Çerkes Hasan
Çerkes Hasan (d. 1850- ö. 1876), Çerkes kökenli Osmanlı askeri, padişah Abdülaziz'in kayın biraderi. Hüseyin Avni Paşa'yı Abdülaziz'i öldürmekle itham ederek 15 Haziran 1876 tarihinde hükûmet toplantısını basarak 5 asker ve siyasetçiyi öldürmüş ve en az 10 kişiyi yaralamıştır. 17 Haziran 1876 tarihinde idam edilmiştir.
Çerkes Hasan | |
---|---|
Doğum |
1850 Silivri, İstanbul |
Ölüm |
17 Haziran 1876 (26 yaşında) Beyazıt Meydanı, İstanbul |
Bağlılığı | Osmanlı İmparatorluğu |
Hizmet yılları | 1870-1876 |
Rütbesi | Yüzbaşı |
1850 yılında Çerkes aristokrasisinin bir temsilcisi olan İsmail Bey'in oğlu olarak doğdu. Çerkes Hasan'ın yanı sıra, ailenin daha sonra Sultan Abdülaziz'in karısı olan ve Nesrin adını alan büyük kızı Neşerek vardı. Kızı Sultan'ın haremine gittikten ve Hasan orduya girdikten sonra, kalan aile üyeleri ile İsmail Bey Silivri'de yaşadı.
Süvari Okulu'ndan teğmen rütbesiyle mezun oldu. Çalışmaları sırasında atış ve ata binmede önemli başarılar elde etti ve sayısız ödül aldı. Kız kardeşi, Sultan Abdulaziz'in beşinci eşi oldu. Kısa süre sonra, Sultan Abdülaziz'in oğlu Şehzade Müşir Yusuf İzzeddin Efendi'nin yaveri olarak Abdülaziz'in iç çemberine girdi.
15 Haziran 1876 olayı
Sultan Abdülaziz'in 30 Mayıs 1876 tarihinde askeri darbe ile tahttan indirilmesi ve şüpheli ölümü üzerine Çerkes Hasan'ın ablası Neşerek Kadın Efendi de 11 Haziran 1876 tarihinde öldü. Bu olaylardan Abdülaziz'i tahttan indiren başta Hüseyin Avni Paşa ve diğer devlet adamlarını sorumlu tuttu. Bu durum üzerine Hüseyin Avni Paşa tarafından Bağdat'a görevlendirildi ve derhal Bağdat'a hareket etmesi emredildi. Bağdat'a gitme emirlerini görmezden geldi ve İstanbul'da kaldı. 15 Haziran 1876 tarihinde Midhat Paşa'nın konağına giderek hükûmet toplantısını bastı.[1]
15 Haziran gecesi, dört tabanca ve bir Hint hançeriyle birlikte Midhat Paşa'nın konağında düzenlenen bir kabine toplantısına girdi. Cebinde ve botlarında iki tabanca daha vardı. Koridordan içeriye girerek Hüseyin Avni Paşa'yı hedef aldı ve bağırdı: “Davranma Serasker, seni öldüreceğim!” Ancak Hüseyin Avni Paşa onun dinlemeden hareket edince onu hemen üç atışla öldürdü. İçeride olan asker ve siyasetçilerden bazıları kapıya koştu. Çerkes Hasan, Kaçanlara ateş etmeye başladı. Midhat Paşa'ya döndü ve ona: “Sana karşı hiçbir şeyim yok, dur!” dedi. Yine de, Midhat Paşa ve Hasan Rıza Paşa hareme geçmeyi başardılar. Geri kalan herkes başka yerlere koşuştu. Bahriye Nazırı Kayserili Ahmed Paşa, Hüseyin Avni Paşa'nın ölüsünün arkasından Çerkes Hasan'ı vurmaya çalıştı, ancak Çerkes Hasan tarafından bir kama darbesiyle öldü. Hariciye Nazırı Mehmed Raşid Paşa ateş etmek istediyse de ikinci bir tabanca ile vurularak öldürüldü. Ayrıca kendisine saldıran bir hizmetçiyi öldürdü.
Yakalanana kadar 10 ölü ve yaralı vardı. İçeri giren askerlere direniş göstermedi ve teslim oldu. 17 Haziran 1876 tarihinde kısa süren bir duruşma sonucu askerlikten atılarak idama mahkûm edildi ve aynı gün cezası Beyazıt Meydanı'ndaki bir dut ağacına asılmak suretiyle infaz edildi. Cenazesi Edirnekapı Mezarlığı'nda defnedildi.
Sultan II. Abdülhamid saltanata gelir gelmez asıldığı dut ağacını kestirdi ve kabrini yaptırdı. Üzerine de "Ümerâ ve guzât-ı çerâkiseden İsmâil Bey'in oğlu olup, genç yaşında (26) velînîmeti uğrunda fedâ-yı cân eden Çerkes Hasan Bey'in kabridir" yazdırdı.[2]
Kaynakça
- "Arşivlenmiş kopya". 17 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ocak 2010.
- "İlk Halisdemir Çerkes Hasan'ın efsane hikayesi". Haber 7. 22 Ocak 2017. 18 Ağustos 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Ocak 2017.