Peştamal
Peştamal hamamda belden aşağısını örtmek için kuşanılan veya çalışırken elbiselerin kirlenmemesi için belden itibaren sarılan dokuma bezdir. Doğu Karadeniz Bölgesi kadınlarının günümüzde bile kullandığı geleneksel giyim eşyası olup, ipekli olanlarına Fota,Futa denilmektedir. Türkçeye Farsçadan girmiştir.[1]
Yapısı
Peştamal renkli çubuklu desenli olur. Keten ya da pamuk ipliğinden dokunur. Boyu bir metreden uzun eni 75–80 cm kadardır. Eskiden peştamalların iki ucuna enlemesine işlemeler yapılırdı. Tümüyle sırma işlemeli peştamallar de vardır. Bazı peştamallar ise, üstlerine beyitler yazılarak süslenirdi. Farklı şekillerde kullanılır. Anadolu peştamalının birinci kullanılış biçimi hamam peştamalıdır. Kadın erkek olarak ayrılır. Erkekler belden aşağı, kadınlar koltuk altlarından itibaren kullanırlar. Enleri daha geniş, kenarları püsküllüdür. Diğer kullanılış şekli ise giysilik peştamallardır. Çeşitli yörelerde dolay peştamal olarak adlandırılan bu tür, genellikle çizgili, desenli, pamuklu dokumalardır. Tarlada, bahçede, evde, pazarda önlük olarak kullanılır. Renk ve ölçüleri yöreye göre değişmektedir. Karadeniz bölgesinde İnebolu - Akçaabat arasında kırmızı beyaz, Sürmene'de kırmızı-siyah, Gümüşhane'de bordo-beyaz veya kırmızı-beyaz, Rize'de kavuniçi-siyah peştamaller giyilmektedir. Artvin'de ise genelde siyah peştamaller giyinilmektedir.
Yapımı
Doğu Karadeniz bölgesinde feretiko adı verilen el tezgâhlarında tarlada ekilen kenevirin dokunması suretiyle kadınlar tarafından üretilmekteydi.
Tarihi
Dikdörtgen şeklinde dokuma bir bez olan peştamal en ilkel giysilerdendir. Örneğin Mısır Medeniyetlerinden günümüze kalan rölyeflerde giyim biçimi, kalçaların etrafına sarılan dört köşe peştamaldır. İnsanlığın başlıca giyim eşyası olarak doğan peştamal giderek hem şekil değiştirmiş hem de çeşitlenmiştir. Osmanlı döneminde esnaf loncalarında bir zanaatı öğrenenler çıraklık ve kalfalığa geçtikten sonra usta olacakları zaman bir peştamal kuşanma töreni düzenlenirdi. Peştamal kuşandıktan sonra artık dükkân açmak isteyen usta tutacağı yerin durumuna göre mal sahibine peştamallık denen bir para öderdi.