Baha Gelenbevi
Baha Gelenbevi (d. 7 Ocak 1907, İstanbul - 7 Ağustos 1984, İstanbul) Türk sinema rejisörü, senaristi, fotoğraf sanatçısı, görüntü yönetmeni, kurgucu.
Baha Gelenbevi | |
---|---|
Doğum |
Doğan Baha Gelenbevi 7 Ocak 1907 İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu |
Ölüm |
7 Ağustos 1984 İstanbul, Türkiye |
Meslek | Rejisör, Fotoğraf Sanatçısı |
Evlilik | Ren Gelenbevi |
Hayatı[1][2][3]
Babası Kazasker Mahmud Kemaleddin Efendi, dedesi Şeyhülislam Mehmed Cemaleddin Efendi'dir. Sati Bey İlkokulu’ndan sonra ortaokulu Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. 1923'de Fransa’ya gitti ve Nice Lisesi’nde öğrenimine devam etti. Valabre Yüksek Tarım Okulundan 1928'de mezun oldu.
Sinemaya duyduğu ilgi nedeniyle Paris'teki Joinville Film Stüdyolarının kurgu atölyesine çırak olarak girdi. Fransa'da geçirdiği 11 yıl boyunca aksesuarcılık, film, fotoğraf operatörlüğü ve André Hugon, Pierre Billon ve ünlü rejisör Abel Gance'nin yanında çalıştı. İkinci Dünya Savaşı'nın başlaması üzerine 1939'da, 32 yaşında Türkiye'ye döndü ve fotoğrafçılıkla ilgilendi.
1943'te Faruk Kenç’in yönettiği Dertli Pınar1 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. filminde Operatör (Foto Direktörü / Görüntü Yönetmeni) olarak çalıştı. Dertli Pınar filmiyle ilgili Yıldız Dergisi yazarı Rakım Çalapala 124. sayıda şöyle demiş: "Çok az olanaklarla filmi başarıyla çeken filmin yönetmeni Faruk Kenç ve operatörü Baha Gelenbevi’nin alınlarından öpülse yeridir. Yokluk içinde varlık, film yapmak değil, adeta bir kahramanlık!"[4]
Abidin Dino da bu film için bir eleştiri yazısı yazmış: "Filmin bariz meziyeti, şimdiye kadar çevrilen filmlerin çok fevkinde fotoğraflara malik oluşudur. Operatörlük vazifesini deruhte eden Baha Gelenbevi, açık hava sahnelerini san’atla çekmekten başka ev içi dekorlarının çoğunu da güzel bir teknikle ışıklandırmış ve tespit etmişti. Bilhassa ihtiyar köylü kulübesi Türk sinemasının iç sahne operatörlüğü bakımından pürüzsüz numunesidir. Filmin fotoğrafları hakiki Türk filmine doğru atılmış bir adımdır."[5]
Yönettiği ilk film, senaryosunu da yazdığı Deniz Kızı7 Aralık 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (1944) oldu. Tepebaşı'ndaki stüdyoda kurgu yapılırken çıkan yangında çekilen ham filmler yandı. Yanışından 3 saat sonra filmin çekimlerine tekrar başlamıştır. 1973'deki Türk Film Arşivi yangınında Deniz Kızı yine yandı. Bu talihsiz durumla ilgili arşivin kurucusu Sami Şekeroğlu ile yapılan söyleşinin ilgili kısmı şöyledir: "-Bir tek filmi söyleyebilirim. 'Deniz Kızı' filmini hala bulamadık. -Baha Gelenbevi'nin filmi? Yanlış hatırlamıyorsak, bu çevrildikten sonra yanıp ta Gelenbevi tarafından alelacele yeniden çevrilen film değil mi? -Evet, o film. -O başından beri talihsiz bir filmmiş anlaşılan..."[6]
Gelenbevi'nin ikinci yönettiği Yanık Kaval filmi Beyoğlu sinemalarında 6 hafta gösterimde kalarak rekor kırdı. Yönetmenliğin yanında iki filmde Görüntü Yönetmeni olarak çalışmanın dışında, çektiği beş filmin senaryosunu yazdı. 1958'de Günahkârlar Cenneti1 Aralık 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. filmini yönettikten sonra sinemayı bıraktı. Hayatının son dönemini fotoğrafa adadı ve çalışmaları düzenli olarak yurt içinde ve dışında birçok fotoğraf sergisinde yer aldı.
