Küçlüg Bilge Kağan
Küçlüg Bilge Kağan, 821-824[1] yılları arasında babası Alp Bilge Kağan'ın ölümünden sonra tahta geçen Uygur kağanıdır.[2] Hakkındaki bilgiler, Çin kaynakları ve Karabalasagun Yazıtı'ndan elde edilmiştir. Karabalasagun Yazıtı'na göre adı "Tengride Kut Bolmış Küçlüg Bilge Kağan"dır.[3] Küçlüg Bilge Kagan, Uygur kağanlığının iç durumunu düzeltmek için samimi olarak gayret göstermiştir. Özellikle Uygur-Çin münâsebetlerine büyük önem vermiştir.[4] Ancak bu sayede kağanın döneminde ülkede iktisadi bir zenginlik oluşsa da, ülke varlıklarının özellikle gereksiz düğün masraflarıyla harcanması sonucu Uygur Kağanlığı gerileme dönemine girmiştir.[5]
Küçlüg Bilge Kağan | |||||
---|---|---|---|---|---|
Uygur Kağanı | |||||
Hüküm süresi | Uygur Kağanlığı: 821-824 | ||||
Önce gelen | Alp Bilge Kağan | ||||
Sonra gelen | Kasar Kağan | ||||
Eş(leri) | Taihe Katun | ||||
| |||||
Ölüm | 824 |
Arka plan
Uygur Kağanlığı ve Çin İmparatorluğu arasında Küçlüg Kağan'dan önceki 12 yıl boyunca yaşanan en büyük siyasi kriz, Çin prensesinin Uygur kağanıyla bahaneler üretilerek evlendirilmemesiydi. Ancak, Alp Bilge Kağan'ın Çin sınırına askerî yığınak yaparak zaten Tibetliler karşısında düştüğü zor durum karşısında oldukça buhranlı günler yaşayan Çin, bu evliliğe razı olmuştur. Ancak tam bu evlilik gerçekleşme evresindeyken Uygur kağanı vefat etmiştir. Yine yakın dönemde Çin İmparatoru Hsien-Tsung da ölmüştür. Bunun üzerine Çin tahtına geçen Mu-tsung, Uygurlara verilen sözü yerine getirmeye karar vermiştir.
Kağanlığı
Çin tahtına Mu-tsung'un geçmesiyle birlikte, tahta yeni çıkmış olan Küçlüg, Çin ile evlilik bağı kurma isteğini Çin'e iletmiştir. Bu istek olumlu karşılanmış ve 20.000 at, 1000 deveden oluşan Uygur heyeti bu hediyelerle Çin sarayına gitmiştir.[3]
İbn Bahr adındaki bir Arap seyyah da bu elçi grubunun Çin'de bulunduğu sırada burayı ziyaret etmekteydi. Ona göre, Türklerin bu elçilik heyeti o güne kadar Çin başkentini ziyaret eden en büyük heyettir. Yine bu seyyah Uygur halkını şu şekilde tanımlamaktadır: “Halkı arasında Zındık dini (Maniheizm) geçerlidir, başkentte zındıklar çoğunluktadır.” denilmektedir.[6] Bu durum, Küçlüg Bilge Kağan Dönemi'nde Maniciliğin iyiden iyiye Uygur toplumuna egemen olduğunu göstermektedir. Mani dininin savaşçıl özelliklere karşı oluşu ve Çin konçuyunun (prensesinin) devletin iç işlerinde oluşturduğu bozgunculuk neticesinde Küçlüg Bilge Kağan ülke içi huzuru sağlamakta başarılı olamamıştır.[7] Bunda, Çin kaynaklarında anlatılan savurgan düğün masraflarının devletin maliyesini bozması ve bu evlilikten rahatsız olan Tibetlilerin Çin'i kışkırtması da etkilidir. Karluk Türkleri de Tibetlilerle bu dönemde Uygurlara karşı birlik olmuştur. Ayrıca bu ittifaka kağanın oğlu da katılmış, olay bir iç isyan boyutu kazanmıştır. Bu durum Karabalasagun Yazıtı'nda şöyle anlatılır: Küçlüg Bilge Kağan, karluklar ve Tibetlilere hücum etti. Bayraklarını yırttı. Bu ülkelerin halklarını hayvanlarıyla birlikte esir etti. Bunun üzerine yabgu (kağanın oğlu) buyruldulara uymayarak ülkeyi terk etti.[8]
Küçlüg Bilge Kağan, 824'te öldü. Onun ölümüyle birlikte tahta kardeşi Kasar Kağan geçmiştir.[9]
Kaynakça
- Saadettin Gömeç, Uygur Türkleri Tarihi ve Kültürü, Akçağ Yayınları, s. 91.
- Gülçin Çandarlıoğlu, Uygur Devletleri Tarihi ve Kültürü, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, s. 29-30.
- Gömeç, s.57.
- Türk Dünyası Kültür Atlası: The pre-Islamic period - Sayfa 69.
- Türk Dünyası Tarih Dergisi - 61-72. sayılar - Sayfa 45
- "Bögü Kagan Sonrası Dönemde Orhun Uygur Devleti'nde Maniheizm". 2 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2017.
- TDV İslam Ansiklopedisi, cilt: 41; sayfa: 471.
- Karabalasagun yazıtı, 20. satır
- Doğu Türkistan'in Sesi - 39-46. sayılar - Sayfa 12.