çıkarılarak alıntılanmıştır.