Edebiyat terimleri
Edebiyat terimleri, edebiyatla ilgili tartışmalarda, sınıflandırmalarda, eleştirilerde, şiir ya da roman gibi yazın yapıtlarının çözümlemelerinde kullanılan terimlerdir.
Edebiyat Tarihi |
---|
Genel terimler |
Edebi türler Listeler
|
Ortadoğu edebiyatı |
Avrupa edebiyatı |
Modern edebiyat
|
Güney ve Kuzey Amerika |
|
Avustralya edebiyatı |
|
Asya edebiyatı |
Batı ve Güneybatı Güney
|
Afrika edebiyatı |
|
Edebiyat Portalı |
Edebiyat terimleri
Terim | Açıklaması |
---|---|
Akıcılık | Söz, yazı ve anlatımın akıcı olma özelliği. |
Akrostiş | Her dizenin ilk harfi yukarıdan aşağıya doğru okunduğunda ortaya bir söz çıkacak bir biçimde düzenlenmiş manzume. |
Aliterasyon | Şiir ve nesirde uyum sağlamak için söz başlarında ve ortalarında aynı ünsüzün veya aynı hecelerin tekrarlanması. |
Ana duygu | Bir düşünceden çok duyguyu dile getirmek, okuyucu ya da dinleyiciye duyurmak, onların benliğinde yaşatmak amaçlı yazı ya da konuşmaların öne çıkarmak istediği asıl duygudur. |
Ana fikir | Bir yazının temeli olan asıl düşünce, ana düşünce. |
Anagram | Bir kelimedeki harflerin yerleri değiştirilerek elde edilen kelime. |
Anakronizm | Tarihlendirmede yanılgı içinde bulunma, tarih yanılgısı. |
Analiz | Bir metni belirli yöntemlere bağlı kalarak gözden geçirme, çözümleme. |
Anekdot | Kısa veya özlü anlatımı olan öykü. |
Anjanbman | Şiirde cümlelerin bir dize ya da beyitte bitmeyip diğer dize, beyit veya bendlere kaymasıdır, ulantı. |
Anlam | Bir sözcükten, bir sözden, bir davranış veya olgudan anlaşılan şey, bunların hatırlattığı düşünce veya nesne. |
Anlatım biçimleri | Yazarın anlatımını yaparken kullandığı üsluba, başvurduğu yönteme denir |
Antagonist | Kurguda, ana karakteri (protagonist), engellemekle yükümlü kişidir. |
Antikahraman | Günümüzün popüler kültüründe idealleri, amaçları ve kişiliği alışılageldik kahramanların tam karşıtı olan baş karakterleri tanımlamada kullanılır. |
Antonim | Ters anlamlı sözcüklere denir. |
Ara söz | Doğrudan doğruya konuşulan veya yazılan konuyu ilgilendirmeyen dolaylı söz. |
Araçsız üslûp | Edebiyatta bir düşünceyi, duyguyu doğrudan doğruya söyleyenlerin ağzından aktarmak demektir. |
Aruz vezni | Hecelerin uzunluk ve kısalık, kapalılık veya açıklık değerlerine göre türlü ses kalıplarından oluşan divan edebiyatı nazım ölçüsü. |
Asalet | Yazıda veya sözde bayağı söz ve deyim bulunmaması durumu. |
Askı | Saz şairleri arasında yapılan deyiş yarışında üstün gelene verilmek için duvara asılan kumaş, tabanca vb. ödül. |
Asonans | Aynı aksanı veren ünlüyü ondan sonra veya önce gelen ünsüzü dikkate almadan her dizenin sonunda tekrarlama biçiminde yapılan uyak. |
Atışma | Saz şairleri, belli bir ayak üzerine karşılıklı deyiş söyleme. |
Ayak | Halk edebiyatında uyak. |
Açık hece | Ünlü ile biten hece. |
Açıklık | Bir söz veya yazıda maksadın açık olması özelliği, duruluk. |
Berceste | Sanat değeri yüksek olan dize. |
Betimleme | Tasarlama, bir şeyi sözle veya yazıyla anlatma, göz önünde canlandırma. |
Beyit | Anlam bakımından birbirine bağlı iki dizeden oluşmuş şiir parçası. |
Biyografi | Bir kimsenin doğumundan yaşadığı güne kadar geçirdiği belli başlı evreleri içeren yazı. |
