Kültürleşme
Kültürleşme iki farklı kültürün karşılaşmasıyla başlayan ve uyum ile sonuçlanan kültürel ve psikolojik değişim sürecidir [1]. Söz konusu değişikliklerin gerçekleşmesi yıllar hatta kuşaklar boyu süren zaman alıcı bir süreçtir. Bireylerin bu değişiklikleri yönetmesi ise uyum (adaptation) olarak ifade edilmektedir [2].
Kültürleşme Grupları
Yüz yıllardır yaşanan insan göçleri sonucunda farklı kültürel arka plana sahip bireyler bir araya gelerek beraber yaşamaya başlamış ve bazı toplumlar kültürel olarak çok kültürlü (culturalyplural) hale gelmiştir [3]. Aynı kültürde bir araya gelen bu farklı kültürel geçmişe sahip grupların kültürleşmesini ve çeşitlenmesini Berry [2] üç temel faktöre dayandırmaktadır. Bunlar; gönüllülük (voluntariness), hareket (mobility) ve süreklilik (permanence) olarak adlandırılmaktadır. Bu üç faktöre göre değerlendirildiğinde kültürel gruplar göçmenler, mülteciler, konuklar, etnik kültürel gruplar ve yerliler olarak gruplandırılır. İlk olarak gönüllülük esası açısından değerlendirildiğinde, bu gruplardan bazılarının göç sürecine kendi istekleriyle katıldığı ve yeni kültürle iletişime açık olduğu görülürken, bazılarının ise zorunlu olarak göç ettiği görülmektedir. Örneğin göçmenler ve etnik kültürel gruplar yeni kültürün üyeleriyle iletişim kurmak konusunda istekli iken, mülteciler ve yerliler bu konuda gönülsüzdür. İkinci esas olan hareketlilik açısından bakıldığında, göçmenler gibi bazı grupların göç ederek yeni kültürle karşılaştığı, yerliler gibi bazı grupların ise hareket söz konusu olmadan kültürleşme sürecine zorunlu olarak dâhil olduğu belirtilmektedir. Son olarak bazı göçmenlerin kalıcı olarak yer değişikliği yaparken, öğrenciler ya da konuk işçiler gibi bazı grupların ise geçici süreliğine yeni kültürde ikamet etmesi süreklilik esasına dayanmaktadır.
Kültürleşme Süreci
Kültürleşme sürecinde yaşanan değişimler grup düzeyinde ve bireysel düzeyde olabilmektedir. Grup düzeyinde yaşanan değişimler sosyal yapı ve kurumlardaki değişimlerle, bireysel düzeydeki değişimler ise bireylerde meydana gelen psikolojik ve davranışsal değişimlerle karakterize edilmektedir [4].
Grup düzeyinde kültürleşme
Farklı kültürlerin karşılaşması sonucunda sosyal yapı, kurum ve kültürel pratiklerde gözlenen değişimler grup düzeyinde kültürleşme olarak ele alınmaktadır [4]. Kültürel ve toplumsal gruplarda meydana gelen değişimler şehirleşme ya da grup nüfusunun artması gibi fiziksel değişiklikler (physicalchanges), yeni kültürün getirdiği yeni yeme alışkanlıkları ya da farklı hastalıklara maruz kalmak gibi biyolojik temelli değişiklikler (biologicalchanges), göçün getirdiği statü değişikliğinden kaynaklanan ekonomik ve sosyal değişiklikler (economicandsocialchanges) ve kültürel normlar, değerler, dil ve din gibi bazı köklü kültürel değişiklikler (culturalchanges) olabilir [2].
Birey düzeyinde kültürleşme
Kültürleşme sürecinin bireylerde yarattığı değişikliklere birey düzeyinde kültürleşme ya da psikolojik kültürleşme (psychologicalacculturation) denmektedir [2]. Psikolojik kültürleşme sürecinde değişim davranışlarda ve ruh sağlığında gerçekleşmektedir. Konuşma, giyim ya da yeme içme alışkanlıklarında meydana gelen değişiklikler davranışsal alandaki değişiklikleri temsil etmektedir. Bu değişiklikler genelde kültürleşmenin ilk aşamalarında gerçekleşir ve hızlıdır. Davranışlarda meydana gelen değişikliklere kolay uyum sağlanır.Kültürleşme sürecinde yaşanan depresyon ve kaygı değişiklikler psikolojik değişikliklerdir. Bu tür psikolojik değişikliklere uyum sağlamak ise davranış değişikliğiyle kıyaslandığında daha zordur.
