Televizyonda bilimkurgu
Bilimkurgunun televizyonda ilk ortaya çıkışı, Bilimkurgunun Altın Çağı denilen 1930'lu yılların sonlarıdır. Özel efektler ve diğer prodüksiyon teknikleri, yaratıcılara gerçekliğin kısıtlamalarının sınırlamadığı hayali bir dünyanın yaşayan bir görsel imgesini sunmaya izin verdi.
Bilimkurgu konulu televizyon yapımlarının süreç ve yöntemleri
Mevcut gerçekliğin erişemeyeceği özellik ve kabiliyetlere sahip hayali ayarların ya da karakterlerin canlandırılması ihtiyacı, televizyon yapımının kullandığı özel yöntemlerin daha kapsamlı hale getirilmesine mecbur oldu.
20. yüzyılın çoğu boyunca, sahne pratisyenlerinin kullanımı kolaylaştırması adına sahnede kullanılması için sınırlı sayıda ürettiği modeller, efektler ya da animasyon teknikleri vardı ve bu tekniklerin çoğu pahalıydı. Yüksek başlangıç maliyeti ve düşük bakım maliyeti kombinasyonu, yapımcıları tüm sanatsal seçimleri etkileyen, bir dizinin temel konsepti içindeki bu teknikleri inşa etmeye itti.
1990'ların sonunda, gelişmiş teknoloji ve daha fazla eğitim ve de endüstride üretme hakkındaki çapraz eğitim, bu tekniklerin kullanımını kolaylaştırdı, sonrasında her bölümün yönetmeni bir ya da daha fazla yöntem kullanmaya karar verdi ve böylelikle serinin konseptinde bu tür sanatsal seçimlerin pişmesine artık gerek kalmadı.
Özel efektler
Özel efektler ("SPFX"), televizyondaki bilim kurgunun tarihi boyunca temel araç olmuştur: Işın tabancaları, kan fışkırmaları gibi çeşitli efektlerin taklit edilmesi için küçük patlayıcılar ve korku dizilerindeki kurbanları ve canavarları taklit etmek için korkunç protezler ve de Süperman rolündeki George Reeves’ın ip yardımıyla uçması örnek sayılabilir.
“Özel efekt” tüm teknikleri içeren geniş bir kavramdır ama efektlerin iki kategoride olması daha yaygındır. Görsel efekt (VFX), genellikle post-prodüksiyon sürecinde kullanılan ekrandaki görüntüyü fotografik ya da dijital manipüle etmeyi kapsar. Mekanik veya fiziksel efekt ise temel çekimler sırasında kullanılan sahne donanımları, fişekler ve diğer fiziksel metotları kapsar. Bazı efektler birçok tekniğin birleştirilmiş halidir; çekim sırasında bir ışın silahının ateşlenmesi için fişek gerekebilir ve sonra post-prodüksiyon sürecinde görüntüye parlayan bir optik çizgi eklenir. Dublörler de fiziksel efektlerin başka bir önemli kategorisidir. Genellikle özel efektlerin tüm türleri pre-prodüksiyon sürecinde dikkatle plânlanmak zorundadır.
Bilgisayar üretimli imgeleme (CGI)
Babylon 5, uzay giysilerinin içinde olan karakterler bile olmak üzere, uzaydaki tüm dış sahneler için CGI kullanılan ilk dizidir. Teknoloji bunu daha pratik hale getirdi, yani bugünkü modeller daha nadir kullanılır. 90’larda CGI pahalı işlemciler ve özelleştirilmiş uygulamalar gerektiriyordu ama 2000’lere kadar (on yıl), bilgi işlem gücü, geniş bir yazılım dizisi çalıştıran şahsi diz üstü bilgisayarların kapasitesine indirgendi.
Maketler ve kuklalar
Buck Rogers mat zeminli bir gökyüzünde kıvılcım saçan uzay gemileri sürerken, maketler en başından beri bilim kurgu televizyonunun gerekli bir aracı olmuştur. Orijinal Star Trek dizisi için şaşırtıcı bir dizi model gerekiyordu ve Yıldız Gemisi Atılgan farklı ihtiyaçlar için birkaç farklı ölçekte inşa edilmesi gerekiyordu. 90’larda CGI daha uygun fiyatta ve pratik olduğu için maketlerin kullanımı azaldı fakat bugün bile tasarımcılar zaman zaman animasyon yazılımlarında kullanımı için dijitalleştirilmiş ölçü maketleri çizerler.
Karakter modelleri kuklalardır. Gerry Anderson, özellikle Thunderbirds dizisi olmak üzere, modellerin ve minyatür setlerin olduğu bir evrende yaşayan kuklaların kullanıldığı bir dizi şov yarattı. ALF dizisi bir ailede yaşayan uzaylı birini anlatırken; Farscape dizisinde karakterler arasında iki kukla vardı. Stargate SG-1 dizisinde Asgard karakterleri yürüyen, oturan ve uzanan kuklalardı. Mystery Science Theater 3000 dizisinde, şovun ana (ve en ikonik) karakterleri olan Crow T. Robot ve Tom Servo, rastgele ev eşyalarından yapılmış kuklalardı.
