Telepati
Telepati ya da uzaduyum, bireyler arasında bilinen beş duyunun yardımı olmaksızın gerçekleştiği ileri sürülen bilgi aktarımıdır. Bir başka deyişle, telepati parapsikolojide incelenen paranormal bir yetenek olup, bireyler arasında duyular-dışı algılama yoluyla düşünce, fikir, duyum veya imajların aktarılmasını sağladığı ileri sürülen tesir irtibatıdır. Terim eski Yunanca’daki “uzak” anlamına gelen tele (τηλε)sözcüğü ile “etkilenme, tesir almış olma, hissetme” anlamlarına gelen patheia (πάθεια) sözcüğünün birleştirilmesiyle elde edilmiş olup [1][2] önceden kullanılan “düşünce aktarımı” teriminin yerini almak üzere SPR’nin [3] kurucularından Fredric W. H. Myers tarafından 1882’de ortaya atılmıştır.[4][5] Birçok Doğu Bloğu ülkesinde telepati yerine bio enformasyon" terimi kullanılmıştır.
Telepatide, alıcı ve verici olmak üzere en az iki kişi vardır. Tesiri gönderen ya da düşüncesini yayan, gönderen kimseye verici (agent), gönderileni almaya çalışan kişiye alıcı denir. Telepati yeteneğine sahip bazı” alıcı” telepatların diğer insanların zihinlerini okuma yeteneği oldukları söylenir. Telepati psikokinezi ile birlikte parapsikolojik araştırmanın iki temel araştırma alanını oluşturur. Bu alanda telepatiyi tam anlamıyla keşfetmek ve anlamak üzere sürdürülen birçok araştırma vardır. Telepatinin nasıl, ne yolla gerçekleştiği hakkında çeşitli varsayımlar ortaya atılmışsa da, henüz kesin bir sonuca ulaşılamamıştır.
Parapsikoloji'deki telepati deney yöntemleri
Parapsikoloji alanında telepati kısa adı ESP (extra-sensory perception) olan duyular dışı algılamanın bir türü olarak kabul edilir. Duyular dışı algılamanın diğer tanınmış türlerinden bazıları prekognisyon ve durugörü olarak bilinir. Telepati yeteneğini test etmek üzere başvurulan çeşitli deney yöntemleri bulunmaktadır. Bunlardan en tanınmış ikisi Zener kartları ve Ganzfeld uyarımıdır.
Zener kartları
Zener kartları parapsikoloji alanında, ESP testlerinde kullanılmak üzere 1920’de Karl Zener tarafından icat edilmiş kartlardır. Parapsikoloji alanında ilk niceliksel araştırmalarda kullanılan bu kartlara, Joseph B. Rhine çalışma arkadaşı Karl Zener’e ithafen bu adı vermiştir.
Zener kartları daire, artı, dalga, kare ve beş uçlu yıldız sembollerini içeren 25 karttan oluşan bir destedir. 1930’larda Duke Üniversitesi’nin Parapsikoloji Laboratuvarı'nda Zener kartlarıyla yapılan deneylerde, kartlar desteden tek tek çekiliyor ve deneklerden, görmedikleri bu kartlarda hangi sembollerin yer aldıklarını bilmeleri isteniyordu. Deneklerin bu testlerde başarı oranı, beş sembol olduğundan normalde % 20 olması gerekirken, başarı oranının % 20’nin üzerinde olduğu gözlemlenmiştir.[6]
Ganzfeld uyarımı
Ganzfeld uyarımı (İng. ganzfeld stimulation) Parapsikoloji laboratuvarlarındaki deneylerde denekte duyular-dışı algılamayı harekete geçirmek üzere “duyumsal yoksunluk” sağlanması (duyumsal uyaranların minimum düzeye indirildiği bir ortam sağlanması) olayına verilen addır.
Önceleri vizüel süreç testlerinde kullanılan terim, 1973 yılından itibaren psi testlerindeki uygulamalar için kullanılmaya başlanmıştır. Bu uyarım sayesinde, beş duyusunu kullanamayan deneğe paranormal algılamalar için bir çeşit fırsat ortamı yaratılmakta, denek, zorunlu olarak duyular-dışı algılama alanına itilmektedir. Fakat beklenen paranormal algılamalardan hangisinin oluşacağı bilinmez; yani denekte bir telepati fenomeni de oluşabilir, durugörü de, prekognisyon da.[7] Parapsikloglar ganzfeld uyarımını sağlamak üzere, “yüzme kabini” veya “izolasyon kabini” denilen,ısısı beden ısısına ayarlı, tuzlu suyla dolu, gürültü ve diğer uyaranlardan yalıtılmış çeşitli kabinler hazırlamışlardır.