İlk fotoğraf sergisini 1939'da Eminönü Halkevi'nde açmıştı. Bu tarihten sonra 13 kişisel sergi daha açtı, birçok karma sergiye katıldı. Bazısı Fransız dergilerinde yayımlanan fotoğraflı röportajlar hazırladı. 1960'da Uluslararası Fotoğraf Sanatı Federasyonu'nun (FIAP) onur üyeliğine seçildi, 1983'de bu kuruluşun en yüksek derecesi olan Honoraire Excellence sanıyla onurlandırıldı. 1967'de Kanada'da yapılan Dünya Diyapozitif yarışmasında altın madalya kazandı. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Fotoğraf Enstitüsü'nden onur plaketi aldı, İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği'nin (İFSAK) onur üyeliğine seçildi.
Çeşitli dergilerde (Yıldız Dergisi gibi) sinema sanatı üzerine kuramsal yazılar da yazan Gelenbevi'nin asıl mesleği tarımcılıkla ilgili Kuru Meyvecilik (1939) ve sinema ile ilgili Film Reji Asistanı Adayı Kılavuz Kitabı (1983)[7] adlı iki kitabı vardır.
Gelenbevi, Yıldız dergisinin 1941 tarihli 73. sayısında Sinema Sinema Oluncuya Kadar başlıklı yazısında sinemada görüntünün nasıl oluştuğunu açıklamıştır. Yıldız’ın 144. sayısında renkli filmin nasıl çevrildiğini izah etmektedir. Sinemalar yavaş yavaş renkli filmler göstermeye başlamıştır. Gelenbevi, sinemanın renkli filmlere geçiş yapacağını, hatta sessiz filmlerde olduğu gibi yakın bir gelecekte siyah beyaz filmleri seyretmeye tahammül kalmayacağını öngörmektedir.[4]
Çok yönlü bir sanatçı olan Gelenbevi'nin sinema ve fotoğraf dışında, yağlıboya resim, heykel ve şarkı sözü yazarlığı gibi çalışmaları vardır.[8]
Türk Sinema Sanatçıları Derneği’nin kurucu başkanlığını yaptı. 1960'da Türk Sanatçı Şurası Sinema Alt Komisyonu üyeliğinde bulundu. 1961’de Turizm Bakanlığı Sinema Danışma Kurulu başkanlığı yaptı. Sinema çalışanlarını bünyesinde toplamayı amaçlayan Sine-İş sendikasının kuruluş çalışmalarına katıldı. 1978'de Gelenbevi'ye Türk Filmciler Derneği tarafından "Sinemada Fotoğraf Direktörlüğü 50 yıl" Altın madalyası verilmiştir.
Sinema konusunda çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazdı. "Yeni Fotoğraf" dergisinde yayınlanan bir yazısında "Yalnız içgüdü veya özel yetenekle fotoğrafta sanat yapmak olanaksızdır. Fotoğrafta sanat yapmak için birtakım gereksinmelerin bir asgari müştereke vardırılması kadar bilinçle, bilinçdışı içeriklerin estetik dizaynını bireysel olarak gerçekleştirme gücüne erişmiş olmak ilk şarttır." diyerek fotoğraf hakkındaki görüşlerini belirtir.[9]
18. İstanbul Fotoğraf Günleri kapsamında 8 kasım 2002’de İFSAK sergi salonunda Baha Gelenbevi anısına bir sergi açıldı. Sergide Gelenbevi' ye ait yeğeni Gündüz İmşir arşivinden 29 fotoğraf ve Engin Özendes arşivinden 23 fotoğraf yer aldı. Ayrıca İbrahim Zaman ve Cem Turgay arşivinden Baha Gelenbevi ile ilgil anı fotoğrafları da bir panoda sergilendi. Yine İFSAK salonunda bir kısmı Aclan Uraz 'dan alınan Gelenbevi’ ye ait dokümanlar camlı bir bölmede sergilendi.
2012 yılından beri düzenlenen İFSAK Kupası Fotoğraf Yarışması’nın adı, 2015 yılından itibaren İFSAK Yönetim Kurulu kararıyla “İFSAK Baha Gelenbevi Kupası” Fotoğraf Yarışması olarak değiştirildi.[10]
Muhsin Ertuğrul'un Türk sinemasındaki etkin yıllarının son kısmıyla birlikte Geçiş Dönemi ile Sinemacılar Dönemi arasında filmler üretmiş oldu. Yanık Kaval, Barbaros Hayrettin Paşa, Boş Beşik25 Kasım 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. en bilinen filmleri olarak gösterilir.
