Glasiyoizostazi

Glasiyoizostazi, ya da Buzul İzostatik Ayarı (Glacial-Isostatic Adjustment), 100.000 yıllık dönemselliğe sahip buzul çevrimleri boyunca kıtasal buzulların, buz kütlelerinin ve okyanusların arasındaki hemen hemen periyodik olan kütle dağılımlarından ötürü yerkabuğunun tekrar ayarlanması anlamına gelmektedir.[1] Bu tanım, aynı zamanda, Dünya'nın mantosunun binlerce yıl ölçeğindeki viskoelastik davranışını[dn 1] çalışmak için tanımlanan buzul sonrası esneme ile eş anlamlı kullanılmaktadır.

Günümüzdeki Finlandiya'nın büyük bir kısmı Son buzul çağı'nın hemen ertesinde deniz seviyesinde bulunmaktaydı.

İlk kez 1965 yılında T.F. Jamieson, yeryüzünde buz kütlelerinin tekrarlanan büyüyüp küçülmelerine bağlı olarak, yerkabuğunun deformasyona uğrayabileceğini öne sürmüştür. Daha sonradan, buz yükünün zamansal ve mekansal çeşitliliğinden ötürü, izostatik hareketlerin meydana gelebileceğini glasiyoizostazi olarak adlandırılmıştır.

Küresel tektonik bağlamında buzullaşmaların taşıdığı büyük önem, izostazi üzerindeki bu etkinlikte derinden kaynaklanmatadır. Çünkü, buzulların yerkabuğunda meydana getirdikleri bu anomaliler, fayların yeniden etkinlik kazanarak deprem üretebilmelerine sebep olmakta ve yatay yöndeki levha hareketlerine devinim katabilmektedir.

Yerkabuğundaki ortamsal sismisite sıradışı şekilde küçük gerilim değişimlerine karşı hassastır. Rydelek ve Sacks (1999)'ın gösterdiği üzere 0.1 Mpa gibi önemsiz görünen bir gerilim miktarındaki değişiklik deprem oluşturmaya yeterlidir. Ayrıca King (1994)'in gösterdiği üzere, bir yerdeki fayda meydana gelen yer değiştirmeler, gerilimlerin kıtasal ölçekte başka faylara transfer edilmesini sağlayabilmektedir.[2] Yani, bütün bu süreçlerin birbirleriyle etkileşim içinde bulundukları ve buzullaşmaların yerkabuğu üzerindeki mekanik yüklemelerinin veya buzul sonrası dönemlerde geri yüklemelerinin beklenmedik tektonik etkinliklere sebep olabilmektedir.

Kuvaterner buz kütlelerinin tektonik etkileri,etkin yüklerinin büyük hızlarla değişebilmesinden ötürü dağ kuşakları ve ezoryon süreçlerine nazaran benzersizdirler.Gerilimleri,litosferik kuvvetler açısından düşük olmasına rağmen,gerilim eğrileri ve yamulma oranları açısından gevrek kırılmalara sebep olabilecek ölçüde yüksek olabilirler.Üstelik,yukarıda bahsedilen etkilerin çoğunu tersleyecek şekilde geri yükleme işlemi (kıtasal buzulların eriyerek okyanuslara katılmaları sonucu),yükleme işlemine çok daha hızlı meydana gelmektedir.Buzulların yükleme ve geri yükleme etkileri zıt yönlerde çalışmaktadırlar,bu da ortamsal gerilimi umursamaksızın kırılmaların meydana gelmesine imkân vermektedir.

Kaynakça

  1. Petit, Jean-Robert; ve diğerleri. (1999). "Climate and atmospheric history of the past 420,000 years from the Vostok ice core, Antarctica". Nature. 399 (6735). ss. 429-436. doi:10.1038/20859. 21 Haziran 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2007.
  2. King Huber, N. (1973). "Glacial and Postglacial Geologic History of Isle Royale National Park, Michigan". Geological Survey Professional Paper 754-A. National Park Service. 17 Mart 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Mayıs 2014.
  • Kazancı, N. & Gündüz, A. (2012). "Kuvaterner Bilimi". Ankara Üniversitesi Yayınları No: 350. ISBN 978-605-136-056-0.

Notlar

  1. Buzul dönemlerinde genişleyerek yeryüzünde önemli yüzey alanlarını işgal eden buzullar, aynı zamanda 4 km'ye ulaşan kalınlıklarıyla düşey yönde de yerkabuğuna önemli düzeyde bir yük uygulamaktaydılar. Bu kabuksal yükün ortadan kalkmasıyla oluşan izostatik anomaliler viskoelastik rahatlamalarına (relaxation) yol açmaktadırlar.

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.