William Clark
William Clark (d. Caroline County, Virginia, 1 Ağustos 1770 - ö. St. Louis, 1 Eylül 1838) Amerikalı kaşif, Kızılderili ajanı ve teğmen. Kuzey Amerika kıtasının iç kesimlerinin kaşifidir.
Amerika'yı keşif
18. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, Kuzey Amerika'ya Avrupa'dan öyle çok göçmen gelmişti ki kuzeydoğudaki ilk sömürge toprakları dolup taşmıştı. Şehirler, koloniler ve sömürgeler artık nüfusu kaldıramıyordu. Yerleşmek üzere gelenler batıya, Apalaş Dağları'nın ötesindeki bilinmeyen yerlere gitmeye korktuklarından yayılma zor gerçekleşiyordu. Bu nedenle, 1803'te, ABD hükümeti Louisiana eyaletini Fransa'dan satın aldı. Bunun üzerine ABD başbakanı Thomas Jefferson, Mississippi'nin ötesindeki yerleri keşfetmek üzere hemen bir sefer başlattı. Asıl amaç, Amerikalı kızılderililer ve Meksikalılar ile ticaret olanaklarını değerlendirmekti; ama Büyük Okyanus'a giden bir yol bulunması da isteniyordu. Böylece ABD ekonomisi güçlenecek, yeni eyaletler satın alabilecek ve her alanda güçlenmeyi umut ediyorlardı.
Yolculuğun liderleri, başkanın özel sekreteri olan Kaptan Meriwether Lewis ve Teğmen William Clark idi. Lewis, gerekli malzemenin seçimini yaparken, Clark da adamları belirledi ve onları eğitti. 30 adamdan oluşan, "Keşif Kıtası" adı verilen ekip, 14 Mayıs 1804'te; Missouri Nehri'nde törenle yola çıktı. Tüfek, ilaç ve erzak dışındai yanlarına Kızılderililere armağan etmek üzere çok sayıda süs eşyası da almışlardı.
Yeni topraklara giriş
İki lider, yol boyunca gördükleri çok sayıda bitki ve hayvan türlerine ilişkin gözlemlerini kağıda döktüler. Lewis, çok kötü hava koşulları ve ekibi gece gündüz rahatsız eden sivrisinek sürülerinden yakınıyordu. On bir hafta sonra, Oto, Missouri ve Omaha kızılderili kabileleriyle karşılaştılar. Birbirlerine türlü armağanlar sunduktan sonra barış yapıp antlaşmalar imzaladılar. Daha iç kesimlerdeki ovalara ilerlediklerinde, barış çubuğu törenine katılmaksızın topraklarından geçmelerine izin vermeyen yaklaşık bin kişilik bir "Teton Siu" topluluğuna rastladılar. Bugün Kuzey Dakota sınırları içinde yer alan bir bölgeye vardıklarında kamp kurdular. Zorlu kışı burada, "Mandan Kızılderili Kabilesi" ile geçirdiler. İlkbaharda, bir mavnayla Missouri'nin yukarı kesimlerine doğru yeniden yola koyuldular.
Akıntılar gitgide güçlenip yolculuğu zorlaştırdıysa da, Mayıs'ın sonunda karlarla kaplı, heybetli Kayalık Dağlar görünmüştü. Burada boz ayılarla karşılaştılar; sürekli ekibe saldıran bu iri hayvanların gücü ve vahşiliği karşılığında hayrete düştüler. Bundan sonra, yollarına devam etmelerini engelleyen Missouri'deki "Büyük Şelaler"'in çevresinden dolaşan bir yol bulmaları gerekti. Malzemeleri şelanenin çevresinden aktarma işi neredeyse bir ay sürdü ve adamları bir hayli yordu. Ağustos'ta "Şoşon Kızılderililer"inin topraklarına girdiler ve Kayalık Dağlar'ın yüksekliğini olduğundan az tahmin etmiş olduklarından büyük güçlüklerle karşılaştılar. Ancak, ekipteki Kanadalı çevirmenin "Şoşon Kızılderilisi" eşi Sacagewea onlara yardım etti. Sacagewea, ekibe "Lemhi Geçidi"ni göstererek "Columbia Nehri"ne giden yola çıkmalarını sağladı. Ekip, Sacagewea'nın halkıyla temasa geçip, yollarına devam edebilmek için onlardan yeni ve güçlü atlar aldılar.
Okyanusa varış ve eve dönüş
Kayalık Dağlar'ın batı cephesi çok dikti; yol sık sık şelaler ve kaygan kayalar tarafından kesintiye uğruyordu. Erzak azalmıştı. Geceler oldukça soğuk geçiyordu. Şinukların, Tlatsupların ve Nez Perce kabilesinin topraklarından geçerek sonunda "Columbia Nehri"ne ulaştılar. Nehir boyunca kürek çektiler ve 7 Kasım günü Büyük Okyanus'a artık çok yaklaştıklarını anladılar. Önlerindeki son tepeyi de tırmanıp aşağı baktıklarında okyanusun uzanmakta olduğunu gördüler. Sonunda hedeflerine ulaşmışlardı. Burası ile ilgili birçok notlar aldılar, resimler çizdiler. Hava, kötü olmaya başlayınca dönüş için hazırlıklar başladı.
Dönüş hazırlığı için, "Tlatsup Kalesi" adını verdikleri bir kamp kurdular. Bulundukları yerden okyanusu görebildiklerinden, geçen bir gemiyi durdurup kendilerini doğuya geri geri götürmesini isteyebileceklerdi. Ancak, hiçbir gemi görünmeyince 23 Mart günü toparlanarak St. Louis'ye altı ay sürecek dönüş yolcuğuna koyuldular. Artık yolu biliyor olmalarına karşın, geliş yolculuğu gibi bu yolculuk da yorucu geçti. "Karaayak Kabilesi" kızılderilileri tarafından saldırıya uğradılar. Zorlu günler ardından, 20 Eylül 1806 günü bir Fransız kasabasına vardılar. İki yıldan sonra, ilk defa Avrupalı kimseler görmüştüler. 23 Eylül 1806 günü, 12.000 km yol kat ederek nihayet St. Louis'ye vardılar. Çok uzun zaman önce ayrılmış olduklarından, bölge halkı onların ölmüş olduklarını düşünüyordu. Oysa Lewis ve Clark, gezilerin bütün amaçlarını tam anlamıyla yerine getirmişti. Her şeyden önce, kıtanın kalan bölgelerine ve Büyük Okyanus'a geçiş olanağı veren, batıya giden bir yol keşfetmişlerdi. Üstelik birçok Kızılderili kabilesiyle iyi ilişkiler kurmuş, yeni ticaret yolları açmışlardı. Bu ABD için büyük bir zaferdi.
Kaynakça
- TÜBİTAK Popüler Bilim Kitaplığı, Kaşifler, s.28-29
- İngilizce maddesi14 Mart 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Kaşifler