Arşivciliği konusunda da Burçak Evren bir söyleşisinde şöyle demiş:[11] "Birçok yönetmenin hiçbir arşivinin olmadığını, üstelik filmlerini sayabilecek bir hafızaya bile sahip olmadıklarını gördüm. Baha Gelenbevi hariç. O her filmin afişlerini saklamış, her filminin albümünü yapmış, albümlerin arkasına o filmle ilgili çıkan bütün eleştirileri almış."
İstanbul Konservatuvarı'nda Şan öğretmenliği yapan Fransız kökenli Prof. Ren Gelenbevi ile uzun süre evli kalan çiftin çocuğu yoktu. Şişli'de bir müzeyi andıran evinde tek başına yaşayan Gelenbevi'nin öldüğü geç haber alındı. Sanatçının 77 yaşında kalp krizinden öldüğü anlaşıldı.[12]
Filmografi[13][14]
Yönettiği filmler:
- Deniz Kızı7 Aralık 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1944
- Yanık Kaval 1947
- Çıldıran Kadın 1948
- Suriye'nin Kurtuluşu (Belgesel) 1948
- Kanlı Döşek15 Şubat 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1949
- Barbaros Hayrettin Paşa 1951
- Boş Beşik25 Kasım 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1952
- Kaldırım Çiçeği 1953
- Balıkçı Güzeli / Binikinci Gece 1953 (Senaryo: Nâzım Hikmet Ran)
- Günahkârlar Cenneti1 Aralık 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1958
Senaryosunu yazdığı filmler:
- Deniz Kızı7 Aralık 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1944
- Yanık Kaval 1947
- Kanlı Döşek15 Şubat 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1949
- Kaldırım Çiçeği 1953
- Günahkârlar Cenneti1 Aralık 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 1958
Görüntü Yönetmenliğini yaptığı filmler:
- Dertli Pınar1 Ekim 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Yönetmen: Faruk Kenç) 1943
- Köroğlu (Yönetmen: Mümtaz Ener, Refik Kemal Arduman) 1945
Dış bağlantılar
- "Bir Film Çevriliyor" Baha Gelenbevi ile röportaj
- Fotoğrafçılık Belgeseli, Dk.20-24, TRT
- Gün Dökümü-Baha Gelenbevi Belgeseli, TRT
- Baha Gelenbevi, ekşi sözlük
Kaynakça
- "Baha Gelenbevi". TSA. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- "Baha Gelenbevi". Wikipedia. 14 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- "İleri Bir Anlayışın Öncüsü: Doğan Baha Gelenbevi". Nar Sanat Eğitim Kursu. 15 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- İdris Akın (2019). "Yıldız Dergisi (1938-1954) Odağında Sinema Dergiciliği ve Modernleşmeye Bir Bakış" (PDF). İÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- Abidin Dino (28 Mart 1944). "'Dertli Pınar' Münasebetile Türk Sinemacılığının Hali". Türk Sözü Gazetesi. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- Atilla Dorsay, Engin Ayça (1 Ekim 1973). "Türk Film Arşivi Müdürü Sami Şekeroğlu ile Konuşma" (PDF). Yedinci Sanat dergisi, Sayı 8. s. 42. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- İbrahim Türk. "Baha Gelenbevi'nin Kaleminden 'Film Reji Asistanı Adayı Kılavuz Kitabı'". Altyazı dergisi, 2002, Sayı 13. s. 11. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- "Baha Gelenbevi". Kamera Arkası. 27 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- "Anısına". Fotografya. 13 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- "İFSAK 7. Baha Gelenbevi Kupası Fotoğraf Yarışması" (PDF). İFSAK. Aralık 2018. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- Barış Saydam, Mücahid Eker (Kasım-Aralık 2010). "Burçak Evren: Arşivler Kamuya Açılmazsa Bir Bellek Yok Olacak" (PDF). TSA. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi.
- "Baha Gelenbevi'nin Ardından". Cumhuriyet gazetesi. 13 Ağustos 1984. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- Türker İnanoğlu. 5555 Afişle Türk Sineması. Kabalcı Yayınları.
- "Baha Gelenbevi". imdb. 30 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.