Transkültürel hemşirelik
Transkültürel hemşirelik, özellikle Avrupa'da yükselerek artan kültürlerarasılık sebebiyle farklı kültürel arkaplanlardan gelen insanlara bakım verme ihtiyacından ortaya çıkmış bir profesyonel hemşireliğin kültür ile ilişkisini konu edinen bir alt dalıdır. İlk olarak Madeleine Leininger tarafından ortaya atılan bu kavram, hemşireliğin yabancı kültürlere saygı göstererek, kültürel evrenselci bir anlayışla yapılması gerektiğini ileri sürer. Buna uygun olarak da yabancı kültürlerin değerleri, inançları, gelenekleri ve kültürel özgülüklerinin araştırılması ve anlaşılması ön plana çıkmaktadır.[1]
Yabancı kültürleri tanımanın, sağlık bakım kalitesini de yükselteceğini savunan transkültürel hemşirelik yaklaşımı, toplumun kültürel yapısını değerlendirme ve anlamada yardımcı olabilmektedir. Madeleine Leininger’i takip eden dönemde Purnell, Paulanka, Campinha-Bacote, Andrews, Boyle, Spector, Giger ve Davidhizar gibi farklı isimler de Leininger’ın fikirlerini temel alan, geliştirerek yeni farklı modeller üretmişlerdir.
Dipnotlar
- Gülbu TORTUMLUOĞLU, TRANSKÜLTÜREL HEMŞİRELİK VE KÜLTÜREL BAKIM MODELİ ÖRNEKLERİ, C.Ü. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi 2004, 8 (2).