TKP/ML Hareketi
TKP/ML Hareketi (Türkiye Komünist Partisi/Marksist Leninist Hareketi), 1976-1994 arasında faaliyet gösteren yasa dışı devrimci örgüt. 1972’de İbrahim Kaypakkaya tarafından kurulan TKP/ML’nin dışarıda faaliyeti devam ettiren Koordinasyon Komitesi tarafından; eski TKP/ML tezlerinin bir kısmının özeleştirisi yapılarak kurulmuştur.
1973 yenilgisi sonrası
İbrahim Kaypakkaya’nın 18 Mayıs 1973’te Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceyle öldürülmesi ve kadroların ezici çoğunluğunun yakalanmasıyla başlayan dağınıklık süreci 1974 ve 1975’te dışarıya çıkmaya başlayan bazı kadroların bir Koordinasyon Komitesi oluşturmasıyla geride bırakıldı. TKP/ML’nin ilk Merkez Komitesi’ni oluşturan İbrahim Kaypakkaya, Muzaffer Oruçoğlu, Ali Taşyapan, Arslan Kılıç, Cem Somel, Ali Mercan ve Almanyalı Kadir’den (gerçek ismi herhangi bir belgede ifşa edilmemiştir) Kaypakkaya öldürülmüş, yakalanan Oruçoğlu ve Kılıç uzun cezalara çarptırılmış, Somel ise devrimci mücadeleye devam etmeyeceğini belirtmiştir. Polisin eline geçmeyen Taşyapan, Mercan ve Almanyalı Kadir ise kendileri gibi dışarıda kalan birkaç kadroyla birlikte ilişkileri sürdürmeye, potansiyeli dağıtmaya çalışır.
Grubun fiilen önderliğini yürüten Kılıç ve Oruçoğlu, polisteki tavrı görece iyi olan İrfan Çelik, Hikmet Şenses, Güner Alakoç, Ali Taşyapan gibi isimleri faaliyeti toparlamakla görevlendirir. 1975 yılı başlarında cezaevinden çıkan bu isimler, dışarıda kalan Ali Mercan ve Aziz Vatan’ın da katılımıyla bir Koordinasyon Komitesi oluşturur. Komite’nin diğer iki üyesi cezaevindeki Oruçoğlu ve Kılıç’tır.
Koordinasyon Komitesi dönemi
Giderek etkisizleşen Mercan bir süre sonra Koordinasyon Komitesi’nden çıkarılarak yerine Ziya Ulusoy alınır. Kısa bir örgütlenme faaliyetinin ardından kimi örgütsel ve ideolojik sorunları çözmek amacıyla İskenderun’da konferans niteliğinde bir toplantı yapılır. Bu toplantıda Türkiye’nin sosyoekonomik yapısının kapitalist olduğu tespit edilerek örgütün de bir parti değil partileşme yolunda bir hareket olduğu tespit edilerek TKP-ML Hareketi ismi benimsenir. Ancak bu değişikliklerin tepeden inme bir şekilde yapıldığı ve Kongre yapılmaksızın örgüt görüşlerinin değiştirildiğini öne sürerek Koordinasyon Komitesi’ne başkaldıran genişçe bir taraftar topluluğu cezaevindeki fahri üyelerin de desteğini alarak örgütten kopar. Ahmet ve Süleyman Cihan kardeşlerin başını çektiği ayrılan grup TKP/ML adını sürdürür. Eski kadroların ezici çoğunluğu Hareket tarafında kalsa da bu bölünme birçok yerde faaliyeti zayıflatır.
1977’da yayımlanmaya başlanan yasal yayın organı Halkın Birliği’nin ismiyle anılmaya başlanan örgüt, Maocu bir çizgide yer alıyordu.
1977 başlarında Halkın Birliği’nin (TKP/ML Hareketi) çağrısıyla Halkın Yolu (THKP-C/ML) ve Halkın Kurtuluşu (THKO)’nun dahil olduğu birlik görüşmelerine bir süre sonra Halkın Yolu’nun ısrarıyla Halkın Sesi (TİİKP) grubu da katılır. Ancak görüşmeler kısa sürede sonuçsuz kalır.
‘1 Ağustos Hizbi’
Yine 1977’de, o sırada örgütün fiili lideri konumundaki İrfan Çelik kısa süreli bir tutukluluk sebebiyle hapisteyken Hareket bir İleri Militanlar Toplantısı düzenler. İlk kez örgütsel normların şekillenmeye başladığı bu toplantıdan bir süre sonra 1 Ağustos 1978’de Üç Dünya Teorisi tartışmaları sürecinde daha sonra TKP/ML Yeniden İnşa Örgütü adını alacak olan grup hareketten kopar. Yasal yayın organının sahibi görünen Hayrabet Honca’nın da (Mayıs 1980’de ülkücü bir grup tarafından Kayseri’de öldürüldü) ayrılanlar arasında olması sebebiyle Halkın Birliği ayrılan tarafta kalır. Bunun üzerine Hareket, Devrimci Halkın Birliği adıyla yeni bir dergi yayımlamaya başlar. Bu süreçte TKP/ML Hareketi’nin büyük iller dışında güçlü olduğu bölgeler arasında Dersim ve Elbistan, Antep, Adana, Mersin gibi güney illeri öne çıkıyordu.