Animasyon
Bilim kurgu ve fantezi televizyonu için yerçekimi, momentum ve fiziksel gerçeklik kısıtlamalarının tamamen özgür olduğunu gösteren ideal teknik animasyondur. Bir anlamda, tüm animasyon dizilerinin karakter ve objelerine gerçekçi olmayan yollarda performans sağlamasına izin verir, böylelikle hemen hemen hepsinin en geniş spekülatif kurgu kategorisine sığdığı kabul edilir (yani ödüller, eleştiriler, pazarlama vb. bağlamda). Animasyonun çizgi romanlara sanatsal yakınlığı, çizgi romanlardan çok fazla uyarlanan süper kahraman temalı animasyonların çok geniş miktarda olmasına yol açtı, öyle ki imkânsız karakter ve aletlere izin veren hem genç izleyicilerin hem de fantezi severlerin tercihi haline gelmesine neden oldu.
Aslında tüm animasyonlar 80’lerde artistler tarafından elle çiziliyordu fakat tekrarlanan görüntüler oluşturma görevini bilgisayar yoluyla Captain Power dizisinde yapılmaya başlanınca; 90’lardan itibaren elle çizilen animasyon tekniği terk edildi.
Canlı aksiyonda animasyon
Son yıllarda teknolojinin gelişmesiyle, özellikle büyük yazılım uygulamalarının geliştirilerek üreticilere bir şehir veya uzay istasyonuna fırtına oluşturmak için insan olmayan karakter ordularını dâhil etmesine izin verdiğinden beri, kullanımı daha yaygın hale geldi. Battlestar Galactica dizisinin yeni versiyonunda robotik klonlar genellikle animasyon karakterleridir, Stargate SG-1 dizisinde Asgard’da etrafta yürürken ya da birden fazla ekranda aynı anda görüntülenmesi de animasyonla olmuştur
Bilimkurgu televizyonunun ekonomisi ve dağıtımı
Genellikle bilimkurgu dizileri tıpkı diğer televizyon dizileri gibi aynı finansal kısıtlamalara tabiidir. Ancak yüksek yapım maliyetleri finansal riski de beraberinde getirir ve sınırlı izleyici kitlesi olsa da yapımın devamlılığı için iş durumu daha da karmaşıklaşır. Star Trek bölüm başı maliyetin 100.000 $’dan fazla tuttuğu ilk televizyon dizisidir, aynı şekilde Star Trek: The Next Generation dizisi bölüm başına maliyetin 1 milyon $ tuttuğu ilk dizidir.
Bilimkurgunun yenilikçi doğası, Sit-comlar ya da mahkeme dramaları gibi piyasada test edilmiş öngörülebilir formüllere güvenemez anlamına gelir: bütçe tahminlerine daha fazla değişkenlik tanıtan Hollywood ana akımı dışındaki yaratıcı yeteneklerin katılımı.
Geçmişte bilimkurgu konulu televizyon şovlarının çoğu aksiyon macera temalı, başta çocuklar olmak üzere her yaşa uygun tarzda aile dostu yapısını sürdürmüştür. Tüm bunlar oyuncak hatları, çizgi film uyarlamaları ve diğer lisanslamalar gibi etkin mağazacılıktı. Ancak büyük bölümü yetişkin temalı olan (cinsel durumlar, çıplaklık, küfür ve canlı şiddet gibi) genç izleyiciler için ve geri kalan izleyici kitlesini demografik ve mağaza potansiyeli olarak ciddi şekilde sınırlayan elverişsiz çok modern şovlar da vardı.
Algı, gerçeklikten daha fazlası; bilim kurgu dizilerinin iptal edilmesine neden oldu fakat mantıksız bir şekilde hayranların favori dizisi olmasına neden oldu ve genel nüfusa oranla bilimkurgu hayranlığı daha da çoğalmaya başladı. Ana akım dizileri daha çok kesin bölümlerden oluşuyordu, biten diziler izleyicilerine karakterlerin sonsuza dek mutlu bir şekilde ya da en azından normal olarak yaşadığını hayal etmesine izin veriyordu. Çözümlenmemiş şekilde açık bir sonla biten bilim kurgu dizileri akıllarda soru işareti bırakıyordu ve sadık izleyicileri arasında memnuniyetsizliğe neden oluyordu. Yaratıcı diziler de ana akım televizyon dizilerinden daha geniş bir şekilde yan hikâyeler gerektiriyordu, bilimkurgu dizisi devam eden büyük bir çatışmayı çözmek için birçok bölüm gerektiriyordu. Bilim kurgu televizyon yapımcıları bazen seyircinin ilgisini çekmek için sezon finalini dramatik bir cliffhanger bölümü olarak yapabilir ama bu finansal ortakları nadiren etkileyen kısa vadeli bir etkidir. Dark Angel dizisi, iptal edildiğinde kritik soruları cevapsız bırakmış bir cliffhanger bölümüyle biten dizilerden bir tanesidir.
