Dentinogenez
Dentinogenez, dişlerde büyük oranda bulunan bir madde olan dentinin oluşumudur. Dentinogenez, pulpanın dış duvarında yer alan özel bir biyolojik hücre tipi olan odontoblastlar tarafından gerçekleştirilir ve diş gelişiminin çan safhasının geç dönemlerinde başlar. Odontoblastların farklılaşmasından sonra görülen dentin oluşumunun farklı safhaları sonucunda farklı dentin tipleri üretilir: mantle dentin, primer dentin, sekonder dentin ve tersiyer dentin.
Odontoblast farklılaşması
Odontoblastlar dental papilla hücrelerinden farklılaşır. Bu, iç mine epitelinden (İME) salınan sinyal molekülleri ve büyüme faktörleri ile gerçekleşir.[1]
Mantle dentin oluşumu
Odontoblastlar gelecekte diş tüberkülü olacak alana en yakın İME civarı bölgenin etrafına organik matriks salgılamaya başlar. Organik matris, büyük çaplı (0.1-0.2 μm çapında) kolajen lifleri içerir. Odontoblastlar, dişin merkezine doğru hareket etmeye başlar ve odontoblastik uzantı adı verilen bir uzantı oluşturur. Böylece, dentin oluşumu dişin içine doğru ilerler. Odontoblastik uzantılar, hidroksiapatit kristallerinin salgılanmasına ve matrisin mineralleşmesine neden olur (mineralizasyon, matriks vezikülleri nedeniyle oluşur). Bu mineralizasyon alanı mantle dentin olarak bilinir ve genellikle yaklaşık 20-150 μm kalınlığında bir tabakadır.
Primer dentin oluşumu
Mantle dentin, dental papillanın önceden var olan yapı taşlarından oluşurken, primer dentin farklı bir süreçle oluşur. Odontoblastların boyutu artar ve bu sayede organik matriksin mineralizasyonuna katkıda bulunacak hücre dışı kaynakları ortadan kaldırır. Ek olarak, daha büyük odontoblastlar kollajenin daha küçük miktarlarda salgılanmasına neden olur, bu da mineralizasyonda daha sıkı düzenlenmiş, heterojen nükleasyona yol açar. Diğer moleküller de (lipitler, fosfoproteinler ve fosfolipitler gibi) salgılanır. Dentinogenez sırasında mineralizasyonun nasıl kontrol edildiği ile ilgili bazı tartışmalar vardır.[2]
Diş kökünde dentin üretimi yalnızca mine organının servikal kıvrımı yanında bulunan Hertwig epitel kök kılıfı oluşumundan sonra gerçekleşir. Kök dentini, kollajen liflerinin farklı yönelimi, fosfoforin seviyelerinin muhtemelen daha az olması ve daha az mineralize olması nedeniyle dişin kuronunda bulunan (kuronal dentin olarak bilinir) dentinden farklı olarak kabul edilir.[3]
Dentin olgunlaşması veya predentin mineralizasyonu, birikiminden hemen sonra iki fazda gerçekleşir: primer ve sekonder. İlk olarak, kalsiyum hidroksiapatit kristalleri, predentin kollajen liflerinde globüller veya kalsosferler oluşturur. Bu sayede primer mineralizasyon fazı sırasında genişleme ve kaynaşma sağlanır. Daha sonra, sekonder mineralizasyon aşamasında kısmen mineralize predentin içinde globüller oluştukça yeni mineralizasyon alanları ortaya çıkar. Bu yeni kristal oluşum alanları, başlangıçta oluşan kristaller üzerinde kısmen düzenli olarak katmanlaşır, bu da tam olarak kaynaşmamalarına rağmen genişlemelerine izin verir.
Tam kristal kaynaşması ile birincil ve ikincil mineralizasyonun gerçekleştiği alanlar histolojik preparatta incelendiğinde, daha açık renkte ve yuvarlak kenarlı görünen bölgeler globüler dentin olarak kabul edilir. Aksine, histolojik preperatta daha koyu yay benzeri görülen bölgeler ise interglobüler dentin olarak kabul edilir. Bu bölgelerde, predentin içinde sadece birincil mineralizasyon meydana gelmiştir ve dentin globülleri tamamen kaynaşmaz. Bu nedenle, interglobüler dentin, globüler dentinden biraz daha az mineralizedir. İnterglobüler dentin, mine dentin sınırındaki kuronal dentinde ve dentin displazisi gibi bazı diş anomalilerinde özellikle belirgindir.[4]
Sekonder dentin oluşumu
Sekonder dentin kök oluşumu bittikten sonra oluşur ve çok daha yavaş üretilir. Primer dentinin aksine dişin her yerinde eşit miktarda olacak şekilde oluşmaz bunun yerine dişin kuronuna daha yakın kesitlerde daha hızlı oluşur. Bu oluşma yaşam boyunca devam eder ve yaşlı bireylerde görülen daha dar kök kanalını açıklar.
Tersiyer dentin oluşumu
Tersiyer dentin, travmanın şiddetine bağlı olarak ve travmaya yanıt olarak odontoblastlar ya da pulpadan gelen yedek odontoblastlar tarafından belirli bölgelerde üretilir. Tersiyer dentin, tepkisel veya onarıcı dentin olarak ikiye ayrılabilir. Tepkisel dentin, yaralanma odontoblast tabakasına zarar vermediğinde oluşturulur. Onarıcı dentin, yaralanma primer dentin katmanına hasar verebilecek kadar şiddetli olduğunda yedek odontoblastlar tarafından oluşturulur. Böylece, bu tersiyer dentin tipi, atrisyon veya diş çürüğü gibi bir uyarana tepki olarak oluşur.
Ayrıca bakınız
- Odontoblastlar
- Dentin
- Diş gelişimi
- Dentinogenezis imperfekta
Kaynakça
- Ten Cate's Oral Histology, Nanci, Elsevier, 2013, page 170
- Ten Cate's Oral Histology, Nanci, Elsevier, 2013, page 173
- Ten Cate's Oral Histology, Nanci, Elsevier, 2013, page 174
- Illustrated Dental Embryology, Histology, and Anatomy, Bath-Balogh and Fehrenbach, Elsevier, 2011, page 156-157