İbrahim Şâhidî
İbrahim Şâhidî (d. 1470 - ö. 1550), Mevlevi şair ve evliya.
Şâhidî İbrahim Dede | |
---|---|
Doğum |
1470 Muğla, Türkiye |
Ölüm |
1550 Afyonkarahisar, Türkiye |
Milliyet | Türk |
Vatandaşlık | Osmanlı Devleti |
Çocuk(lar) | Şuhudi |
Kariyeri | |
Dalı | Dini bilimler ve tasavvuf |
Etkilendikleri | Mevlana |
Asıl adı 'İbrahim' olup şiirlerinde kullandığı 'Şâhidî' mahlasıyla meşhurdur. Aşık Çelebi'ye göre Şahidi bu mahlası 'davada yaptığı şahitlik üzerine' almıştır.[1]
Yaşamı
Muğla'da[2] 1468 yılında[3] doğan Şâhidî İbrahim Dede, çocukluğunu Muğla'da geçirmiştir. İlk eğitimini de babası Hüdai'den almıştır.[4] On sekiz yaşına kadar Muğla'da kaldıktan sonra, İstanbul Fatih Medresesi ve Bursa Yıldırım Han Medresesi'nde ilim tahsil etti. Bursa'da kaldığı bu yıllarda tasavvufa yöneldi. Daha sonra yine Muğla'ya dönerek devrin ünlü alimlerinden birisi olan Şeyh Bedrettin'den tefsir ilmini öğrendi. Daha sonra Denizli'ye giderek mevlevi şeyhi Fani Dede (ö. 1504)'ye bağlandı. Yine burada Mevlana soyundan Paşa Çelebi'ye mürit oldu. Buradan Afyon'a giderek Sultan Divânî'nin (ö. 1530) sohbetlerine katıldı. Bu sırada tasavvufi açıdan kendisini geliştirdi. Sultan Divânî'nin ölümü üzerine yine Muğla'ya dönerek Seyyid Kemalleddin'in kurmuş olduğu Muğla Mevlevihanesi'nde 40 yıl şeyhlik yapmıştır.
Ölümü
Şâhidî İbrahim Dede'nin ölüm yeri ile ilgili iki görüş vardır. İlki Muğla'da öldüğüyle ilgilidir ki mezarı zaten Şahidi Camii'nin haziresindeki bir türbede babası Hüdai Dede ile yan yana bulunmaktadır.
Diğer görüşe göre, Şahidi her yıl Afyon'a giderek şeyhi Sultan Divânî'nin mezarını ziyaret etmeye başladı. Bu ziyaretlerden biridinde 1550 yılında burada vefat etti ve şeyhinin yanına gömüldü. Şahidi'nin Afyon'daki mezarı Sultan Divani'nin ön tarafında ve Abapuş-ı Veli'nin sırasında İlyas Çelebi'nin sağ tarafında idi. Buna göre Şahidi'nin mezarı ya sonradan Muğla'ya getirilmiş, veya Muğla'daki mezarı ona hürmeten yapılmıştır. Yine Semâhâne-i Edeb kitabında şairin Muğla'da yaşayıp Afyon'da öldüğü belirtilir.
Kitapları
- Divan:
- Gülşen-i Esrâr
- Gülşen-i Tevhid
- Gülşen-i Vahdet: 1536 yılında yazdığı 491 beyitlik bir mesnevidir.
- Tuhfe-i Şâhidî:
- Mevlid
- Şerh-i Gülistân
- Risâle-i Âfâķ-u Enfüs
- Sohbetnâme
- Gülşen-i İrfân
- Tırâşnâme
- Müşâhedât-ı Şâhidiyye
Resimler
- Kendi adını taşıyan ve mezarının bulunduğu Şahidi Camisinin avlu girişi
- Şahidi Camisinin ana girişi
Bibliyografya
- Abdülbaki Gölpınarlı, Mevlânâ'dan Sonra Mevlevilik, İstanbul, 1983
- Mustafa Çıpan, Muğlalı İbrahim Şâhidî Hayatı Edebî Şahsiyeti Eserleri, Divan ve Gülşen-i Vahdet, Tenkidli Metin, Yayımlanmamış Yüksek Lisans tezi, Gazi üniversitesi, Ankara, 1982
- Numan Külekçi, Şâhidî İbrahim Dede, Gülşen-i Vahdet, Akçağ Yay., Ankara, 1996
- Nuri Şimşekler, Şâhidî İbrahim Dede'nin Gülşen-i Esrûr'ı, Tenkildi Metin, Tahlil, Basılmamış Doktora tezi, Konya, 1998
- Ahmet Hilmi İmamoğlu, Muğlalı Şâhidî İbrahim Dede, Tuhfe-i Şâhidî, Farsça-Türkçe Manzum Sözlük, Muğla Üniversitesi Yayınları, Muğla, 2005
- Esrar Dede, Tezkire-i Şuarâ-yı Mevleviyye, (Haz.: İlhan Genç), Ankara 2000, s.421-424
- Mustafa Çıpan, Divane Mehmed Çelebi, Konya 2002
Dış bağlantılar
Kaynakça
- Muallim Naci, Esâmî, s. 181.
- Şahidi'nin memleketine dair Tuhfe-i Şâhidî adlı eserindeki meşhur manzumesinin ilk beyiti
Gedayem Şahidi-i Mevleviyem
Diyar-ı Menteşe'de Muğlaviyem şeklindedir - Namık Açıkgöz, Prof.Dr., MSKÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü
- Babası hakkında Şahidi Divanındaki beyit şu şekildedir:
Şâhidiyem Mevlevî-i ârifem gelsün bana
İsteyen sırr-ı Hudâyı ben Hüdâyî-zâdeyem