Ahmet Samim
Ahmet Samim, (d. 1884; Prizren, Kosova - ö. 9 Haziran 1910;[1] İstanbul), Türk gazeteci ve yazar. Türkiye'de öldürülen ikinci gazetecidir.
Ahmet Samim Bey | |
---|---|
Osmanlıca İstikbalimizin sermayesinden bir ziyan | |
Doğum | 1884 |
Ölüm |
9 Haziran 1910 İstanbul |
Meslek | Gazeteci, Sada-i Millet gazetesi başyazarı |
Tanınma nedeni | Suikast sonucu katledilen ilk gazetecilerden |
Ahmet Samim 1884 yılında Prizren’de doğdu. Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) ve Robert Kolej'inde eğitimini tamamladı.[2] Mezuniyetinin ardından bir müddet Reji İdaresi'nde memur olarak çalıştı.[1] II. Meşrutiyet'in ilanından sonra gazetecilik mesleğine yöneldi. İttihat ve Terakki Fırkası karşıtı olan Ahrar Fırkası'nın yayın organı durumundaki Osmanlı gazetesinde muhalif yazılar yazdı. Daha sonra Hilal, Cidal, İtilaf ve Seda-i Millet gazetelerinde çalıştı ve başyazarlık yaptı. Fecr-i Aticiler içerisinde gazeteciliği meslek edinen tek kişiydi.
Yeşilköy'deki Hareket Ordusu Karargâhına sığınmamış olsaydı, 31 Mart isyancıları tarafından parçalanacaktı. İsyan yatışınca Seda-i Millet gazetesinin Yazı İşleri Müdürlüğü'nü yaptı (1909-1910). İttihat ve Terakki muhalifiydi ve yönetimi eleştiren yazılar yazmaya devam etti. Sahibi İstanbul mebusu Kozmid [3] diye bir Rum olan Seda-i Millet gazetesinde başyazarlık yapması ve o dönemde Osmanlı Devleti ile Yunanistan arasındaki Girit meselesi nedeniyle gündemde olan uyuşmazlığı,[1] Ahmet Samim'in daha çok göze batmasına neden oldu. İstanbul'da meçhul bir katilin kurşunuyla hayatına son verildi.
Ölümünden bir kaç gün evvel bir arkadaşına yazdığı mektüptakı "İttihat ve Terakki Cemiyeti idamıma hükmetmiş. Bunu yarı resmi bir şekilde bana bildirdiler" söylemişti.[3] Kemal Tahir'in Kurt Kanunu isimli romanında, kendisinin İttihat ve Terakki Partisi üyelerinden eski Ankara Valisi Abdülkadir Bey tarafından vurulduğuna değinilmiştir.
Ahmet Samim'in "Bana Hasan Fehmi'ye yaptıkları gibi mükellef bir cenaze alayı tertip etmesinler. Demirci köyünde, bir bayır tepesinde küçük ve garip bir mazarlığı var. İstiyorum ki beni oraya gömsünler" vasiyetine rağmen, yüz bin kişilik galeyanlarla II. Mahmut Türbesi haziresine gömüldü.[3]
Yakup Kadri, Hüküm Gecesi adlı eserinde Ahmet Samim'den bahseder.
Dış bağlantılar
Kaynakça
- https://www.biyografya.com/biyografi/1056
- https://www.beyaztarih.com/ansiklopedi/ahmet-samim
- Ahmet Emin Yalman (1997). Yakın Tarihte Gördüklerim ve Geçirdiklerim. 1 (2 bas.). İstanbul: Pera Turizm ve Ticaret A.Ş. ss. 124-125.