Medya Fandomu
Medya fandomunun (hayranlık) en eskilerinden biri Star Trek fandomudur. Dizinin hayranları bilim kurgu fandomu aracılığıyla birbirlerini tanıdılar. 1968’de NBC kanalı Star Trek’i yayından kaldırmaya karar verdi. Bjo Trimble mektup yazarak Ulusal Fantezi Hayran Kuruluşu’yla bağlantı kurdu, toplandığı arkadaşlarıyla kanaldan dizinin yayın hayatına devam etmesi talebinde bulundu. Kanal yöneticileri benzeri görülmemiş bir yazışma dalgasında boğuldu ve diziyi yayında tuttular. Buna rağmen dizi devam ederken düşük reytingler aldı ve bir yıl sonra da yayından kaldırıldı. Paramount şirketinin çektiği birkaç filmden sonra kalıcı popülaritesi ortaya çıktı ve sonrasında 90’lardan önce Star Trek: The Next Generation adında yeni bir dizi çekildi. Bu dizi Amerikan televizyonundaki en popüler dramalardan biri hâline geldi.
Star Trek hayranları sayıca büyümeye devam etti ve ilk defa 70’lerde toplantılar düzenlemeye başladılar. Başka hiçbir dizi 90’lara kadar bu denli geniş bir hayran kitlesi çekmedi, Babylon 5 dizisi Star Trek hayranlarını ve daha önce medya fandomunda yer almayan çok sayıda edebi bilimkurgu hayranlarını çekti. Diğer diziler de artan sayıda takipçi çekmeye başladı. İngiliz dizisi Doctor Who benzer şekilde sadık bir takipçi kitlesi çekti.
90’ların sonunda eBay’da ünlülerin imzalı fotoğrafları için bir pazar ortaya çıktı ve bu aktörler için yeni bir gelir kaynağı yarattı. Daha önce ücretsiz olarak verilen imzalı fotoğrafları için para ödenmeye başlandı. Bu, daha az bilinen aktörler herhangi bir görünüş ücreti talep etmeden toplantılara gelecek kadar önemli hale geldi, sadece kendi imzalı fotoğraflarını satmalarına izin verildi (genellikle tanıtım fotoğraflarında). Bugün aktörlerin görüldüğü çoğu etkinlik ticari destekçiler tarafından organize edilir, yine de tıpkı Tronte Trek ve Shore Leave gibi bir dizi hayran yönetmeliği mevcuttur.
1985 dizisi Robotech en çok batının anime ilgisine katalizör olarak kabul edilir. Dizi, anime dünyasına genel ilgiyi arttıran Protoculture Addicts ve Animag gibi birkaç fanzinden esinlendi. Animenin, popüler anime video gösterileri formunda çıkan çevrilmemiş ve genellikle düşük kalitede VHS bootlegleri; bilimkurgu ya da çizgi roman toplantılarında kayda değer ilk ortaya çıkışıydı. 90’ların başlamasıyla, anime hayranları toplantılar düzenlemeye başladı. Bunlar hızla aynı topluluklardaki diğer bilim kurgu ve medya toplantılarından çok daha büyük boyutlara ulaştı, bazı şehirler şimdi beş ila on bin katılımcıyı çeken anime toplantılarına sahip. Çoğu anime toplantıları kâr amacı gütmeyen ve ticari etkinlikler arasında büyük gelir akışlarını idare eden ve ticari tedarikçiler ve profesyonel pazarlama kampanyalarıyla uğraşan gönüllü organizatörlerin oluşturduğu yerlerdir.
On yıllardır, bilimkurgu medya fandomunun çoğunluğu, modern varlığının çoğu için oldukça farklı ırksal bir demografisi olan her yaştan erkek tarafından temsil edilir. En çok duyurulan demografi, bilimkurgu hayranlarının ergen erkeklerden oluşmasıdır; kabaca aynı demografi Amerikan çizgi romanları için de geçerlidir. Kadın hayranlar her zaman mevcutken, sayıca çok daha az ve fandomda daha az göze çarpıyordu. Fanzinlerin popülaritesinin yükselmesiyle, kadın hayranlar daha fazla ses getirdi. 2000’lerin başlarında (on yıl), kadın karakterlerin daha belirgin olduğu diziler başladı. Çoğu dizide kadınların ana karakter, erkeklerinse yardımcı karakter olduğu görülmeye başlandı. True Blood dizisi buna örnektir. Aynı zamanda bu tür diziler kahramanca aksiyon-maceradan uzaklaşarak karakterlere ve onların ilişkilerine daha çok odaklandı. Bu, büyük çoğunluğu slash hayran-kurgu (gay ilişki içeren fanfictionlar) olarak kategorize edilen hayran-kurgunun (fanfiction) popülaritesinin artmasına neden oldu. Kadın hayranlar, hayran-kurgu yazarlarının çoğunluğunu oluşturur.