Yunanistan Krallığı
Yunanistan Krallığı (Modern Yunanca: Βασίλειον της Ελλάδος Vasilion tis Ellados), 1832 yılında dönemin süper güçleri Birleşik Krallık, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Prusya, Fransa ve Rus İmparatorluğu tarafından ilân edilen devlettir. Bağımsızlık duyurusunun yapılmasının ardından, Osmanlı İmparatorluğu'ndan tam bağımsızlığını eline almış olduğu 30 Ağustos 1832 tarihli antlaşmayla uluslararası düzeyde tanınmıştır. Yunan Bağımsızlık Savaşı'nı yöneten geçici Yunan hükûmetinin üzerine kurulmuş ve 1924 yılında krallık devrilerek yerine ikinci Yunan Cumhuriyeti kurulana dek ayakta kalmıştır. Daha sonra cumhuriyetin 1935 yılında yeniden yerini krallığa bırakmasıyla bu kez 1974 yılına dek Yunanistan topraklarında egemen olmuş ve yedi yıllık bir askerî darbe döneminin ardından bugünkü modern Yunanistan Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla tarihe karışmıştır.
1832-1924 1935-1974 | |||||||||||||
Bayrak
Arma
| |||||||||||||
Slogan Eleftheria i Thanatos Ελευθερία ή θάνατος "Ya Bağımsızlık Ya Ölüm" | |||||||||||||
Yunanistan Krallığı sınırları (1973) | |||||||||||||
Başkent |
Nafplion (1832-1834) Atina (1834-1974) | ||||||||||||
Yaygın diller | Yunanca | ||||||||||||
Hükûmet |
Mutlak monarşi (1832-1843) Parlamenter demokrasi ve anayasal monarşi (1843-1924, 1935-1974) Cumhuriyet (Krallığı devirerek) (1924-1935) Askeri cunta (1967-1974) | ||||||||||||
Kral | |||||||||||||
• 1832-1862 | Otto | ||||||||||||
• 1922-1924 | II. Georgios | ||||||||||||
Tarihçe | |||||||||||||
• Kuruluşu | 1832 | ||||||||||||
• Londra Protokolü | 30 Ağustos 1832 | ||||||||||||
• 3 Eylül 1843 Devrimi | 3 Eylül 1843 | ||||||||||||
• Üçüncü Cumhuriyet | 8 Aralık 1974 | ||||||||||||
• Dağılışı |
1924 1935-1974 | ||||||||||||
Nüfus | |||||||||||||
• Sayılan | 7,156,000 | ||||||||||||
Para birimi | Yunan drahmisi (₯) | ||||||||||||
|
Yunanistan tarihi dizisinin bir parçası |
---|
Neolitik Yunanistan
|
|
|
|
|
İlgili maddeler
|
Osmanlı gözü ile Yunan İsyanı
Osmanlı Devleti'nde, Fransız İhtilali ile ateşlenen milliyetçilik akımı Avrupa'da birçok kavmi ayaklandırdığı gibi, Osmanlılarda da azınlıkların bir kısmını cezbetmişti. Osmanlı Devleti'nde ilk ayaklanan millet Sırplar olmasına rağmen en sistemli şekilde örgütlenmeyi ve eylem yapmayı Yunanlar gerçekleştirmiştir. Sırplar'ın ayaklanmasını sadece Ruslar desteklerken Yunanların bağımsızlık hareketini tüm Avrupa desteklemiştir. Osmanlı yöneticilerine göre o dönemde İstanbul'da bulunan Ekümenik Patrik Grigoryos da isyancıları desteklemiştir. Patrik Grigoryos'u sorguladıktan sonra Yunan ayaklanması ile olan ilişkisine kanaat getiren sadrazam Benderli Ali Paşa 22 Nisan 1821'de idamına ferman buyurmuştur. Patrik'in asıldığı günden sonra, idama götürülürken dışarı çıkartıldığı odanın kapısı kilitlenmiştir. Bugün kilisenin inisiyatifine bağlı olarak kapı hâlâ kapalı tutulmaktadır. Bu kapı Petro Kapısı ya da Orta kapı olarak da bilinir.
İsyan tüm Yunanistan'da değil sadece Mora'da başlamıştır. Fakat Anadolu'da yaşayan Rumlar da Yunanlara bağımsızlıkları konusunda tam destek veriyordu. Rönesans ile Antik Yunanistan kültürünü tanımış olan Avrupa, Yunanlara bir hayranlık duymaktaydı. Bu nedenle Yunanistan'ın bağımsızlığı için tüm devletler Osmanlı'ya baskı uyguluyordu. Fakat Osmanlıların gözü ile bakıldığında Rumlar diğer azınlıklara oran ile daha özel yerlere sahiplerdi. Yabancı dil bilenler gümrük memurluğu ve tercümanlık görevlerine bile atanmıştır.
