Jan Patočka
Jan Patočka fenomenoloji ve bilim felsefesi alanındaki katkılarıyla tanınan Çek filozoftu. Prag, Paris, Berlin ve Freiburg'da eğitim gördükten sonra Edmund Husserl ve Martin Heidegger'in son öğrencilerinden biri oldu. Freiburg'daki eğitimi sırasında daha sonra yaşam boyu sürecek felsefi bir arkadaşa evrilecek Eugen Fink'ten de ders aldı.
Yaşamı
Eserleri esas olarak yaşam dünyası (Lebenswelt) kavramı ve insanın dünyadaki konumu sorununu ele aldı. Tarihsellik, tekniklik gibi Husserlci bazı temel kavramları Heideggerci temaların etkisi altında geliştirmeye çalıştı. Öte yandan, Heideggerci felsefeyi, gerçeği açığa vurma etkinlikleri olmayan, dünya-içinde-varlığın temel yapılarıyla yeterince ilgilenmediği için eleştirdi. Bu, onu Hannah Arendt'in çalışmasını takdir etmeye yöneltti. Bu bakış açısından, kendi orijinal teorisini "insan varoluşunun üç hareketi" formüle etti: 1) alımlama, 2) yeniden üretim, 3) aşkınlık. Ayrıca Hegel'in ve Schelling'in birçok eserini Çekçeye çevirdi. Patočka hayatı boyunca Çekçe, Almanca ve Fransızca yazdı.
Bunların yanında Sokrates öncesi filozoflar başta olmak üzere Antik Yunan felsefesiyle ilgili yorumlar yazdı. Patočka 70'li yıllarda büyük oranda Avrupa fikrine odaklandı.[1] 70'lerin sonlarında ders vermesi yasaklandığı için özel dairesinde genel olarak Yunan düşüncesi ve özellikle de Platon üzerine gizli konferanslar verdi. Bu dersler Platon ve Avrupa diye bilinir.
Patočka'nın Tarih Felsefesinde Heretik Denemeler adlı eseriJacques Derrida'nın önemli kitabı Ölümün Hediyesi'nde uzun uzadıya ve büyük bir dikkatle incelenmiştir . Derrida, Patočka'nın onunla sohbet eden en son kişiydi. Heretik Denemeler'in Fransızca baskısının sırasıyla önsözünü ve sonsözünü yazan diğer iki kişi Paul Ricoeur ve Roman Jakobson bu kişilerdendir.
1939-45 yılları arasında Çek üniversiteleri 1951 ve 1968'de olduğu gibi kapalıydı. Kitaplarından sadece birkaçı yayınlandı ve çalışmalarının çoğu, öğrencileri tarafından tutulan ve çoğunlukla ölümünden sonra dağıtılan müsveddeler biçiminde yayıldı. Patočka'yı da içine alan entelektüellerin ders vermesinin yasaklanması sonucu "Yeraltı Üniversitesi" denen bedava ve sansürsüz bir kurumda eğitim vermeye başladı. Ocak 1977'de 77 Bildirgesinin ilk imzacılarından biri ve baş sözcüsü oldu. Bildirgenin yayınlamasından üç ay sonra sağlığının bozulmasına rağmen yoğun bir şekilde yazdı ve konuşmalar yaptı. 3 Mart 1977'de polis tarafından Batı Almanya büyükelçiliğindeki bir resepsiyona katıldığı gerekçesiyle on saat gözaltında tutuldu.[2] O akşam hastalandı ve hastaneye kaldırıldı. Die Zeit ile son bir röportaj yapmasına ve "Charter 77'den Ne Bekleyebiliriz" başlıklı son bir makale yazmasına izin verildi. 11 Mart'ta tekrar hastalığı nüksetti ve 13 Mart'ta 69 yaşında apopleksi nedeniyle öldü.
Kaynakça
- Árnason, J. P., & Doyle, N., eds., Domains and Divisions of European History (Liverpool: Liverpool University Press, 2010), p. 153.
- John Bolton, Worlds of Dissent (Cambridge: Harvard University Press, 2012), p. 159.