Giriftzen Asım Bey

Giriftzen Asım Bey (d.1851 Teselya – ö. 26 Şubat 1929, İstanbul ) Türk neyzen, grifitzen, besteci.

Klasik Türk müziği çalgılarından ney’in günümüzde unutulmuş bir cinsi olan girift adlı çalgının son icracısı kabul edilir[1]. Girift üflemekte devrinin en başarılı icracısı idi[2].

Müzisyenliğinin yanı sıra itfaiye teşkilatında görev yapan bir askerdi. İstanbul İtfaiye Teşkilatı Kumandanı iken Amasya’ya sürülmüş ve bu şehirde pek çok sanatçı yetiştirmiştir. Beste de yapan sanatçının en çok bilinen yapıtları arasında “Cana rakibi handan edersin” adlı şarkı başta yer alır. Müzisyen ve eğitimci Musa Süreyya Bey, müzisyen Cevat Asım Bey, radyo sanatçısı Asım Yücesoy, piyanist ve besteci Nihal Erkutun, tiyatro sanatçısı Muazzez Lutas'ın babasıdır[3].

Yaşamı

1851 yılında Tesalya’da doğdu. Babası, Muhzirbaşızade Ali Efendi’dir.

Müzik eğitimine 14 yaşında Yenişehir Mevlevihanesi’nde başladı. Neyzen Yusuf Paşa’nın talebelerinden Neyzen Hasan ve Salim beylerden dersler aldı.

Askerlik çağı geldiğinde İzmir’e gitti, bu şehirde Askeri Hesap Memuru olarak çalışırken Mülazım rütbesiyle subay oldu. 1872’de İstanbul’a döndü ve Sultan Abdülaziz tarafından kurulan İstanbul İtfaiye Teşkilatına yüzbaşı rütbesi ile girdi. Bir yandan da ney ve girift dersleri aldı. 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’na Bölük Kumandanı görevi ile katıldı. Savaştan sonra İstanbul’daki görevinin başına döndü; Binbaşı rütbesi ile İstanbul İtfaiye Kumandanı oldu.

Girift ustası olarak ünü gittikçe artan ve devrin ünlü kişileriyle tanışıp dostluklar kuran sanatçı, Ayân Azası Mûşir Fuat Paşa ile de dost olmuştu. II. Abdülhamid devrinde padişaha Ayân azası Mûşir Fuat Paşa hakkında bazı ihbar ve şikayetler gönderilmesi Mûşir Fuat Paşa’nın ve yakınlarının sürgüne edilmesine yol açtı. Giriftzen Asım Bey de sürgün edilenlerin arasında yer aldı ve 1883 yılında Amasya’ya sürgün edildi; sürgün hayatı 1908’e kadar sürdü.

İlk eşinin ölümü üzerine ikinci evliliğini Amasya’da Lütfiye Hanım ile yaptı. Her iki evliliğinden 24 çocuğu oldu. Çocukları arasında Musa Süreyya Bey, Cevat Asım Bey, Asım Yücesoy, Nihal Erkutun, Muazzez Lutas müzik ve sahne sanatları ile uğraşmış kimselerdir.

1908’de Meşrutiyetin ilanı ile İstanbul’a döndü ve eski görev yeri olan İstanbul İtfaiye Kumandanlığı’na bu sefer Albay rütbesi ile başladı.

Emekli olana kadar İstanbul’da kalan Giriftzen Asım Bey, emekli olur olmaz Amasya’ya yerleşmek üzere geri döndü. 1916 yılında kendi evinde daha sonra “ Amasya Musiki Cemiyeti” adını alacak olan topluluğu bir araya getirdi ve çok sayıda öğrenci yetiştirdi. Amasya Musiki Cemiyeti’nin fahri başkanlığını yaptı.

Günümüze saz ve söz eserlerinden kırk üçünün notası ulaşmıştır. Yapıtları, başka sanatçılara da esin vermiştir. Çağdaş Türk müziği bestecisi Hasan Ferit Alnar’ın “Kanun Konçertosu”’nun ilk bölümünü Asım Bey’in “Rast Peşrevi”'nden etkilenerek yazdığı söylenmektedir[4]. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Mehmet Akif tarafından yazılan İstiklâl Marşı’na beste yapan sanatçılar arasındadır

Bir ziyaret için gittiği İstanbul’da hastalanarak 26 Şubat 1929‘da hayatını kaybetti. Merkezefendi Mezarlığı'na defnedildi.

Sanatçının girifti bugün Amasya Müzesi’nde, piyanosu ise Amasya Lisesi Müzesi’ndedir[2].

Kaynakça

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.