Avrupa'nın kendilerine tam destek verdiğini gören Yunanlar isyan hazırlıklarına hız verdiler. 1814 yılında Filiki Eterya Derneğini kurdular ve amaçlarını Megali İdea olarak sloganlaştırdılar. Amaçları Bizans İmparatorluğu'nun zamanında sahip olduğu toprakları tekrar geri almak idi. Bu nedenle ilk isyanlarını Eflâk-Boğdan topraklarında başlattılar. Fakat bu isyan Osmanlı Devleti tarafından kısa sürede bastırılabildi.
İsyanlar gerek Osmanlı Devleti gerek ise eyalet valilerinden yardım alınarak bastırılıyordu fakat Osmanlı'nın her müdahalesi Avrupa devletlerinin tepkisini çekiyordu. 1827'ye gelindiğinde Rusya, Birleşik Krallık ve Fransa bir araya gelerek Osmanlı Devleti'nin Balkan topraklarının parçalamak amacı ile -olaya bir de din boyutunu katarak- Yunanistan'ın özerk bir prenslik olmasını ve Yunan topraklarında yaşayan tüm Türklerin sürülmesini kararlaştırdılar. Bu karar Osmanlı Devleti'ne iletildiğinde sultan reddetti ve bu ülkeler filolarını Osmanlı'nın üzerine göndererek Osmanlı Filosunu yaktılar. Osmanlı zararın tazmini için bu devletlere çağrı göndermiştir fakat Rusya bu çağrıya savaş açarak yanıt vermiştir.
1828 yılında Ruslar ile yapılan savaşta Osmanlı Devleti yenildi. Birçok tarihçi bu mağlubiyetin sebebini Yeniçeri Ocağı'nın henüz kaldırılmış olmasına ve yeni ordunun savaşa hazırlıklı ve alışkın olmamasına bağlar. Rusya, Osmanlı'nın bu boş anından yararlanarak Erzurum ve Kars'ı işgâl edip Trabzon'a doğru ilerlemeye başlayınca Osmanlı Devleti eline kalan toprağını kaçırmamak için Prusya aracılığı ile Rusya'dan barış istedi. Rusya'nın kabul etmesi ile beraber Edirne Antlaşması imzalandı. Anlaşmaya göre, Osmanlı Devleti, Yunanistan'a bağımsızlık verecekti.
Bağımsızlığın alınması
Yunan Bağımsızlık Mücadelesi'nden sonra Yannis Kapodistrias (Ιωάννης Καποδίστριας - Avrupa'da bilinen adı ile John Capodistria) liderliğinde Yunanistan, Osmanlı İmparatorluğu'nun egemenliğinden kurtuldu. Fakat henüz Yunanistan'ın bağımsızlığı uluslararası düzeyde tanınmadan bir suikasta uğradı ve hayatını kaybetti. 1832 yılında Londra Konferansı'nda aynı zamanda dönemin süper güçleri kabul edilen Birleşik Krallık, Rusya ve Fransa, Yunanistan tahtını 17 yaşındaki Bavyeralı Otto'ya teklif etti. Teklifin kabul görmesi ile Prens Otto, Yunanistan Krallığı'nın ilk kralı olarak tahta oturdu. Otto tahta çıktığına daha reşit değildi bu nedenle Yunanistan'a döndüğünde 1835 yılına kadar ülkeyi Otto adına naipler konseyi yönetti. Otto, kararlarında ve yönetimdeki sözlerinde kendine yardımcı olması için -genelde Bavyera'dan gelen- danışmanlar tutuyordu, bazen ise kendi karalarını kendi veriyordu. 3 Eylül 1843 yılındaki bir ayaklanmaya kadar hâl böyle devam etti. Ayaklanma ile birlikte Otto, Yunanistan'a bir anayasa çıkarmaya zorlandı. 1863 yılında tahttan indirilinceye dek ülkeyi bir anayasal krallık olarak yönetti.
Krallığın gelişimi
Kral Otto 1863 yılında devrilince, yerine I. Georgios adı ile Danimarka Kralı'nın yine 17 yaşındaki oğlu Prens William geçti. 50 yıl boyunca tahtta oturdu ve I. Georgios'un dönemi Yunanistan Krallığı için genişleme dönemi olarak adlandırılır. İlk yıllarda Yunanistan epey küçük bir ülke idi. Ege Adaları'nın büyük bir kısmı, Trakya, Makedonya ve Teselya sınırların içinde değildi. I. Georgios'un döneminde İngilizler, 1815 yılından beri kullanıma hakkını bulundurdukları İyonya Adaları'nı 1864 yılında Yunanistan'a devretti. Rusya ile Osmanlı Devleti'nin savaşta olduğu 1881 yılında karmaşadan yararlanan Yunanistan, Teselya'nın bir kısmı ile birtakım bölgelerde bazı topraklar aldı. I. Georgios'un politik düzeyde bu denli aktif olması bazı çevrelerde tehlike teşkil ediyordu ve bu nedenle Yunanistan'ın ikinci kralı da gayriresmî olarak Yunanistan'a bağlanmış olan Selanik'te suikasta uğrayarak yaşamını yitirdi.