Psikolojik kültürleşme Süreci
Berry’e [2] göre kültürleşen bireyin deneyimlediği değişiklikler farklı süreçlerin birer ürünüdür. Bu süreçler davranış ve psikolojik değişikliklerde ayrı ayrı ele alınmaktadır. Davranışta yaşanan değişiklikler kültürel dökülme (culturalshedding), kültür öğrenme (culturelearning) ve kültürel çatışma (culturalconflict) olarak adlandırılan üç alt kültürleşme süreci ile açıklanmaktadır. Kültürel dökülme ve kültür öğrenme sürecinde birey yeni kültüre uyum sağlayabilmek için tesadüfi ya da kasıtlı olarak yeni kültüre uymayan davranışlarını terk etme ya da yenisiyle değiştirme yoluna gitmektedir. Bu değişimler kolay değişimlerdir ve az strese neden olur. Kültürel çatışmada ise birey ve yeni kültür arasında uyuşmayan davranışlar bir problem olarak görülmekte uyum zorlaşmaktadır. Kültürel çatışma kültürleşmenin stresli olan kısmıdır. Genellikle psikolojik bir değişiklik olan kültürleşme stresi (acculturativestress) ile sonuçlanmaktadır [5].
Kültürleşme stratejileri
Her bireyin kültürleşme süreci aynı değildir.Kültürleşme süreci kişiler arası farklılıklar gösterebilmektedir. Bireylerin birbirinden farklılaşan kültürleşme süreci kültürleşme stratejileri (acculturationstrategies) ile açıklanmaktadır [2]. Kültürleşme stratejileri iki bileşenden oluşmaktadır. Bu bileşenler kültürlerin birbirleriyle olan etkileşimleri sırasında bireylerin gün gün sergiledikleri tutum ve davranışlardır. En temel şekliyle bu stratejiler bireylerin gerçekte neyi tercih ettiklerini (tutumlar) ve gerçekte nasıl davrandıklarını (davranışlar) temsil etmektedir [6]. Kültürleşme stratejilerini belirleyen iki mesele vardır [2]. İlki kendi kültürel kimliğini ve özelliklerini ne derece sürdürmek istediğidir. İkincisi ise yeni kültüre ne derecede katılmak ve bu kültürün üyeleriyle ne derecede etkileşime geçmek istediğidir. Bu meselelere verilen olumlu ya da olumsuz cevaplar dört kültürleşme stratejisini oluşturmaktadır. Baskın olmayan grup açısından bakıldığı zaman dört stratejiden bahsedilmektedir. Eğer bireyler kendi kimliklerini sürdürmek istemez ve yeni kültür ile etkileşim içinde olmaya gönüllü olurlarsa asimilasyon (Assimilation), tam tersi olursa (kendi kimliklerini sürdürmek isteyip yeni kültürü reddetmek) ayrılma (Separation)stratejisinden bahsedilmektedir. Kültürleşen birey hem kendi kültürünün özelliklerini sürdürmek isteyip hem de iki kültürden bireylerle etkileşime devam ederse bütünleşme (Integration), tam tersi olarak her iki kültürü de reddederse marjinalleşme (Marginalisation) stratejisi ortaya çıkmaktadır. Kültürleşen bireyler seçecekleri strateji açısından özgürdür ve tercih ettikleri stratejiye göre yeni kültüre uyumları değişmektedir
Kültürleşme Stresi
Kültürleşme stresi kaynağını kültürleşme sürecinde yaşanan deneyimlerin problemli olarak algılanmasından alan bir stres türü olarak tanımlanmakta ve kültürleşme sürecinde meydana gelen psikolojik değişikliklerden biri olarak ele alınmaktadır [2]. Berry ve meslektaşları [5] kültürleşme sürecinde deneyimlenen stres ve sonrasındaki uyumu kültürleşme stresi modelinde (AcculturativeStress Model) ele almaktadır. Bu modelde kültürleşme stresinin sonucu olarak kaygı ve depresyon gibi ruhsal problemler, psikosomatik belirtiler ve kimlik kargaşasını kapsayan bir takım stres davranışlarından bahsedilmektedir. Modele göre kültürleşme sürecinde yaşanan değişimler kolay olduğu zaman ve birey bu değişimleri bir problem olarak görmediği zaman bireyin deneyimlediği stres düzeyi düşmekte ve yeni kültüre uyum kolaylaşmaktadır. Birey kültürleşme sürecinde stresli durumlar deneyimledikçe ve meydana gelen değişimleri problem olarak algıladıkça iki durumla karşılaşma ihtimali var demektir. İlk olarak eğer bu problemli durumla yeterince baş edebilirse olumlu uyumu başarabilmektedir. Öte yandan birey stresli durumların üstesinden başarılı bir şekilde gelemez ise stres düzeyi yükselmekte, sonucu psikolojik rahatsızlıklara kadar dayanabilen olumsuz sonuçlar deneyimlemektedir.
