Abdullah Paşa Çeşmesi
Abdullah Paşa Çeşmesi, 1844 yılında zamanın Trabzon Valisi Hazinedarzade Abdullah Paşa tarafından yaptırılan, Trabzon'un Gülbahar Hatun Mahallesi'nde yer alan çeşme.[1]
Tarihçesi
Çeşme ilk olarak bugün Trabzon Taksim meydanında bulunan su makseminin önünde yer alıyordu. Daha sonra cadde genişletme çalışmaları sebebiyle maksem yıkılmış, çeşme ve çeşmenin kitabesi sökülüp Gülbahar Hatun Camii'nin yakınlarında bir yere atılmıştır[2].
Çeşmenin atıl vaziyetteki parçalarının alınıp bugünkü Zağnos Paşa kulesinin doğu girişindeki yerine inşası zamanın garnizon komutanı Hüsnü Göktuğ Paşa tarafından gerçekleştirilmiştir[2].
Mimarîsi
Çeşmenin cephesinde mermer taş levhalar kullanılmıştır. Çeşme genişliği 2.10 metre, saçağa kadar olan yüksekliği 3.02 metredir. Çeşme üzerinde 0.79x1.56 metre boyutlarında kitabe, birkaç kademeli saçak ve süslemeli taç bulunmaktadır. Dışarıdan görüntüsü bir taç kapıyı çağrıştırmaktadır.
Çeşmenin önünde sade görünüşlü bir mermer yalak vardır.
Kitabesi
Çeşmede 4 sütun, 9 satır ve 18 beyitten oluşan bir kitabe bulunmaktadır. Dikdörtgen çerçeve üstünde yan yana dizilmiş yaprak motifleri ile süslenmiştir. Saçağın üzerindeki frizin iki yanında birer rozet bulunur. Bu frizin üzerine taç kısmı oturur. Taç kısmı, ortada elipsoid Abdülmecid Tuğrası, yanlarda birer rozetten çıkan kıvrık dallar, üstte yelpaze şeklinde bir sorguç-tepelik ile köşelerde rozetler bulunmaktadır.
Osmanlı Türkçesi ile kitabe üzerindeki yazı:
1. Asr-ı şevket-hasr-ı Han Abdülmecid'dê ba-sebat Buldu ab û tab-ı umranî ser-a-ser kâinat
2. Oldu cuy-î cud ü nehr-î intizamî sû-be-sû Gülistan-î âlêmê revnak-feza hem-çün Herat
3. Mukteza-yî sırr-ı "En-nâsü alâ dîn-ül-mülûk" Oldu pir-ü meşreb-î âlîsine ehl-î necat
4. Olmadâ her dem müşiran-î kibar-i devleti Sayesinde mazhar-î hayr ü hisal-i münciyat
5. Trabzon'un ya'ni ez-cümle müşir-î efhamı Âsaf-ı ayn-ı inayet vali-î valâ-sıfât
6. Ya'ni Abdullah Pâşâ-yı himem-perver kânın Menba'-î zatîsidir bir çeşmesar-î mekremat
7. Trabzôn'ın halkı cümlê "el-ataş"-gûyâ iken Nehr-i cudî cuş edip manende-î ayn-ül-hayat
8. Süls-i mal-î dader-î cennet-mekânından kavidir Nâm-dâş-î camî'-ül-Kur'an-ı Kerrubî-simat
9. Kaayakıldâ (?) maksemin inşa edip bu çeşmenin Cebr meydanîne karşı etti icra-yı Fırat*
10. Çok değil bû çeşmenin bir katresî olsa eğer Lezzet-efza-yı mezak-î şaribin ü şaribat
11. Feyz-i sârisi değil maksur bu dil-cû çeşmeden Müştefiz olmakta zi-rûh ile enva'-ı nebat
12. Cüst-ü-cu-yî ab-ı hayvan-ı dua kıl ba'd-ez-în Hızriyâ ba-reşha-î enbur-i ferhunde-nikâat
13. Nazil oldukça semadan ab-ı sâf olsun baid Zat-ı Abdullaah Pâşâ'dan umum-i hâdisat
14. Reh-ber olsun zatınâ ma'-ül-vüsul-i matlebe Hızr-ı tevfik-i ilâhî ba-füyuz-î bahirat
15. Vire merhum Hazret-î Osmân Pâşâ'ya dahi Adn-i a'lâ'da keremle Hak kusur-i âliyat
16. Ettiğinden çün revan-i eşref-î Sibtayn'ı şad Ba-füyuz-î âb-ru-yî ehl-i beyt-i tahirat
17. Selsebil-î havz-ı Kevserden ilâ yevm-ül-ebed Nuş edê selsal-i azb-î hoş-güvar-î safıyat
18. Hızriyâ tarîhi oldû ab-ı gevher-veş bedid Aktı Abdullaah Pâşâ çeşmesî hem- çün Fırat
Günümüz Türkçesi ile kitabe üzerindeki yazı:
