Önceden ima etme
Önceden ima etme (İngilizce: Foreshadowing), bir romanda ya da filmde, olacak hakkında okur ya da izleyiciye önceden bazı ipuçları verme, anlatım tekniğidir.
Tekrarlayan gösterme ve Çehov'un silahı
Önceden ima etmenin en zor biçimidir. Hikâyede daha sonra kullanılacak bir unsurdan ima yoluyla bahsedilir. Genellikle karakterin kafasında geçen bir bahsetme ya da önemsiz görünen bir bahsetmedir. Çehov'un silahına ait bilinen bir örneği; Yapılan tasvir kesin olduğunda, duvara asılmış dolu bir silahtan bahsedilir. Çok daha sonra, bu silah duvardan kaldırılır ve ateşlenir. Bunun dışında, okuyucunun dikkatini çekmek için bu unsur zekice önceden ima edilebilir. Yazarlar hikâye genelinde objeye sıklıkla tekrarlayan referanslar verebilir.
Örneğin, Yüzüklerin Efendisi edebiyat üçlemesinde yazar Gollum karakterine sıklıkla tekrarlayan referanslar verir. Daha sonra, Gollum karakteri üçlemede aktif rol oynamaya başlar ve yüzüğün Mordor'a taşınması ve yok edilmesinde çok büyük roller oynar. Burada Gollum başlarda, Frodo Baggins karakterini yolculuk ederken uzaktan izleyen önemsiz görünen ve arkalarından gelen belli belirsiz bir karartıdır. Gandalf başta olmak üzere diğer karakterler yer yer ondan bahseder ve böylece okuyucunun dikkati çekilir.
Geleneksel kalıp
Bir başka erken dönem önceden ima etme stili ise geleneksel kalıp'dır. Geleneksel kalıp, hikâyeyi oluşturan ve ona biçim veren olayların, aksiyonların ve jestlerin düzenidir. İyi oluşturulmuş bir geleneksel kalıp, kendi kendini açığa çıkararak, seyirciye hikâye konusunun yapısını önceden görme ve farkına varma zevkine varma imkânı verir. Edebiyatta, klasik önceden ima etme, bir edebi araç vazifesi görür. Bu edebi araç vasıtasıyla yazar, genel inançlardan ya da bir sebep belirten bağlantılardan yararlanır. Bunlar, çoğu okuyucunun ve izleyicinin sahip olduğu bazı deneyimlerdir. Dolayısıyla beklenen özel bir olaylar zincirine neden olur. Romeo ve Juliet'te her iki ana karakter de ailelerinden vazgeçebileceklerini ve aşk içinde herkesten ayrı ve uzakta yaşabileceklerini erkenden belirtirler.
Flashforward ve red-herring
Red herring, seyirciyi yanıltmak, şaşırtmak veya yanlış yönlendirmek için tasarlanmış bir hiledir. Benzer bir araç da flashforwarddır. Ama önceden ima etme bir Flashforwardın aksine hikâyenin ilerisinde olacakları açıkça tasvir etmeden ipucu verir. Bununla birlikte bu iki teknik arasındaki fark çoğu zaman çok belirsiz olur. Bu teknik, gizem türü bir hikâyede ustaca ya da hilesiz yolla kullanıldığı zaman, çoğu olayda önceden ima edilen gerçek aynı zamanda red-herrings olarak basit seviyede doğal yollardan açıklanır. Böylece seyirci olayın nasıl sonuçlanacağına dair tahmin hatasına düşer.
Bunun gerçekleştiği örnek bir film Altıncı His'dir. Filmde psikolog karakterin evliliğindeki yabancılaşmayı ve iletişimsizliği tasvir eden sahneler vardır. Ve karakterinde dünyadanda yabacılaşma sorunları vardır. Psikolog ölüleri gördüğünü ve onlarla iletişime geçtiğini iddia eden bir çocuğu tedavi etmeye çalışır. Basit bir seviyede doğal yollardan açıklanan psikolog karakterin kendi sorunları filmin sonunda açığa kavuşur. Aslında psikolog da ölüdür. Ve diğer ölüler gibi çocukla iletişime geçebilmektedir. Burada seyirci basit ve doğal yollardan tasvirlerle yanıltılmıştır.
Kehanet ve alamet
Önceden ima etme, karakterlerin geleceği önceden bilmesi ile de gerçekleşebilir.[1] Bu, bir annenin, oğlunun bu yola devam etmesi durumunda kötü bir sona ulaşacağını öngörmesinden, açıkça geleceği görme kabileyeti olan bir karakterin bir ayin ile geleceği görmesine kadar çeşitlilik gösterir. Benzer şekilde, alametler, örneğin kırılan bir ayna, genellikle kötü şansın geleceğini ima eder.
Örneğin, Azınlık Raporu filminde geleceği önceden gören ve özel bir sıvı içinde yaşayan 3 kahin teknolojik aygıtlar sayesinde bir ayin gerçekleştirerek geleceği görürler. Gelecekten gelen bu görüntüler aygıtlar sayesinde suçlu ismi ve suç türü olarak bir polis şefine ulaşır. Böylece suçlular suç olmadan yakalamaktadır. Lakin bu ayinlerden birinde polis şefinin ismi yazılır. Polis şefi bunu gizler ve olayı çözmeye çalışır. Bu kehanetin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği seyircide bir beklenti oluşturur. Filmin dramatik anlaşmazlıkları da bu beklentiler üzerine kurulmuştur.
Diğer örnekler
Genellikle daha gizli bir kullanım ise önceden ima etmenin simgesel şekilde yapılmasıdır. Örneğin, Yüzüklerin Efendisi eserinde Gondor Krallığının simgesi olan ak ağaç krallık kralsız kaldığından beri yaprak açmamaktadır. Bu aynı zamanda krallığın kötü günlerini de simgelemektedir. Ağacın yaprak açması ise yeni kralın ve güzel günlerin geldiğinin habercisi olur. Simgesel önceden ima etme, kullanımına göre seyircide veya okuyucuda bir beklenti de oluşturulabilir.
Kaynakça
- Philip Martin, The Writer's Guide to Fantasy Literature: From Dragon's Lair to Hero's Quest, p 146, ISBN 0-87116-195-8