Kavak Yelleri (2. sezon)
Kanal D dizisi Kavak Yelleri 'nin ikinci sezonu. İlk gösterimini 6 Eylül 2008, finalini ise 30 Mayıs 2009'da yaptı.
Kavak Yelleri | |
---|---|
2. sezon | |
Ülke | Türkiye |
Bölüm sayısı | 29 |
Yayın | |
Kanal | Kanal D |
Orijinal yayın tarihi | 6 Eylül 2008 – 30 Mayıs 2009 |
Sezon kronolojisi | |
Kavak Yelleri bölümleri |
İkinci sezonun yönetmenliğini Jale İncekol üstlenmiştir. Bu sezonun çekimleri önceki sezonda da olduğu gibi İzmir ve İstanbul'da yapılmıştır. Bu sezonun senaryoları Gökhan Horzum, Ekin Atalar ve Yılmaz Şahin tarafından yazılmıştır. 30 Mayıs 2009 tarihinde "Gülüm...Gözümün Nuru...Aşkım..." adlı 84. bölümle sezon sona erdi. Sezon finaliyle birlikte dizinin ana karakterlerinden Efe karakterini canlandıran Dağhan Külegeç ile dizideki yan karakterlerden Gönül Öğretmen karakterini canlandıran Didem İnselel'in diziden ayrıldıkları açıklanmıştır.
Bölümler
# | Yayın tarihi | Bölüm adı | Özet |
---|---|---|---|
56 | 6 Eylül 2008 | İskele | İskelede, tam Efe Aslı'ya onu ne kadar çok sevdiğini söyleyecekken, Deniz'in birdenbire çıkagelmesiyle her şey altüst olur. Efe ve Aslı şok olurlar ve ne diyeceklerini bilemezler. Deniz, "Kardeşim!" diyerek Efe'ye sarılır. Aslı ise arkasını döner ve oradan uzaklaşır. Deniz onun arkasından koşturur ve kolunu tutar. Aslı onu dinlemek istemediğini söyler. Deniz ise, sadece tek bir şey söylemek istediğini, sadece onun için değil, tüm arkadaşlarını çok özlediği için döndüğünü, sevgili olmak değil, yalnızca arkadaş kalmak istediğini söyler. Aslı, "Bitti mi?" diye sorar ve oradan ayrılır.
Efe ise kenarda, küçükken Aslı'yı sevdiği için ona hazırladığı hediyeyi, Deniz'in üstüne top atarak denize düşürmesini hatırlar. O zamanlarda olduğu gibi, Deniz yine gelmiş ve her şeyi mahvetmiştir. Deniz, Efe'nin yanına döner ve arkadaşça konuşmaya çalışır. Efe, hiç içinden gelmese de, bir şey belli etmez ve sohbete devam eder. Deniz, New York'un çok güzel olduğunu, ama orada bir Efe'nin bulunmadığını söyler. Evde ise Ayşe, Mine'nin anneannesi, telefon başında Mine'yi ve Cem'i aramakta, ama yanıt alamamaktadır. Osman Bey, Mine'nin dedesi, Ayşe'ye, bir şeyin olmadığını söyler, ancak Ayşe telaşlanır iyice, içine bir sıkıntı gelmiştir. Ayşe, Mine'yi tekrar arar. Mine'nin cep telefonun, bilinmeyen bir yerde, yoldaki bir ceketin içinde çaldığını görürüz ama cevap veren kimse yoktur... Ayşe iyice telaşlanır ve Osman Bey'le ikisi, karakola gitmek üzere evden çıkarlar. Aslı'nın annesi ve ablası Canan, evde Aslı'nın nereye gittiğini konuşurken Aslı eve gelir, oldukça üzgün bir şekilde. Deniz ve Efe de sahilde dolaşmaktadırlar. Deniz, iskelenin değiştiğini söyler. Canan, Aslı ile