1979’da Maoculuğu reddederek AEP çizgisine yakınlaşan Hareket aynı yılın Nisan ayında ilk konferansını toplar. Bu süreçte MK düzeyindeki isimlerden Aziz Vatan ve yine Hareketin önde gelen isimlerinden Feryal Sarıoğulları çeşitli nedenlerle Hareketten ayrılır. Konferansta MK’ya seçilen Münir Dışkaya ise Adana’da yüzerken boğularak ölür. Daha önce MK dışına çıkarılmış olanlardan Ali Taşyapan 1981’de, örgütün 1976 sonrası çizgisini belirleyenlerden Hikmet Şenses de cezaevinden çıktığı 1983’te Hareketten ayrılır. 12 Eylül’e yaklaşırken ciddi bir tedbir alamayan Hareket Temmuz 1980’de eşi Mukaddes Erdoğdu’yla birlikte yakalanan Genel Sekreteri İrfan Çelik’in darbeden iki gün sonra Davutpaşa Askeri Cezaevi’nde kendini asmasıyla sarsılır.
12 Eylül sonrası faaliyet
Darbe sonrası peşpeşe gelen operasyonlarla faaliyeti ciddi bir darbe alan Hareket militanlarından Yücel Hazar 2 Kasım 1980’de Antep'te polis tarafından öldürüldü. Yine Hareket taraftarı Cennet Değirmenci 22 Mayıs 1982’de Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nde işkence sonucu öldü. İskenderun bölgesinden Ali Aktaş da 23 Ocak 1983’te idam edildi.
1986’da 2. Konferansını düzenleyerek faaliyetlerine hız verdi. 1988’de yasal yayın organı Emeğin Bayrağı yayımlanmaya başladı, onu 1989’da teorik yayın organı Doğru Seçenek izledi.
1989’da 3. Konferansını yapan Hareket kendisi dışında da TKİH, TİKB, TDKP ve o süreçte henüz örgütlenmekte olan TDKİH’i komünist olarak gördüğünü açıkladı ve söz konusu örgütlere birlik çağrısı yaptı. Çağrı TİKB ve TDKP tarafından olumsuz yanıtlanırken TKİH ve TDKİH ile görüşmeler başladı. Kurulan KBEK (Komünist Birlik Eşgüdüm Komitesi) yönlendirmesiyle sürdürülen süreçte bazı ilerlemeler ve eylem birlikleri sağlansa da 1991’in yaz aylarında Hareket’in 1972-79 dönemini komünist olarak nitelemekte ısrar etmesi nedeniyle tıkandı ve aynı süreçte TKİH ile TDKİH birleşti. TKP/ML Hareketi de aynı süreçte 4. Konferansını düzenledi.
Kayıplar
Bu süreçte bir cenazeye gitmek üzere aynı araçta bulunan beş Hareket taraftarı (Elif Tuncer, Hasan Üzüm, Celal Ölçmez, İmam Turan, Yusuf Üzüm) 10 Temmuz 1991’de bir trafik kazasında öldü. Hareketin gençlik içindeki önde gelen isimlerinden Hüseyin Toraman 27 Ekim 1991’de evinin önünden kaçırıldı ve gözaltında kaybedildi. Gerilla mücadelesi yürütmek üzere Kilis’ten ülkeye giren Hareket militanları Erdoğan Tatar, Ertan Uzunyayla, Hasan Çiçek, Mehmet Beşgen, Müslüm Akyol ve Saim Bozkurt da 27 Ekim 1992 tarihinde devlet güçleri tarafından öldürüldü.
Kasım 1992’de Hareket ciddi bir polis operasyonuna maruz kaldı. MK üyesi oldukları iddia edilen Ziya Ulusoy, Celal Meral ve Mehmet Üstündağ ile Hareketin gençlik örgütü GKH’ın (Genç Komünistler Hareketi) MK üyesi oldukları iddia edilen Mustafa Peköz, Ahmet Erkan, Hasan Polat, Zeki Gürbüz ve Ufuk Tan yakalandılar.
TKİH’le birlik
İlk görüşme sürecinin olumsuz sonuçlanmasına ve iki Hareket arasındaki güvensizlikleri artıran bazı yayınlara rağmen 1993’te birlik görüşmeleri yeniden başladı ve her iki örgütün Kongre ve Konferanslarını yapmalarının ardından süreç hızlandı. Birlik İradesi adlı iç yayın organında sürdürülen tartışmalar Ağustos 1994’te MLKP-K’nın (Marksist Leninist Komünist Parti-Kuruluş) kurulmasıyla tamamlandı ve TKP/ML Hareketi’nin örgütsel varlığı sona erdi.