Millet
Millet ya da ulus, çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk. Kimi çevreler millet kavramı ile ulus kavramının eşitlenmesine karşı çıkmaktadır.
Kavram
Genel olarak bir toprak, vatan üzerinden yaşayan homojen insan topluluğu kastetmek için kullanılır. Fransız İhtilali yükselen ulus mantığı millet kavramını bünyesine katmıştır. Millet kavramı Arapça, ulus Türkçe'dir. Millet kavramı ile ilgili olarak milliyetçi yorum kadar dini yorumlar da bulunmaktadır. Kur'an-ı Kerim'de çok yerde millet kavramı geçmektedir.[1] Millet bu anlamda bir inanç ve din topluluğunu kastetmektedir. Fransız İhtilali ile beraber daha çok etnik temelli bir millet kavramı (ulus) ortaya çıkmıştır. Bir topluluğun ulus olarak adlandırılabilmesi için:
- Toplulukta ortak bir dilin konuşulması,
- Topluluğun tarihsel geçmişe sahip olması,
- Şimdi bir arada yaşayan bu topluluğun, gelecek için de bir arada yaşama inancında olması,
- Topluluktaki bireylerin birlik ve beraberlik içinde, ortak duyguları paylaşması,
- Toplulukta kültürel ortaklık bulunması gereklidir.
Milletlerin oluşumuna dair tezler
Millet'in oluşumuna dair tezler kabaca iki ana yaklaşım altında toplanır: Özcü yaklaşım ve İnşaacı yaklaşım.[2] Özcü yaklaşıma göre milletler toplumsal tarihin doğal ürünü olan birimlerdir. Bu birimlerin temelini kanbağı, dil, din, ortak tarih gibi bir takım kültürel elementler oluşturur. Bu kimlikler birey veya topluluğa doğuştan verilmiştir; bu nedenle birey veya topluluk tarafından reddedilmeleri çok zordur. Bu ortak özellikler kitlelerde doğal olarak bir birliktelik hissi veya milliyetçilik oluşmasını sağlayarak milletin harekete geçmesine ve kendi devletini kurmasına neden olur. Bu anlayış daha çok kendiliğinden oluşan bir milleti savunur.
İnşacı yaklaşıma göre, milletler tarihsel sürecin görece daha geç döneminde ortaya çıkmış bir olgudur; ayrıca kapitalizmin ortaya çıkışı, sömürgecilik, modern devletin yapılanması ile yakından ilgisi vardır. Başka bir deyişle, milletin oluşumu insan toplumunun ortaya çıkmasıyla birlikte ortaya çıkmış bir olgu değildir. Toplumsal gelişimin belli bir safhasında meydana gelmiş bir üründür. Her şeyden önce bir milletin oluşumundan önce bir milliyetçilik akımının ortaya çıkmış olması gereklidir.[3] Anderson'un hayali cemaatler veya tasavvur edilmiş yapılar'ı bu kapsamda anılabilir.
Kaynakça
- Mealler: http://www.kuranmeali.org/arama/kuran_arama.aspx?searchQ=millet 30 Ekim 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Jorge Larraín bu iki yaklaşıma bir üçüncüsünü de ekler; tarihsel-yapısalcılık (historical-structural); inşacı yaklaşımı tümüyle reddetmemekle birlikte, toplumu bir araya getiren kimi etmenleri de dikkate almayı savunur. J. Larraín, Identity and modernity in Latin America, Wiley-Blackwell, 2000, sf. 37
- Anthony D. Smith, The nation in history: historiographical debates about ethnicity and nationalism, UPNE, 2000, sf. 56
Kitaplar
- Benedict Anderson, Imagined Communities: Reflections on the Origin and Spread of Nationalism, (Verso, 1983, Rev. ed., 1991).