Granülomatozis
Granülomatozis, organizmaya yabancı olan canlı veya cansız tüm etkenlere karşı bağışıklık sisteminin verdiği patofizyolojik bir mekanizmalar bütünüdür. Granülomatozis bazı otoimmun hastalığın da başlıca mekanizmasını oluşturur. Bir granülom'un yapısını temel olarak etken ve fibröz kapsül oluşturmaktadır.
Patogenezis
Vücuda herhangi bir yolla giren yabancı etkenlere karşı -bunlar canlı, cansız olabildiği gibi otoimmun bir mekanizma üzerinden de gelişebilir- öncelikle yangısal bir yanıt oluşumu devreye girer. Doğal olarak immun sistem bu faktörü elimine etmeye, yani ortadan kaldırmaya çalışacaktır. Ancak bu işlem sonuçsuz kalacaktır. Etkenin türüne göre patogenezis bazı farklılıklar gösterir.
Cansız etkenler
Bunlar vücuda giren tel, kıymık, cam parçaları, silika, toz vb elimine edilemeyecek maddelerdir. İlk yanıt yangısal bir değişimdir. Nötrofil lökositler hasar bölgesine gider ve bir takım proteaz'lar salgılarlar. Proteaz'lar proteinleri ve hücre zarlarını tahrip eder ve komplemanların proteolitik aktivasyonundan, koagulasyondan (çökelme, pıhtılaşma) ve kinin kaskadından sorumludur. Kinin-bradikinin; tıpkı histamin benzeri bir etki göstererek yangısal reaksiyonu indükler.[1]
Ancak bu işlem başarısız kalır ve üretilen MAF(Macrophage activing factor) bölgeye makrofajların gelmesini sağlar. Makrofajlar etkenin büyüklüğüne bağlı olarak fagosite etmeye çalışırlar. Fakat fagositozis gerçekleşse bile makrofaj'da vakuol içerisine alınan maddeye karşı üretilen proteolitik, lipolitik ve diğer peroksit benzeri bileşikler etkisiz kalır ve makrofaj bir süre sonra ölür. Bu gibi maddelere karşı verilen bu ardışık yanıt zamanla makrofajların Growth faktör üretmesine neden olur ve bu faktör bölgeye fibroblast göçünü indükleyerek fibrozis'in başlamasını sağlar. Fibrotik değişimler başlıca fibroblast göçü, fibroblastların fibrositlere farklılaşması ve fibrositlerin bağ doku liflerini üretimi şeklindedir.
Hücrelere nispeten aşırı boyutlarda olan etkenlere karşı verilen tipik yanıt makrofajların belli bir sıraya göre dizilmesi, yani epiteloid hücreler olarak tanımlanan grupları oluşturmasıdır. Bunu izleyen süreçlerde epiteloid hücrelerin sitoplazmaları birleşir ve çok çekirdekli dev hücresi olarak adlandırılan hücreleri oluştururlar. Cansız etkenlere karşı gelişen dev hücresine yabancı cisim dev hücresi denir.
Canlı etkenler
Vücuda bir şekilde giren bazı mikroorganizmalar ve parazit larvalarına karşı verilen tipik bir yanıttır. Cansız etkenlerde olduğu gibi ilk reaksiyon yangısal bir değişikliktir. Ancak buradaki farklılık; özellikle de parazit larvalarına karşı olan yanıt, eozinofilik karakterdedir. Mikroorganizmal yanıt patojen etkenin virulensi ile ilgilidir. İlk aşamalarda etkenler makrofajlarca fagosite edilir ancak bakterinin makrofaj'ın ürettiği peroksidazlar vb proteolitik maddelere karşı koruyucu bir takım kimyasallar üretmesinden dolayı eliminasyon işlemi başarısız kalır. Bazı bakteriler bir süre makrofaj içerisinde üredikten sonra salgıladıkları bazı mediatörler aracılığı ile makrofajın apoptozis'ine neden olur ve serbest kalırlar. Bölgedeki diğer makrofaj'lar benzeri işleme devam eder ancak bu durumun başarısızlığı ve olayların akuttan kronik aşamaya doğru geçişinin de etkisi ile devreye lenfosit'ler ve plazma hücreleri girer. Bu savunma hücrelerinin de eliminasyon işlemini başaramaması yangının temel kuralları gereği; etkeni yok edemiyorsa sınırlandırarak vücuttan uzaklaştırmayı amaçlar. Fibrozis ve granülom oluşumu indüklenir. Tüberkülozis gibi hastalıklarda granülom içerisinde zamanla distrofik kireçlenme gerçekleşir.
Kaynakça
- Veteriner Genel Patoloji - H. ERER, M.Münir KIRAN, M.Kemal ÇİFTÇİ
- Temel Patoloji (Basic Pathology). Kumar, Kotran, Robbins
- Essential Immunology , Roitt, Delves, 2001
- Color Atlas of Pathology (Thieme).
- Color Atlas of Immunology (Thieme).
Kaynakça
- Riede-Werner. Color Atlas of Pathology (Thieme 2004), p.202