Popüler bir yöntem
Telepati deneylerinin yapılabilmesi için laboratuvar koşulları zorunlu değildir; halk arasında ya da aile içinde yapılan telepati deneyleri arasında en bilinen yöntem şöyle açıklanır: Dış uyaranların az olduğu (sessiz, pek ışık almayan, soğuk olmayan vs.) bir odada birkaç kişi gevşer ve zihinsel olarak konsantre olur (odaklanır). Bu kişilerden biri “verici”, diğerleri “alıcı”dır. Deneyde herhangi bir aldatmaca olmaması için verici kişi deneyden önce diğerlerine aktarmak istediği şey (görüntü, örneğin bir elma) neyse onu bir kağıda diğerlerinden gizli olarak yazmış olmalıdır. Beş veya on dakika süren odaklanma süresince verici kişi başka hiçbir şey düşünmeden aktaracağı görüntüye odaklanmalı, yani sürekli onu düşünmeli ve onu bilincinde net ve duru bir biçimde canlandırmalıdır. Alıcılar ise, vericiden gelen etkili yayının bilinçlerinde yer edebilmesi için hiçbir şey düşünmemeye, bilinçlerini bütünüyle boş tutmaya en üst düzeyde özen göstermelidirler. Başarı, vericinin odaklanma (konsantrasyon) derecesine bağlı olduğu kadar, alıcıların her türlü kaygı ve kişisel düşüncelerden uzak bir biçimde bilinçlerini boş tutabilmelerine de bağlıdır. Odaklanma bitiminde tüm alıcılar kendi önlerinde bulunan kağıda bilinçlerin hangi görüntünün belirdiğini yazarlar ve sonuçlar karşılaştırılır. Gözlemler her beş kişiden birinin iyi bir alıcı olduğunu ortaya koymuştur.
Telepati türleri
Parapsikologlar araştırmalarında telepati fenomenini çeşitli türler altında ele alırlar:[2]
- Gizli ya da gecikmeli[8] telepati: Tesirin gönderilmesi ile alınması arasında belirli bir sürenin geçtiği, yani alıcının gecikmeli olarak aldığı enformasyon aktarımı.[2]
- Prekognitiv telepati: Bir kimsenin zihinsel durumun geleceği hakkında edinilen enformasyon aktarımı.[2]
- Hareki ya da heyecansal telepati: Uzaktan etkileme olarak da bilinen, bir kimsenin hareketlerine ilişkin duyum aktarımı[9]
- Yüksek şuur (üst şuur) telepatisi: Yüksek bilgiler ve ortak bilgelik için yüksek şuur haline geçiş söz konusudur.[10]
Sonuçlar
Parapsikologlar telepati deneyleri sonuçlarında şu saptamalarda bulunmuşlardır:
- Telepati yer ve zamanla sınırlanamaz.
- Vericinin aktifliği (konsantrasyonu) ve alıcının pasifliği başarıyı etkiler.
- Hayvanlar ve bitkilerde de ESP yetenekleri mevcuttur.
- Birbirine hissi bağları bulunan (anne ve çocuk, iki sevgili vs.) kimselerde sonuçlar daha başarılıdır.
Kavramın kökenleri
İnsanlarda, zamanla körelmiş olduğu belirtilen bu yeteneğin aslında herkeste değişik derecelerde mevcut bulunduğu ve çeşitli deneme egzersizleriyle geliştirilebileceği ileri sürülür. Araştırmacılar Avustralya'daki bazı orman kabilelerinin beş duyu dışında bir iletişim yöntemi kullandıklarını bildirmektedir. Bu araştırmacılardan biri olan Alexander Markey, Yeni Zelanda’lı Maori’lerin günümüzde hala telepati kullanarak iletişim sağlayabildiklerini yazmış olduğu bir kitabında dile getirmektedir. Benzer yöntemler Afrika kabilelerinde de, örneğin Tabu yerlilerinde kullanılmaktadır. Gizlibilimlerle uğraşanlarda (okültizmde), teozofide ve tasavvufta ustalaşmak isteyenlerin, telepati yeteneğini geliştirip kullandıkları ve bu değişik öğretilerin telapatları kendi bölgelerinde, “olgun ve keramet ehli” olarak değerlendirilmiş oldukları ileri sürülür.
