Hüdavendigar Cami
Hüdavendigar Cami veya I. Murad Cami, Bursa'da 14. yüzyıl yapısı tarihi bir camidir.
Hüdavendigar Camii | |
---|---|
Caminin ovaya bakan giriş cephesi | |
Temel bilgiler | |
Yer | Bursa, Türkiye |
Koordinatlar | 40°12′9″K 29°1′16″D{{#coordinates:}}: sayfa başına birden fazla birincil etiket olamaz |
İnanç | İslam |
Durum | Etkin |
Mimari | |
Mimari tür | Cami |
Mimari biçim | İslami, Osmanlı |
Tamamlanma | tahmini 1367-1385 |
Özellikler | |
Minare sayısı | 1 |
Malzemeler | |
Tür | Kültürel |
Kriter | i, ii, iv, vi |
Belirleme | 2014 (38. oturum) |
Parçası | Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu'nun Doğuşu |
Referans no. | 1452 |
Ülke | Türkiye |
Bölge | Avrupa ve Kuzey Amerika |
Osmanlı Sultanı I. Murad tarafından yaptırılan iki katlı caminin alt katı ibadet mekanı, üst katı ise medrese olarak kullanılmak üzere inşa edilmiştir. Osmanlı mimarisinde alt katı cami, üst katı medrese olarak kullanılan bilinen tek yapıdır.
2014 yılında Dünya Mirası Listesi'ne giren “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu” Dünya Miras Alanı 'nın bileşenlerinden birisi olan Hüdavendigar Külliyesi'nin ana yapısıdır.[1]
Bizans, Gotik, Selçuklu ve erken Osmanlı esintileri taşıyan[2] caminin mimarının kimliği ve yapının kesin yapım tarihi bilinmez ancak 1365 ve 1385 yılları arasında inşa edildiği kabul edilir.[3] Caminin üst katındaki Hüdavendigar Medresesi Osmanlı tarihi içinde önemli bir öğretim müessesi olarak görev yapmıştır, günümüzde caminin bir parçası olarak kullanılır.
Mimari özellikleri
Erken Osmanlı mimarisinin bir özelliği ola kesme taş ve tuğladan muntazam diziler halinde karma teknikte yapılmıştır. Taşlar 50 cm., üçlü tuğla sıraları ise 20 cm. yüksekliğindedir.[2] Bazı yerlerine Bizans yapılarından devşirilmiş malzeme de kullanılmıştır.
Cephelerde görülen bazı süsleme unsurları ve dışarıya taşan mihrap yuvası gibi Türk mimarisine özgü olmayan özelliklere sahip caminin mimarı bilinmez. Akdeniz çevresinde o dönemde yaygın olan dış mimari estetiğinden haberdar olan, Türk mimarisi ile kaynaştırıp birleştiren Türk veya yabancı bir mimarın eseri olduğu, yapının inşasında da yerli Hristiyan işçilerin çalışmış olduğu düşünülür.[3]
Caminin önündeki revak kısmında kemerlerle birbirine bağlı altı yığma ayak beş tane kubbeyi taşımaktadır.
Cami kısmı, Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde çok yaygın görülen, yan kanatlı ve eyvanlı bir plana sahiptir. Bu tür binalardaki odaların tabhâne (misafirhane) olduğu ve buralarda şeyhlerin barındığı öne sürüldüğü gibi; bu odaların "kadılık dairesi" olduğu tahmininde de bulunulmuştur. Bu mekanların konaklamaktan çok Kur’an ve hadis odaklı eğitim verilen, aynı zamanda külliyeyi ziyaret eden devlet büyükleri veya din ve tasavvuf adamlarının namaz aralarındaki toplantı ve sohbetleri için düzenlenmiş odalar olduğu da düşünülür.[2]
Beş bölümden oluşan ve beş kubbesi bulunan son cemaat yerinden iç mekana geçilir. Bu mekanda üstü kubbe ile örtülü bir iç avlu vardır. Avluda bir şadırvan, kubbesinde "aydınlık feneri" denen açıklık bulunur. Avludan iki yandaki altı adet odaya ve beş basamak yukarıda bulunan mihraplı asıl namaz yerine geçilebilmektedir. Mihraplı mescid ile iç avlu arasındaki zemin farkında pabuç koyma nişleri vardır. Ana ibadet mekanının iki yanında içlerinde ocakları bulunan ve dışarısı ile bağlantılı altı küçük oda vardır. Benzer camilerde tabhane odaları 16. yüzyıldan itibaren cami mekanına katılmıştır ancak Hudâvendigâr Camii’nde tabhâneler kapalı mekânlar olarak kalmıştır.[3]
- Medrese katı
Camide girişin iki yanındaki kapılardan taş merdivenler ile üst kattaki medreseye çıkılır. Burası son cemaat yerinin üstündeki beş bölümlü galeriye açılır. Bu katın varlığı alt kattan hissedilmez.
Medresenin merdiven sahanlığının sağ ve solunda dört adet müderris (hoca) odası; merdivenlerin arasında ise bir dershane niteliğinde büyük bir oda bulunur. Bu ön kanadın önünde, “U” şeklindeki koridorun sağında ve solunda da on iki adet öğrenci hücreleri yer alır. Odalar, aşağıdaki cami katının oda ve eyvanlarının üzerinde yer alan bir koridora açılır
- Minaresi
Binanın sol tarafında tuğla gövdeli ve tuğla mukarnas şerefeli bir minare yükselir. Batılı gezginlerin yazılarında bu minarenin de esasında çan kulesi olduğunu ileri sürülmüştür. Minarenin şerefesinin üstü yenilenmiştir.
Onarımlar
1520, 1563, 1619, 1635 yıllarında onarım gören[4] yapıda 1855 yılındaki Bursa depreminin ardından 1905 yılında geniş çaplı tamirat ve yenileme çalışmaları yapılmıştır. Cami, daha sonra 1963, 1975-1976, 1998 yıllarında onarım gördü.[4]
Kaynakça
- "'Sultan külliyeleri' UNESCO ile dünyaca tanındı". Anadolu Ajansı web sitesi, 30 Temmuz 2018. 13 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Haziran 2020.
- Peker, Ali Uzay. "Bursa Hüdavendigar Külliyesi". Tasarım Merkezi Dergisi, Mart 2008. 15 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Haziran 2020.
- Eyice, Semavi. "Hudâvendigâr Külliyesi". İslam Ansiklopedisi, 18. cild, 1998. 25 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Haziran 2020.
- "Hüdavendigar Külliyesi" (PDF). Bursa Alan Başkanlığı web sitesi. 15 Eylül 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Haziran 2020.