Stalin Hattı
Stalin Hattı, Sovyetler Birliği'nin batı sınırı boyunca uzanan bir tahkimatlar dizisidir. Batıdan gelecek bir saldırı karşısında Sovyet sınırlarını korumak üzere 1930'lu yıllarda inşasına başlanmıştır.[1]
Yapısı
Savunma hattı, koruganlarda yer alan ağır silah mevziilerinden, makineli tüfek yuvalarından ve diğer tesislerden oluşmaktadır. Yapım tekniği ağırlıklı olarak betonarme olmakla birlikte yer yer zırh olarak çelik ve granit kullanılmıştır. Bazen daha az ayrıntıyla Maginot Hattı'na benzetilmektedir. Ancak Stalin Hattı, Maginot Hattı'ndan epeyce farklı bir savunma düzenidir. Her şeyden önce savunma hattı olarak, tüm sınır boyunca kesintisiz uzanan bir hat değildir. Esasen olası bir düşman istilasının olası istikametleri üzerine inşa edilmiş 13 müstahkem bölgeden oluşan bir savunma zinciridir. Öte yandan uçları açık olmayıp Baltık Denizi'nden Karadeniz'e kadar uzanır. Bir başka farklılık da Stalin Hattı'nın hemen sınırın gerisinde değil en yakın 20 – 30 km en uzak 100 – 150 km içeride inşa edilmesidir. Aynı zamanda sadece olası bir düşman saldırısını durdurmayı değil, taarruz kuvvetlerinin gerisinde tertipleneceği ve hazırlanacağı bir perdeleme örtüsü olarak da düşünülmüştür.[2] [dn 1]
Müstahkem mevkiler personel sayısı olarak bir tugay düzeyindeyken ateş gücü bakımından bir kolordu düzeyindedir. Her birim, kendi karargahı, sayıları iki ile sekiz arasında değişen makineli tüfek ve topçu taburları, birkaç bağımsız ağır topçu bölüğü, tank taburu, istihkam taburu ve diğer bazı birimlerden oluşmaktadır. Her müstahkem mevki 100–180 km uzunlukta ve 30–50 km derinliktedir. Birleşik betonarme, yer yer zırh kaplı muharebe birimleriyle donatılmış olup her birinde malzeme depoları, elektrik üretim ve su sağlama ünitesi, revir, yemekhane, komuta ve iletişim merkezi gibi yeraltına inşa edilmiş yine betonarme yapılar bulunur. Bütün bu yapılar yeraltı galerileri ya da örtülü irtibat hendekleri ağıyla birbirine bağlıdır. Müstahkem mevkiler, aralarındaki açık araziden geçecek düşman kuvvetleri tarafından sarılsa bile çevresel savunma düzenlemeleri, ikmal depolarındaki malzeme stokları sayeside uzun süre savunmayı sürdürecek yapılar olarak düzenlenmiştir. Çoğunlukla etrafı yapay su engelleriyle çevrilmiş olan müstahkem mevkilerle sınır arasındaki geniş arazi "tampon bölge" olarak düzenlenmiştir. Bu bölgeler mayın tarlalarının yanı sıra binlerce pusu noktasını barındırır. Olası bir düşman saldırısında müstahkem mevkiler, düşman hazırlık topçu ateşinden etkilenmeyecek kadar geride bulunmaktadır. Ayrıca düşman saldırısı pek çok nehirden ve diğer doğal engellerden geçerken pusu noktalarıyla ve diğer istihkam engellerinde yıpranacaktır. Ayrıca köprüleri atmak için de zaman olacaktır. Müstahkem mevkilerde ayrıca oldukça etkili bir uçaksavar savunması da yer almaktadır.[2]
Ortalama bir koruganın ateş gücü üç makineli tüfek ve 76 mm'lik iki top yuvasından oluşur. Bir ya da iki makineli tüfeğin olduğu ateş noktalarının sayısı ise yüzlerle ifade edilebilir. [2] İnşaası, Maginot Hattı'nın tersine büyük bir gizlilik içinde sürdürüldü. Güvenlik, NKVD unsurları tarafından sağlandı, inşaat sahası, üzerinden "başıboş bir kuşun bile uçarak geçemeyeceği şekilde" güvenlik çemberine alındı. İnşaatler birkaç yerde sürdürüldü, bunlardan sadece biri gerçek inşaat, diğerleri göstermelikti.[2]
Sonuç olarak olası bir düşman saldırısında, düşman kara unsurları geniş bir tampon bölgeden sonra nerede ateşle karşılaşacaklarını bilmeden ilerleyeceklerdi.[2]
Stalin Hattı'nın Sovyetler Birliği'ne maliyeti konusunda Viktor Suvorov'un "tahmini", 120 milyar Sovyet rublesidir.[3]
II. Dünya Savaşı öncesi
