Müstezat
Kelime anlamı olarak çoğalması istenilen, artmış anlamına gelir. Günümüzde bu anlamıyla fazla kullanılmamaktadır. Bir edebiyat terimi olarak, her dizesine bir küçük dize eklenmiş divan edebiyatı nazım türünü ifade eder. Günümüzdeki kullanımı yaygın olarak edebiyat terimine işaret eder. Bir uzun, bir kısa şekilde yazılan divan edebiyatı nazım şeklidir. Murabba, muhammes, rubai, kıta, beyit gibi şekillerle birleştirilerek yazılgelmiştir. En çok "gazel müstezat" şeklinde yazılmıştır. Bir nazım şeklinin her mısrası veya her beytinin sonuna aynı ölçüde bir kısa mısra ekleyerek meydana getirilir. Eklenen kısa mısralara "ziyade" denir. Türk edebiyatına Arap edebiyatından geçmiştir. İlk örnekler Nesimi'ye aittir. Şeyhi, Nevai, Necati gibi birçok şair de müstezat yazmıştır.[1]
Örnek
Müstezat- ı Necati Beğ
Kapunda beni istemeyen derbeder olsun
Olsun begüm olsun
Bin zar oluban derd ile benden beter olsun
Olsun begüm olsun
Kaynakça
- Eski Türk Edebiyat El Kitabı, Grafiker Yayınları, Prof. Mustafa İsen, Prof. Dr. Muhsin Macit,Mustafa İsen,Filiz Kılıç,Dr. Osman Horata,İ. Hakkı Aksoyak