konuşur. Aslı ona her şeyi anlatır ve bir şeyin farkına varır: "Neden sadece arkadaş olmayalım ki?" der ve Deniz'le konuşmak üzere evden çıkar. Ayşe ve Osman Bey karakolda ifade vermektedirler. Polis, Bodrum yolunda iki kazanın gerçekleştiğini, birinci kazanın bir otobüs kazası, ikincinin ise tıra çarpan otomobil kazası olduğunu söyler. Bunu öğrenen Ayşe ve Osman, hemen hastaneye koştururlar. Hastane oldukça karışıktır, kazadan çıkan bir sürü ölü ve yaralılar akın etmiştir oraya. Herkes çok meşguldür, ama bir doktordan zorla bilgi alırlar: Cem ve Karısı ölmüştür, Cansu yoğun bakımdadır. Ama Mine, arabanın içinde bulunmamıştır... Aslı, iskeleye döner ve Deniz'i dostça selamlar. Deniz, ilk bölümde yaptıkları gibi, iskeleden denize atlar, ama Efe ve Aslı atlamazlar. Deniz sudan çıkar, Aslı Efe'ye konuşmaları gerektiğini söyler, ama Efe konuşacak bir şeyin olmadığını söyler ve gider. Hastanede, Ayşe, saçları Mine'ye benzeyen bir ölü görür ve onun Mine olabileceğini düşünür. Osman Bey korkuyla bakar ama o Mine değildir... İkisi de ağlamaya başlarlar. Ayşe, "Allah'ım, sen bu acıyı bana yaşatma..." diye dua eder... İskelede, Aslı'ya telefon gelmesi üzerine hemen Ayşe'lerin yanına, hastaneye gider Aslı, Efe ve Deniz. Olayı öğrendiklerinde şok olurlar. Deniz, annesinin arabasını ödünç almak, Efe de polis olan abisine haber vermek üzere eve fırlarlar. Aslı'nın babası Kamil ise, torunu Deva'yı dolaştırmakta ve babasını soranlara da, İstanbul'da olduğunu ama işlerini bırakıp gelemediğini söylemektedir. |
57 | 13 Eylül 2008 | Dönme Dolap | |
58 | 20 Eylül 2008 | Ve Perde | |
59 | 4 Ekim 2008 | Deniz Tükendi | |
60 | 11 Ekim 2008 | Yollarımız Burada Ayrılıyor | |
61 | 18 Ekim 2008 | Eski Şehir Yeni Hayat | |
62 | 25 Ekim 2008 | Yağmurdan Kaçarken | |
63 | 1 Kasım 2008 | Bana Doğruyu Söyle | |
64 | 8 Kasım 2008 | Sürpriz | |
65 | 15 Kasım 2008 | İyi Günde, Kötü Günde | |
66 | 22 Kasım 2008 | Davetsiz Misafir | |
67 | 29 Kasım 2008 | Bir Avuç Kemik İçin | |
68 | 13 Aralık 2008 | Kapana Kısılmak | |
69 | 20 Aralık 2008 | Yolun Sonu | |
70 | 27 Aralık 2008 | Araf | |
71 | 10 Ocak 2009 | Yeni Bir Yıl | |
72 | 24 Ocak 2009 | Teklif | |
73 | 7 Şubat 2009 | Resimdeki Kız | |
74 | 21 Şubat 2009 | Geldim, Gördüm, Yendim | |
75 | 7 Mart 2009 | Belayla Flört | |
76 | 21 Mart 2009 | Var Mısın İddiaya ? | |
77 | 28 Mart 2009 | Tuzak | |
78 | 4 Nisan 2009 | Sen Benim Kahramanımdın | |
79 | 18 Nisan 2009 | Bunu Bana Yapma ! | |
80 | 25 Nisan 2009 | Sonun Başlangıcı | |
81 | 2 Mayıs 2009 | Uçuruma Giden Yol | |
82 | 9 Mayıs 2009 | Dünden Sonra Yarından Önce | |
83 | 23 Mayıs 2009 | Lavinia | |
84 | 30 Mayıs 2009 | Gülüm...Gözümün Nuru...Aşkım... |