Venizelos dönemi
Kral I. Georgios öldürüldükten sonra ülke Osmanlı ile bir savaşlar dizisi yaşadı. Bu savaşlardan tam bir sonuç alınamıyordu zirâ Yunanistan'ın ekonomisi de iyiden iyiye bozulmaya başlamıştı. Durum daha da kötüye gitmeden Yunan ekonomisi uluslararası denetim altına alındı ve 1910 yılında Elefthérios Venizélos (Yunanca: Ελευθέριος Βενιζέλος) kral I. Konstantin'e yardımcı olması amacı ile başbakanlık görevine getirildi. Bunun ile birlikte ülke öncekine oran ile bir düzelme dönemine girdi. I. Dünya Savaşı'nın başlamasının ardından İngilizler ile Fransızları tutan Venizélos ile Almanlar'ı tutan kral I. Konstantin arasında fikir çatışmaları yaşandı. Kral I. Konstantin'i tahttan indirmeyi başaran Venizélos yerine onun oğlu Aleksander'i geçirmeyi başardı. Sonunda Venizélos Almanlara ve müttefiklerine karşı (Osmanlı Devleti de dahil) savaştı ve Osmanlı Devleti de bu savaşta yenildiği için Sevr Antlaşması'nı kabul etmek zorunda kaldı. Sevr Antlaşması ile Yunanistan büyük toprak kazançları elde etti. Bu antlaşmaya karşı çıkan Mustafa Kemal komutasındaki ordular Yunanları antlaşma ile kazanmış oldukları İzmir'den savaş ile püskürttü. Lozan Antlaşması döneminde oğlu Aleksander bir maymunun ısırmasından öldüğü için I. Konstantin tekrar tahttaydı. Yunanların İzmir'den kovulması ile beraber Konstanin tekrar tahttan indirildi ve sürgüne gönderildiği Sicilya'da öldü. Daha sonra Yunanlar, Sevr Antlaşması ile aldıkları toprakları Lozan Antlaşması ile geri vermişlerdir.
Cumhuriyet'in ilânı
1923 yılında Lozan Antlaşması ile Yunanistan ile Türkiye arasındaki savaş resmi olarak durdu. Fakat bu kez ülke içinde iç karışıklıklar baş gösteriyordu. Büyük bir ayaklanma ile bir yıl sonra, 1924'te, krallık rejimi devrildi ve cumhuriyet ilan edildi. Yunanistan'da o güne dek kurulmuş olan ikinci cumhuriyet olan bu yönetim henüz tüm devletler tarafından tanınmış bile değildi. 1935 yılında Yunanistanda yapılan referandum sonucunda yeniden krallık rejimi kuruldu. I. Konstantin'nin oğlu, II. Georgios tahta geçirildi. Yunan krallığı bir süre yönetimi elinde tuttu ve nihayet 21 Nisan 1967'de ordu yönetime el koyarak hükûmeti devirdi. Dönemin Kralı II. Konstantin Aralık 1967'de cuntaya karşı darbe girişimi yaptı darbenin başarısız olması üzerine Kral ve ailesi Roma'ya kaçtı. 1974 yılında Konstantin Karamanlis başbakanlık görevine getirilerek Yunanistan'da üçüncü ve son cumhuriyet ilan edildi.
Yunanistan Krallığı kralları ve saltanat tarihleri
Bu liste Yunanistan Krallığı krallarının isimlerini ve tahta çıkış ve tahttan iniş tarihlerini vermektedir:
- Otto (6 Şubat 1833 - 23 Ekim 1862)
- I. Georgios (30 Mart 1863 - 18 Mart 1913)
- I. Konstantin (18 Mart 1913 - 11 Haziran 1917) (19 Aralık 1920 - 27 Eylül 1922)
- Aleksandros (11 Haziran 1917 - 25 Ekim 1920)
- II. Georgios (27 Eylül 1922 - 25 Mart 1924) (3 Kasım 1935 - 1 Nisan 1947)
- I. Paulos (1 Nisan 1947 - 6 Mart 1964)
- II. Konstantin (6 Mart 1964 - 1 Haziran 1973)
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Temel Britannica Ansiklopedisi