Sâkînâme
Sâki-nâme, divan edebiyatında gerçek ve mecazi anlamda içki, içki çeşitleri, içki meclisleri ve bu meclisteki araç- gereçler hakkındaki eserlere verilen addır. Genellikle mesnevi şeklinde yazılmakla birlikte kaside ve terkib-i bend gibi şekillerde de yazılmıştır. Saki-namelerin bir bölümü gerçek hayata ilkişkin olurken diğer bir bölüm tasavvufi nitelikler taşır. Arap edebiyatında Navenci'nin Hibetü'l Kümeyt adlı eseri 15. yy. da yazılmış ve sonraki saki-namelere de esin vermiştir. Hüsrev-i Dehlevi, Azmizade Haleti ,Nizami, Hafız-ı Şirazi, Atayi ve Fuzuli 'nin de önemli saki-nameleri bulunmaktadır. 19.yüzyılda ise Subhizade Feyzi ve Ayni'nin eserleri öne çıkar.[1]
Bir Örnek: Fuzuli'nin Sâki-nâme'si
Sâki-nâme veya Heft Cam; Fuzûlî'nin alegorik bir dille kaleme aldığı mistik Farsça mesnevi.
Eserde; rindâne yaşam tarzı ve şarap ekseninde kurgulanmış alegorinin içinde tasavvuf imajı meydana getirilmiştir. Eserde şarap sarhoş ediciliği yönüyle aşka benzetilir ve öykü bu sarhoş edici etkinin etrafında şekillenir. Ancak; bahsedilen aşk ve mevcut aşkın sarsıcılığı; tensel bir boyutta değil; Allah'a olan özlemi simgeleyen bir kapsamdadır. Eserin güncel baskıları; Fuzûlî'nin Farsça Divanı ile birlikte bastırılmıştır.[2]
Kaynakça
- Eski Türk Edebiyat El Kitabı, Grafiker Yayınları, Prof. Mustafa İsen, Prof. Dr. Muhsin Macit,Mustafa İsen,Filiz Kılıç,Dr. Osman Horata,İ. Hakkı Aksoyak
- Mengi, Mine (2008), Eski Türk Edebiyatı Tarihi, Fuzûlî maddesi, s. 158, Akçağ: Ankara.