Uyum
Bireyin uyumu kültürleşme sürecinin bir sonucu olarak değerlendirilmektedir [2]. Kültürleşen bireyin uyumu olumlu ve olumsuz olmak üzere iki uçta farklılaşan düzeylerde olabilir. Bazı kişiler yeni kültürün talep ettiği farklılıkları benimseyebilir ve olumlu bir uyum sergileyebilir. Bazı kişiler ise yeni çevrenin değişme talebine direnç göstererek olumsuz deneyimler yaşayabilir. Kültürleşmenin bir sonucu olarak temelde psikolojik ve sosyokültürel olmak üzere iki alanda uyum gerçekleşir [7]. Psikolojik uyum (psychologicaladaptation) bireyin yeni kültürde kendini nasıl hissettiği ile ilgilidir. Dolayısıyla psikolojik ve fiziksel iyi oluş bireyin yeni kültürde psikolojik olarak uyum sağlayabildiğine işaret etmektedir. Sosyokültürel uyum (socioculturaladaptation) ise bireyin yeni kültürde günlük işlerini sürdürmedeki başarısını ifade eder. Başka bir ifadeyle günlük hayatında karşılaştığı problemlerle baş edebilme kapasitesi olarak görülmektedir. Örnek vermek gerekirse bireyin yeni kültürde yaşadığı psikolojik problemler psikolojik uyum, iş yerindeki başarısı ise sosyokültürel uyum ile ilişkilidir. Bu iki uyum alanına sonradan Aycan ve Berry [8] tarafından yeni kültürde iş ve finansal açılardan memnun olmayı karşılayan ekonomik uyum ( economicadaptation) eklenmiştir.
Kaynakça
Aycan, Z. veBerry, J. W. (1996). Impact of employment-related experiences on immigrants' psychological well-being and adaptation to Canada. Canadian Journal of Behavioural Science, 28(3), 240.
Berry, J. W. (1997). Immigration, acculturation, and adaptation. Applied psychology, 46(1), 5-34.
Berry, J. W. (2005). Acculturation: Living successfully in two cultures. International journal of intercultural relations, 29(6), 697-712.
Berry, J. W., Kim, U., Minde, T. veMok, D. (1987). Comparative studies of acculturative stress. International migration review, 491-511.
Sam, D.L. (2006). Acculturation: Conceptual background and corecomponents. In D. L. Sam & J. W. Berry (Eds.), The Cambridge handbook of acculturation psychology (11-26). Cambridge University Press, New York.
Sam, D.L. andBeryy, J. W. (2006). Introduction.InD. L. Sam and J. W. Berry (Eds.),Cambridge handbook of acculturation psychology(1-7). Cambridge University Press, New York.
Searle, W., ve Ward, C. (1990). Theprediction of psychological and sociocultural adjustment during cross-cultural transitions. International Journal of Intercultural Relations, 14(4), 449-464.
Notlar
- (Berry, 1997; Sam ve Berry, 2006)
- (Berry, 1997)
- (Sam ve Berry, 2006)
- (Berry, 2005)
- (Berry, Kim, Minde ve Mok, 1987)
- (Sam, 2006)
- (Searle ve Ward, 1990)
- (1996)