Kemik iletim

Kemik iletim sesin iç kulaktaki duyma organlarına kafatası kemikleri yoluyla ulaşıp işitilmesidir.

Kemik iletimin hava iletimden farkı şu yöntemle kolayca ve belirgin bir şekilde gözlemlenebilir. Bir telli sazın tellerini tınlatın, dinleyin, daha sonra sazın kolunun ucunu hafifçe ısırarak tekrar tınlatın, ikinci işitilen sesin birincisinden farkı kemik iletim yüzündendir.

Bir telli çalgı aletini diyapazonla akort ederken titreyen diyapazonun sapı azı dişleri arasına sıkıştırılırsa kemik iletim sesin kolayca duyulmasını sağlar, böylece ellerin her ikisi de akort etmek için serbest kalmış olurlar..[1]

Kemik iletim bazı kulaklıklarda kullanılmaktadır. Bunun iyi tarafı hava iletimiyle gelen sesleri engellememesi, insanın kulaklık yüzünden çevresinde olan bitenleri duyabilmesini engellememesidir. Bir başka iyi yönü de gelen sesi başkalarının duymasının daha da zor olmasıdır.

Kemik yoluyla gelen sesin aslına genellikle beklenen şekilde sadık kalamaması da bir kusur olarak görülebilir. Bir başka olası kusur da hava yoluyla gelen sesin iç kulaktaki duyu organlarına verebileceği zarara karşı orta kulağın doğal bir korunma oluşturması (kulak zarı refleksi tensor tympani kası ile stapedius kasını 40 ms içinde gerdirip koklea içindeki kıllara ulaşan titreşimleri zayıflatır), kemik yoluyla gelen sese karşı ise böyle bir korunmanın bulunmamasıdır. Yani kemik iletimli, ve yüksek sesleri elektronik yöntemlerle azaltmayan bir kulaklıkla şiddetinden emin olamıyacağımız sesleri dinlemek işitme duygusunu zedeleyebilir.

Kişi kendi sesinin kaydedilmiş halini tanıyamaz çünkü konuştuğunda kemik iletim yüzünden kendisi hep başka karakterde bir ses duymuştur.[2] Genellikle daha kuvvetli ve daha pes bir ses bekler.[3]

Diğer kullanım alanları

  • Su altı ve yüksek gürültülü ortamlarda haberleşme
  • Yalnızca bir kulakta olan işitme kaybının teşhisinde
    • Weber testi diapazonu bıyık ortasına bastırıp iki kulak arasında duyum farkı sorarak
    • Rinne testi diyapazonu önce şakak kemiğine bastırıp, kemik iletimle işitme bitesiye kaldırıp kulak önüne getirip ne işitiğini sorarak.
  • İşitme engellilerin işitebilmesi için yardımcı aletler
  • Google Glass[4]
  • Konuşan pencere (toplu taşıma taşıtlarının pencerelerine başını dayayan yolculara reklam duyuran düzenek [5][6]).

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. Dan Fox (1996). Teach Yourself to Play Mandolin. Alfred's. Alfred Music Publishing. 4 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2015.
  2. Brent Zupp (2 Mart 2012). "Why Does Your Voice Sound Different on a Recording?". Wanderings. Brent Zupp. 26 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2013.
  3. Zhi Cai; Alan G. Madsen; Douglas G. Richards; Martin L. Lenhardt (2002). "Response of Human Skull to Bone Conducted Sound in the Audiometric to Ultrasonic Range" (PDF). Response of Human Skull to Bone Conducted Sound in the Audiometric to Ultrasonic Range. Virginia Commonwealth University. 21 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2013.
  4. Charles Arthur (2 Temmuz 2013). "Google Glass – hands-on review". The Guardian. 15 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2013.
  5. Catherine McMahon; Phillip Nakad (12 Temmuz 2013). "Bone conduction: the new front in guerilla advertising". The Conversation Australia. 26 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2013.
  6. Leo Kelion (3 Temmuz 2013). "Talking train window adverts tested by Sky Deutschland". BBC News. 8 Temmuz 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2013.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.