Fotomultiper tüp

Fotomultiper tüpler (kısaca fotomultiperler veya PMTs), vakum tüp ailesinin bir üyesidir ve vakum tüplerden özel olarak çok daha hassas bir ışığın ultraviyole, görülebilir ve yakın kızılötesi dalga boylarındaki elektromanyetik spektrumunu kapsayan sensöre sahiptir. Bu dedektörler gelen ışıktan kaynaklanan akımı 100 milyon kat kadar katlarlar (örneğin 160 dB). Dinot katlama sürecinde fotonların tek tek gözlemlenmesi mümkün olur ve ışığın akısı çok düşüktür. Çoğu vakum tüpünün aksine modası geçmiş değillerdir ve halen kullanılmaktadır.

Fotomultiper
Fotomultiper tüpün içerisinde bir dinot elektrotu.

Yüksek verim, düşük gürültü, yüksek frekans tepkisi ya da eşdeğer olarak ultra yüksek tepkisi ve geniş toplama alanı kombinasyonunun toplamı fotomultiperleri nükleer fizik, yüksek enerji fiziği, astronomi, kan testlerini de içeren tıbbi teşhisler, tıbbi görüntüleme sistemleri, hareketli fotoğraf tarama, radar yayını bozma ve yüksek bitli tarayıcılarda kullanılmaktadır. Fotomultiper teknolojisinin çalışma prensibi farklı bir şekilde entegre edildiğinde gece görüş cihazlarına benzer.

Yarıiletken cihazlar, özellikle avalanche fotodiyotları fotomultiperler için alternatif olarak düşünülebilmektedir ancak fotomultiperlerin sağlam ve karakteristik yapısı onları düşük gürültü uygulamaları, hizalama yapmak için yüksek hassasiyette çalışan ışık dedektörleri için özel kılar.

Yapısı ve çalışma ilkesi

Sintilatöre bağlanmış bir fotomultiperin şematik gösterimi. Gama ışınlarının tespiti için özel olarak dizayn edilmiştir.
Tipik fotomultiper voltaj bölücü devrelerde düşük ve yüksek voltaj kullanılır.

Fotomultiperler genel olarak fotokatot, birkaç tane dinot ve bir anot içeren tahliye cam gövdesiyle kurulur. Gelen fotonlar, genellikle ince bir buhar birikmiş olan cihazın giriş penceresindeki iletken katmana yani fotokatot malzemeye çarparlar. Elektronlar fotoelektrik etkinin bir sonucu olarak yüzeyden fırlatılırlar. Bu elektronlar ikincil emisyon işleminin parçası olarak elektron katlayıcıları boyunca elektrota odaklanarak yönelirler.

Tarih

İki bilimsel keşfin birlikteliği

Fotomultiperlerin icadı kendinden önceki iki önemli başarı sayesinde mümkün olmuştur. Bunlar fotoelektrik etki ve fotoelektrik etkinin ikincil emisyonudur.

Fotoelektrik etki

Fotoelektrik etkinin ilk ispatı 1887 yılında Heinrich Hertz'in ultraviyole ışığı kullanması sayesinde kendini gösterdi.[1] Dikkate değer pratik uygulamaları ise iki yıl sonra Elster ve Geitel tarafında aynı etkinin gözlemlenebilir dalga boyunun alkali metallere (potasyum ve sodyum) çarpması sonucunda ortaya çıktı.[2] Bir başka alkali metal olan sezyuma ek olarak görünür dalga boyundaki kırmızı kısmın daha uzun dalga boylarına doğru uzatılabilmesi için hassas dalga boyu aralığında çalışmaya olanak sağlamıştır.

Tarihsel olarak fotoelektrik etki 1905 yılında kuantum mekaniğinin temel prensiplerini kurmak için fotoelektrik etkiye güvenen Albert Einstein ile ilişkilendirilir.[3] Büyük bir başarı olarak görülen bu çalışma 1921 yılında Einstein'a Nobel Ödülünü kazandırmıştır. Aynı zamanda Heinrich Hertz'ün 18 yıl daha önce emisyona uğrayan elektronların kinetik enerjisinin frekansları ile ilişkili ancak optik yoğunluktan bağımsız olduğunun farkına varamamış olması düşünmeye değer. Bu durum ışığın ilk defa ayrı bir doğasının bulunduğuna dikkat çekmiştir, örneğin kuantaların varlığı.