1. Abdülmecid Han'ın çok parlak saltanat döneminde bütün kâinat bayındırlaşmanın mutluluğuna kavuştu.
2. O padişahın cömertlik deresi ve dirlik-düzenlik ırmağı dünya gülistanına Herat şehrini andıran bir parlaklık getirdi.
3. "Halkın refahı hükümdarların boyunlarının borcudur" ilkesi doğrultusunda, memleket kurtarıcı kişiler, o padişahın üstün nitelikli davranışına katıldılar.
4. Zamanın yüksek mevki sahipleri, onun sayesinde, kurtarıcılık ve eyilik-yaparlık erdemleriyle şereflendiler.
5. Bu arada Trabzon'un en büyük idare amiri, eyilik kaynağı bir vezir ve yüksek nitelikli bir vali olan
6. Himmet sahibi Abdullah Paşa, ki bir eyilikler çeşmesinin pınarını oluşturmaktadır,
7. Trabzon halkının hepsi susuzluktan yakınırken, onun cömertlik ırmağı dirilik suyu gibi çağlayıp,
8. Allah'a en yakın meleklerin mertebesindeki Kur'an derleyici yüce kişinin adaşı olan cennetlik kardeşinin vasiyeti üzerine, onun bıraktığı malın üçte bir bölüğü ile,
9. Kayakıl mevkiinde bu çeşmenin "maksem"ini yaptırıp Köprü Meydanı karşısında Fırat Nehri gibi şu bol suyu akıttı.
10. Bu çeşme suyunun bir damlasının bile, kadın-erkek bütün Trabzon halkının ağzına tad vermesini imkânsız saymamak gerekir.
11. Onun eyilikleri dar bir çerçeve içinde kalmamakta, bütün canlılar ile her çeşit bitkiler bu gönülçekici çeşmeden yararlanmaktadırlar.
12. Ey Hızrî, şimdi, mutlu nüktelerden oluşan bir duanın dirilik suyunu, dere halindeki damlalar arasından bulmağa çalış!
13. Temiz sular gökyüzünden yere indikçe, Abdullah Paşa'nın şahsı bütün tehlikelerden uzak kalsın.
14. Tanrının Hızır aracılığıyle sağladığı imkânlar, onun emellerinin su gibi gerçekleşmesine, açık - seçik nimetler şeklinde, kılavuzluk etsin.
15. Tanrı, Osman Paşa'ya da Adin Cennetinde yüksek saraylar armağan kılsın.
16. Hasan ve Hüseyin Efendilerimizin ruhunu hoşnut etmiş bulunduğu için, Peygamberimiz Efendimizin hanesi halkının yüzü suyu hürmetine.
17. O da kevser havuzunun beslediği selsebil çeşmesinden ter-temiz ve bal gibi tatlı sular içsin.
18. Ey Hızrî, şu tarih parlak bir cevher gibi belirmiş bulunuyor: Abdullah Paşa'nın çeşmesi Fırat nehri gibi akmaktadır.
Kaynakça
- "Arşivlenmiş kopya". 24 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Eylül 2016.
- Naci YÜNGÜL (1985). "Trabzondaki Haznedarzade Abdullah Paşa Çeşmesi" (PDF). Vakıflar Dergisi. s. 261-266. Erişim tarihi: 11 Eylül 2016.