Ahit Sandığı
Ahit Sandığı (İbranice: אָרוֹן הַבְּרִית, Modern: 'Arōn Ha'brēt', Tiberian: 'ʾĀrôn Habbərîṯ'; Koinē Greek: Κιβωτός της διαθήκης) Musa Peygamber tarafından tanrı Yehova'nın emri ve tarifiyle akasya ağacından yapılmış ve dışı altınla kaplanmış; içerisinde Musa'nın On Emrinin yazılı olduğu iki taş tablet, Harun'un asası ve bir şişe de manna olduğu söylenen; Eski Ahitte detaylıca anlatılan, Kur'an-ı Kerim'de de bahsedilen kutsal bir nesnedir.
Tevrat'a göre yapılışı Yahudiler'in Mısır'dan göç edişinden bir yıl kadar sonrasına denk gelmektedir. Sandık Yahudiler Sina Dağında saklanmaktayken tanrının tarifi ile Musa tarafından yapılmıştır. Akasya ağacından yapılmış bu altın kaplı sandık, Leviler tarafından tahta kollarından tutularak insanların 2,000 cubit (yaklaşık 800 metre) önünden olmak suretiyle taşınmıştır. Sandık taşınırken kendini taşıyan Levilerin ve din adamlarının görmemesini sağlamak için üzerine kat kat deriler ve mavi kumaşlar örtülmüştü. Tanrı sandığın üzerinde yer alan iki melek figürünün arasından Musa'ya görünür ve bu yolla onunla konuşurdu.
Tevrat'a göre
Yapılışı ve tasviri
Exodus'a göre Musa ve yanındakilerin Sina Dağında verdikleri 40 günlük mola sırasında tanrı ona sandığı nasıl yapması gerektiğini anlattı. Musa da Bezalel ve Oholiab'a bu tariflere uygun olarak sandığı yapmalarını söyledi. Tevrat'ın beşinci kitabı olan Tesniye'de sandığın Musa tarafından tek başına yapıldığı söylenir.
Exodus'ta sandığın yapılış şekli ölçülerine kadar anlatılmaktadır. 2,5 cubit uzunluğunda, 1,5 cubit genişliğinde, 1,5 cubit yüksekliğindedir (yaklaşık 131×79×79 cm). Yapıldıktan sonra altınla kaplanmış ve yanına taç ya da altın kalıpları konulmuştur. Altından dört halka sandığın dört köşesine sabitlenmiş ve kolay taşınabilmesi için içlerinden akasya ağacından iki kol geçirilmiştir. Üzerine altından bir kapak konulmuş, kapağın üzerine de Cennet'in kapısında bekleyen iki meleğin karşılıklı birer tasviri konulmuştur. Kapağın kalınlığı ve melek figürlerinin ölçüleri hakkında bir bilgi yoktur. Son olarak sandık koruyucu bir bez ile örtülerek muhafaza edilmiştir. ,
Sandığı Öncülerin Taşıması
Sandığın yapılışının ardından sandık, 40 yıl boyunca Yahudilerle birlikte çölde oradan oraya gitti. Sonunda Yahudiler bir yere yerleştiklerinde sandığı Mişkan denilen kutsal bir çadırdaki ayrı bir odaya koydular.
Daha sonra Yeşu liderliğindeki Yahudiler tanrı tarafından vadedilen topraklara geldiklerinde, sandık onların gelişini göstermek için önden götürülmekteydi. Sandık Ürdün Nehrinin kıyısına vardığında, geçişe engel olması gereken nehir bir anda kurudu, sandığı taşıyan rahipler karşıya geçmeyip orada bekledi. Halk da oraya ulaşıp nehri geçtiğinde onlar da ilerledi ve nihayet sandık nehri geçtiğinde nehir tekrar eski haline gelip akmaya başladı. Ürdünden getirilen 12 sütun hatıra olarak rahiplerin beklediği bu noktaya dikilmiştir.
Eriha Savaşı esnasında, sandık günde altı defa bu şehrin etrafında trompet ve boru sesleri eşliğinde gezdirildi. Yedinci günde Eriha'nın duvarları sonunda yıkıldı ve şehir düştü. Ai'daki yenilgiden sonra Yeşu sandığın başına gelerek ağladı. Yeşu, Gerizm ve Ebal dağları arasında insanlara kutsal yasaları okudu. Yeşu yasaları okurken insanlar sandığın iki yanına dizilmişlerdi. Sonra sandık Gibeah Savaşı öncesinde Harun'un torunu olan Phineas'a ait olan Bethel tapınağına götürüldü. Savaşın ardından sandık çıraklık döneminde olan peygamber Samuel'in yaşadığı, başka bir kutsal mekan olan Shiloh şehrine götürüldü.