İkincil emisyon

İkincil emisyon (vakum bir tüp ortamında bulunan elektronların elektrota çarparak yeni elektronların emisyonuna sebep olma kabiliyeti) ilk başta fotohassaslıktan yoksun cihazlar ve tamamen elektronik olaylar ile sınırlıydı.1902 yılında Austin ve Starke metal yüzeylerin elektron ışınlarını gelen elektronlardan daha yüksek sayıda yayarak etkilediğini rapor etti.[4] Yeni bir keşif olan ikincil emisyonun sinyallerin amplifikasyonunda uygulanabileceği I. Dünya Savaşından sonra Westinghouse bilim insanı Joseph Slepian tarafından 1919 alınan bir patent ile önerildi.[5]

Pratik bir elektronik televizyon kamerası yarışı

Fotomultiper icat etmek için gereken malzemeler 1920'li yıllarda bir araya getirildi çünkü o dönemde vakum tüpü teknolojilerinin gelişimi ivmelenmişti. Herkes için değil ama çoğu çalışan için öncelikli amaç pratik bir televizyon kamerası teknolojisine duyulan ihtiyacı kapatmaktı. Televizyon 1934 yılındaki ilk pratik kameranın (ikonoskop) kendini göstermesinin ardından yıllarca ilkel bir prototip olarak kaldı. Televizyon kamerasının ilk prototipleri oldukça başarısız ve hassaslıktan yoksundu. Fotomultiper teknolojisi ikonoskop ve sonrasında pratik olmak için yeterince hassas olan ortikon gibi televizyon kamerası tüplerini icat etmemizi sağladı. Böylece bu süreç fotoemisyon (yani fotoelektrik etki) ile ikincil emisyonun birlikte oluşturduğu bir kombinasyon haline geldi. Her iki doğal olay da pratik bir fotomultiper üretebilmek için daha önceden üzerinde çalışılmıştı ve aynı zamanda yeterince anlaşılmıştı.

İlk fotomultiper (1934)

Herkes tarafından kabul edilen ilk fotomultiper New Jersey’de bulunan Harrison merkezli bir RCA grubu tarafından 1934 yılının başlarında icat edilmiştir. Harley Lams ve Bernard Salzberg fotoelektrik etki katodu ve yalnız ikincil emisyon amplifikasyon sürecini yalnız bir vakum içinde birleştirmeyi ve onun performansını bir elektron amplifikasyon kazancı ile bir fotomultiper olarak karakterize etmeyi başaran ilk kişilerdi. Bu başarılar Haziran 1934’ten önce detaylı bir şekilde Radyo Mühendisleri Enstitüsü Tutanaklarına (İngilizce: Proceedings of the Institute of Radio Engineers (Proc. IRE)) el yazısı ile yazılmıştı. Cihaz yarı silindirik bir fotokatot, eksenlere monte edilen ikincil bir yayıcı ve ikincil yayıcıyı saran toplayıcı bir ızgaradan oluşuyordu. Tüpün yaklaşık sekiz kazancı vardı ve 10 kHz üzeri frekanslarda oldukça iyi bir çalışma performansı sergiliyordu.

Kaynakça

  1. H. Hertz (1887). "Ueber einen Einfluss des ultravioletten Lichtes auf die electrische Entladung". Annalen der Physik. 267 (8). ss. 983-1000. Bibcode:1887AnP...267..983H. doi:10.1002/andp.18872670827. 1 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mayıs 2015.
  2. Elster, Julius; Geitel, Hans (1889). "Ueber die Entladung negativ electrischer Körper durch das Sonnen- und Tageslicht". Annalen der Physik. 274 (12). s. 497. Bibcode:1889AnP...274..497E. doi:10.1002/andp.18892741202.
  3. A. Einstein (1905). "Über einen die Erzeugung und Verwandlung des Lichtes betreffenden heuristischen Gesichtspunkt" (PDF). Annalen der Physik. 322 (6). ss. 132-148. Bibcode:1905AnP...322..132E. doi:10.1002/andp.19053220607. 9 Temmuz 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Mayıs 2015.
  4. H.
  5. J.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.