Roger Luckhurst’a göre,[11] Batı kültüründe telepati kavramı esas olarak 19. yy. sonlarında ortaya çıkmıştır. Bu dönemden önce bilim fiziksel olgulara yoğunlaşmıştı ve “zihin”le pek ilgilenmiyordu. Paranormal fenomeni anlama çalışmaları esas olarak canlısal manyetizma çalışmaları ile başlamıştır. Telepati daha sora metapsişik araştırmacılarca ele alınmış ve SPR gibi derneklerin kurulmasından bir süre sonra laboratuvar koşullarında yöntemli ve sistemli bir şekilde incelenmeye başlandı. Bu alanda ilk başarılı sonuçlar, parapsikolojinin babası sayılan, Duke Üniversitesi'nden profesör J.B. Rhine tarafından elde edildi.
Örneğin Duke Üniversitesi’nde yapılan bir dizi ESP deneyinde, 1850 deneyden 558’inde başarılı sonuç alınmıştı. Bu sonuçların rastlantıya dayalı olasılık hesaplarına göre gerçekleşme olasılığı ancak 22 milyarda birdi.[12] Rhine’ın ESP ve telepati deneyleri üzerine yazdığı “Altmış Yıldan Sonra Duyular-dışı Algılama” (Extra-Sensory Perception After Sixty Years) adlı kitabı Harvard Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nce öğrenciler için akademik bir test kitabı olarak kabul edildi.[13] Rhine gibi psişik araştırmacıların başarılı sonuçlar almasından sonra telepati laboratuvar koşulları içine çekildi ve parapsikolojik araştırma kapsamında ele alınmaya başlandı.
Telepati nosyonu iki psikolojik kavrama benzemez: düşünce sokma/silme kuruntuları ve psikolojik sembiyoz(karıştırma). Bu benzerlik bazi kişilerin neden telepati fikrine kapıldığını açıklayabilir. Düşünce sokma/silme, bir psikoz, özellikle şizofreni veya şizoafektif bozukluk, semptomudur. Bu semptomu gösteren ruhsal hastalar, yanılgılı bir şekilde, düşüncelerinden bazılarının kendilerinin olmadğına inanırlar, ama başkaları (yani diğer kişiler, dünyadışı yaratıklar ya da komplocu istihbarat ajanları) beyinlerine düşünce koymaktadır (düşünce sokma). Bazı hastalar düşüncelerin beyinlerinden alındığını veya silindiğini (düşünce silme) sanırlar. Psikozun diğer semptomları yanı sıra, düşünce sokma da ilaçlı tedavi ile azaltılabilir.
Psikolojik sembiyoz (karıştırma) ise, daha az tanımlanmış bir kavramdır. Melanie Klein gibi erken psikanalistlerin yazılarında bulunan bir fikirdir. Çocuğun erken psikolojik deneyiminde (ilk bebeklik esnasında), bir yanda kendi aklı ile, öte yanda anne/baba deneyimi arasındaki farkın bilincine varamaması inancı ile ilgilidir. Aklın bu durumuna psikolojik sembiyoz(karıştırma) denir; gelişmeyle sona erer, fakat, denir ki, bazı yönleri yetişkin ruhsal işlevlerinde de bulunmaktadır. Bu düşünce sokma/silme deneyimi veya bilinçsiz anıların psikolojik sembiyozu (karıştırma) "telepati"nin bir nosyon olarak icadına ve telepatinin var olduğu inanışına yol açmış olabilir, denebilir. Şizotipal kişilik bozukluğu olan kişilerin telepatiye inanmaya yatkın oldukları fikri, psikiyatrlar ve psikologların kanaatidir ve deneysel bulgular bunu desteklemektedir.