Sovyetler Birliği'nin batı sınırları, 1939 - 1940 yılları arasında büyük ölçüde değişmiş, bunun sonucunda Stalin Hattı da sınırdan bir hayli içeride kalmıştı. Bu gelişmelerde, 23 Ağustos 1939 tarihinde imzalanan Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı (Molotov - Ribbentrop Paktı) ilk adım atılmış oldu. Bu antlaşmada Finlandiya ve Estonya Sovyet etki alanında kabul edilmekteydi. Esas sınır değişmesi 1939 yılı Eylül ayında Sovyetler Birliği'nin Polonya topraklarının yarısını işgal etmesiyle şekillenmeye başladı. Baltık Devletleri, 1940 yılı Haziran ayında Besarabya'da Sovyetler Birliği tarafından işgal edildi. Stalin Hattı sınır gerisinde kalınca terk edildi. Onun yerine, yeni sınırların gerisinde, 1940 yazında Molotov Hattı olarak anılacak yeni bir savunma hattının inşasına başlandı. Bazı Sovyet generalleri her iki savunma hattını elde tutmanın daha iyi olacağını, Stalin Hattı'nın derinlikte bir savunma hattı olarak korunması gerektiğini düşündüler. Ancak II. Dünya Savaşı öncesi Sovyet askeri doktrinine göre bu gerekli değildi. [dn 2]
Tüm bu gelişmelerle 1939 sonbaharında Stalin Hattı gözden çıkarıldı, birlikler zaman içinde terhis edildi ve silahlar sökülerek depolara kaldırıldı.[4] Alman genel taarruzu olan Barbarossa Harekâtı başladığında, 1940 yazında yapımına başlanan yeni savunma hattı (Moltov Hattı) hazır değildi ve Stalin Hattı ise artık tahliye edilmişti, bazı yapılar kolhozlara depo olarak kullanılmak için tahsis edilmiş, bazıları ise toprakla doldurulmuştu. Sonuç olarak, gerçi Stalin Hattı mevzilerine bazı birlikler yerleşerek savunma yaptılarsa da her iki savunma hattı da Alman taarruzunu durdurmakta bir işe yaramadı.
II. Dünya Savaşı sonrası
II. Dünya Savaşı sonrasında Stalin Hattı tümden kullanım dışı kaldı, Sovyetler Birliği'nin artık Orta Avrupa'da da müttefikleri vardı.[5] Batı Avrupa'da güvenlik ve kalkınma uğruna benzer savunma sistemlerinin tahrip edilmesinin tersine Sovyetler Birliği'nin 1991 yılında dağılması ardından bu tahkimatların büyük bir bölümü ilgilenilmeden kaldı.[5] Bugün için Stalin Hattı tahkimatlarının kalıntıları Beyaz Rusya'da, Rusya'da ve Ukrayna'da ve muhtemelen Besarabya'nın doğusunda, halen ayaktadır.[5]
Dış bağlantılar
- Photos from "Stalin Line" Museum (Minsk Fortified District) 4 Haziran 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Bunkermuzeum 15 Şubat 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- KaUR (Karelskij Ukrepljenyj Rajon) - www.nortfort.ru 28 Ekim 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- KiUR (Kievskiy Ukrepljenyj Rajon)
Dipnotlar
- Stalin Hattı inşasında görev yapan General Pyotr Grigorenko'nun bir ifadesi, Sovyet askeri doktrininde savunma ve taarruz kavramlarını açık bir şekilde ortaya koymaktadır. "Müstahkem mevkilerin ana işlevinin savunma olduğunu sadece saf kişiler düşünür… müstahkem mevkiler daha esaslı bir saldırının hazırlanması için inşa edilir. Vurucu güçlerin güvenli bir şekilde muharebe düzeni alması için ateş örtüsü sağlamak, birliklerin konuşlanıp muharebe düzenine geçişinin rakip tarafından engellenmek yönündeki tüm çabalarının önüne geçmek, bizim birlikler saldırıya geçtiğinde ise kuvvetli ateşiyle desteklemek için kullanılır." - V. Suvorov, Buzkıran Sh:111
- KGB albayı S. A. Vaupşas'ın ifadesiyle, "... savaş öncesi yıllarda, savaşın rakibin topraklarında yapıldığı bir askeri doktrin kabul görmeye başlamıştı." - V. Suvorov, Sh: 136 Ayrıca bakınız Derin harekât
Kaynakça
İngilizce Wikipedia maddesinden yararlanılmıştır. Stalin Line
- Viktor Suvorov, Buzkıran - Sh: 111
- V. Suvorov Sh: 111 - 130
- V. Suvorov, Sh: 117
- V. Suvorov, Sh: 116
- The Stalin and Molotov Lines: Soviet Western Defences 1928-41 Sh: 56
Kaynakça
- Viktor Suvorov (Vladimir Ruzin), Buzkıran - Delta Kültür Yayınevi, 2009