Cönk | Saz şairlerinin, kendilerinin veya başkalarının şiirlerini derledikleri, uzunlamasına açılan, deri kaplı defter, sığırdili. |
Çapraz uyak | Dörtlüklerde birinci ile üçüncü, ikinci ile dördüncü dizelerin birbiriyle kafiyeli olduğu düzen. |
Darayak | Aşık edebiyatında kafiye olma olasılığı düşük sözcükleri belirtmek için kullanılan terimdir. |
Didaktik şiir | Belli bir düşünceyi aşılamak veya belli bir konuda öğüt, bilgi vermek, bir ahlak dersi çıkarmak amacıyla öğretici nitelikte yazılan, duygu yönü az olan şiir türüdür. |
Dörtleme | Bir gazelin her beytinin başına iki dize eklenerek yapılan nazım biçimi. |
Döşeme | Halk edebiyatında ve türkülerden önce söylenen, bazen tekerleme biçiminde olan uyaklı giriş bölümü. |
Eglog | Kısa kır manzumesi, çoban türküsü. |
Gönderme | Araştırma, yazışma vb.nde kaynak kişiye veya esere işaret etmek. |
Hezliyat | Hezel türünde yazılmış şiirler. |
İntak | Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme. |
İştikak | Aynı kökten gelen kelimeleri bir arada kullanma sanatı. |
Kıta | Dört dizelik bölümlerden oluşmuş şiir veya şiir parçası. |
Kompozisyon | Ayrı ayrı parçaları bir araya getirerek bir bütün oluşturma biçimi ve işi. |
Lebdeğmez | Saz şiirinde b, f, m, p, v dudaksıl sesleri kullanılmadan söylenen koşma türü, dudakdeğmez. |
Mahlas | Kendi adından başka eğreti alınan ad. |
Mevlit | Muhammed'in doğumunu, hayatını anlatan mesnevi. |
Monografi | Bilimsel alanlarda özel bir konu veya sorun üzerine yazılan inceleme. |
Mutlakçılık | Herhangi bir edebi eserde ya da edebi ilkede bir edebînin varlığına ve değişmezliğine inanmak; eseri ya da ilkeyi bu değişmezliğe göre incelemektir. |
Münşeat | Sanatlı düzyazı veya mektupların toplandığı dergi. |
Nazım birimi | Şiirde en küçük anlam bütünlüğünü sağlayan ve kendi içinde bağımsız dize topluluğu. |
Nesir | Şiir olmayan söz ve yazı. |
Nida | Seslenme söz sanatı. |
Sagu | Ölen bir kimsenin gençliğini, güzelliğini, iyiliklerini, değerlerini, arkada bıraktıklarının acılarını, büyük felaketlerin acılı etkilerini dile getiren söz veya okunan ezgi, yazılan yazı. |
Nesir | Şiir olmayan söz ve yazı. |
Ön deyiş | Bir eserde asıl konu olarak ele alınan olaylardan önce, geçmiş birtakım başka olguları anlatan ilk bölüm. |
Ön söz | Kitapların giriş kısmına konulan, o eserin konusunu, amacını, işleniş biçimini anlatan yazı, sunuş, söz başı. |
Seci | Nesirde yapılan uyak. |
Terdit | Yazıda beklenmedik bir sonuçla karşılaşma. |
Tezat | Anlatımda birbirine karşıt iki sözü yan yana kullanma. |
Teşbih | Bir şeyin niteliğini anlatmak için o niteliği eksiksiz taşıyan bir şeyi örnek olarak gösterme işi, benzetme. |
Teşhis | Cansız varlıkları veya hayvanları insanmış gibi gösterme, canlandırma, kiişileştirme. |
Uyarlama | Bir eseri çevrildiği dilin, konuşulduğu toplumun yaşayışına, inançlarına uydurma |
Üslup | Sanatçının görüş, duyuş, anlayış ve anlatıştaki özelliği veya bir türün, bir çağın kendine özgü anlatış biçimi, biçem. |
Yansıma | Doğa seslerine benzer seslerle yapılan sözcük. |
Kaynakça
Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlük18 Aralık 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.