Telepati ile empatinin farkı
Düşünceler arasında doğrudan doğruya bağlantı kurulması, iki zihin veya ruh arasında imaj, fikir, sembol tarzında ortaya çıkan tesir alış verişi olarak da tanımlanan telepati ile yine parapsikolojide kullanılan empati teriminin sık sık birbiriyle karıştırıldığı görülür. Empati (İng: empathy), birbirlerine manevi bakımdan sıkıca bağlı iki canlı arasında, duygu ve ruhsal hallerin aktarılması fenomenine ve bu psişik irtibata Parapsikoloji’de verilen addır. Kimilerince telepatik bir irtibat biçimi sayılmaktaysa da,telepatiden farkı, tanımından da anlaşılacağı gibi, empatide düşünce ve imaj aktarımının olmamasıdır.
Örneğin aralarında empati bulunan iki kişiden biri bir bedensel rahatsızlıktan acı çektiğinde diğer empatın da bedeninin aynı bölgesinde acı duyduğu görülmüştür. Gözlem ve deneyler empati halinin anne ile çocuklar arasında ve ikizler arasında daha sık gerçekleştiğini göstermiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, empati halinin özellikle ebeveyn ile yavrular arasında gerçekleştiğini göstermektedir. Örneğin, bir deneyde, yavrularından kilometrelerce uzağa götürülen bir anne tavşanın, yavruları öldürüldüğünde acı acı bağırdığı görülmüştür. Terim, Latince'deki "iç,içine, içinde" anlamına gelen "em" öneki ile Grekçe'deki "duygu, acı, ıstırap, algılama" anlamına gelen "patheia" sözcüğünden türetilmiştir. Terimin psikolojide kullanılan anlamı ile parapsikolojide kullanılan anlamı aynı değildir.
Notlar ve referanslar
- Carroll, Robert Todd (2005). "The Skeptic's Dictionary 4 Mart 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.; Telepathy". SkepDic.com. Retrieved on 2006-09-13.
- Glossary of Parapsychological terms - Telepathy 27 Eylül 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. — Parapsychological Association, Retrieved December 19, 2006
- Carroll, Robert Todd (2005). "The Skeptic's Dictionary; Telepathy 4 Mart 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". SkepDic.com. Retrieved on 2006-09-13.
- Dvorsky, George (2004). "Evolving Towards Telepathy 15 Haziran 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". Betterhumans.com.. Retrieved on 2006-10-24.
- TakeAway Media (2000). ""Leviathan: Back to the Future: An interview with Kevin Warwick 3 Ağustos 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi."". BBC Two.. Retrieved on 2006-10-24.
- Carroll, Robert (2006-02-17). "Zener ESP Cards 10 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.". The Skeptic's Dictionary. http://www.skepdic.com/zener.html 10 Haziran 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Retrieved on 2006-07-18.
- The Conscious Universe: The Scientific Truth of Psychic Phenomena by Dean I. Radin Harper Edge, ISBN 0-06-251502-0
- Rennie, John (1845), "Test for Telepathy", Scientific American,V3#1 (1847-09-25)
- Plazo, Dr. Joseph R., (2002) "Psychic Seduction." pp.112-114 ISBN 0-9785922-3-9
- St. Claire, David., (1989) "Instant ESP." pp.40-50
- Luckhurst, R. (2002). The Invention of Telepathy, 1870-1901. Oxford University Press.
- Rhine, J. B. - Pratt, J. G., "A review of the Pearce-Pratt distance series of ESP tests", Journal of Parapsycology, 1954, 18, 165-177.
- Richard S. Broughton, "Parapsicologia. La scienza contestata", Milano 1994, p. 74.
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
- Evolving Towards Telepathy – an article on the potential for technologically endowed telepathy, or "techlepathy"
- California Institute of Technology2 Nisan 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. study using implanted electrodes in the ventrolateral prefrontal cortex (vPF), yielding findings on predicting the intentions of subjects to make movements
- PDF article in Nature Neuroscience on "Spatial selectivity in human ventrolateral prefrontal cortex"
- Quantum Physicist Nick Herbert Ponders Instantaneous Communication
- Primary Quantum Model of Telepathy (PDF)
- Soal-Goldney Experiment14 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. - a critical evaluation of the Soal-Goldney Experiment, which claimed to prove the existence of telepathy
- Dream and Telepathy1 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. - article in Science and Psychoanalysis
- Animal Talk23 Şubat 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. - Interspecies Telepathic Communication
- Türk Telepati Portalı17 Ağustos 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Kaynakça
- Yılmaz, S. Nusret; Telepati / EGE META YAYINLARI