Molly Maguires
Molly Maguires İrlandalı gizli bir örgüttür. Tarihçilere göre “Mollie”lerin ABD Pennsylvania’daki kömür madenlerinde Amerikan İç Savaşından itibaren 1876 yılında başlayan davalarına kadar örgütlü oldukları düşünülmektedir. Molly Maguires örgütünün bu dönemdeki madenlerde yaşanan suç teşkil eden olaylardan, adam kaçırmalardan vb sorumlu oldukları, bir tek Pinkerton ajanının şahitliğiyle iddia edilmiştir. Diğer örgüt üyelerinin ifadeleri ve itiraflarının baskı altında alınmış olması kuvvetle muhtemeldir.
Suçlamalara dayanak olarak bir takım İrlandalı madencinin suç işlemek için bir araya gelmiş olabileceği iddiasının doğru olabileceği mümkündür ancak mahkemelerde tüm suç olaylarının arkasında Molly Maguires örgütü olduğuna dair kuvvetli bir basınç oluşmuştur. Bunun sebebi işçiler arasındaki ekonomik mücadelenin içinde çekirdek halinde militan işçilerin bulunuyor olması olarak açıklanabilir. Bahsedilen tarihsel dönemde şiddetin çok yaygın olduğu da unutulmamalıdır. Soruşturmanın, duruşmaların ve infazların bazı ayrıntıları çok nahoştur. Bölgedeki en güçlü sanayici için ajan olarak çalışan Pinkerton mensubu, yürüttüğü takip sırasında Molly Maguires üyesi olduğundan şüphelendiği işçileri elinde delil olmaksızın takip ettirmiş, pusuya düşürmüş ve hatta öldürmüştür. Bu takiplerden ve cinayetlerden işçilerin aileleri de kurtulamamıştır. Molly Maguires örgütünün çökertilmesiyle ekonomik kazanç sağlayacak olan sanayici patron, davalarda bir savcı olarak yer almıştır. Molly tarihi, kişisel intikam peşinde olan bir gizli örgüt tarihi olarak veya patronlara karşı örgütlenen işçilerin mücadelesi olarak farklı şekillerde anlatılır. Örgüte üyeliğin gizli bir sendikaya üyelikten ne kadar farklı olduğu bilinmemektedir. Örgüt, kendisi hakkında arkasında yazılı hiçbir belge bırakmamış olduğundan dolayı örgüte dair bilgiler sınırlıdır ve örgütle ilgili olarak yazılan akademik yazıların neredeyse tamamı taraflıdır.
İrlanda’da Molly Maguires
Örgüt İrlanda kökenlidir, İrlanda’da 18.yüzyılda itibaren Whiteboys, Peep O’Day Boys gibi gizli örgütler kurulmuştur. Molly Maguires ile ilgili akademik bir araştırma yapan tarihçi Kevin Kanny örgütün geçmişini Ribbonmen ve daha önceden ise Defenders adlı örgütlere bağlar. Diğer bir örgüt olan Ancient Order of Hibernians (AOH) ise Molly Maguires ile sürekli ilişkilendirilmiştir. Bu örgüt ABD’de kurulmuştur ve bir dayanışma vakfı gibi çalışmaktadır. Bu farklı örgüt isimlerinin tek bir örgütün farklı isimlendirilmesi olduğu da iddia edilmektedir. İrlanda kökenli örgütlerin çoğu gizlidir ve bazıları da şiddete başvurmaktadır. Ribbonmen ismi bir örgüte ait bir isim olmakla beraber kırsal İrlanda’da bu isim gizli örgütün uyguladığı şiddeti temsil etmektedir. Kırsal alandaki isyanlar toprak kullanımına dair anlaşmazlıklara kadar indirgenebilir. Küçük ölçekli patates tarımı yapan aileler, mera alanlarını çitle çevirdikleri için hayvancılığa karşı doğrudan bir tehdit olarak algılanmıştır. Kırsal çıkar çatışmaları çoğunlukla çitlerin parçalanması, ekili alanların harap edilmesi bazen de küçük ve büyükbaş hayvanların telef edilmesi şeklinde olmaktaydı. Molly Maguires örgütü ve onun gibi örgütlerin varoluş sebebi ise toprak ağalarının uyguladığı zorbalığa karşı çıkmak olagelmiştir. Toprak ağasının sistemine polis ve mahkeme de dahil olduğundan doğal olarak bu kurumlar da hedef alınmaktaydı. Molly Maguires ve öncesindeki örgütler zaman zaman toprakağalarının topraklarını da ele geçirip yoksul köylülüğe veriyorlardı. Molly Maguire örgütünün hakim olduğu önemli bölgelerden Donegal’de ele geçirilen topraklar orada daha önceden çalışan köylülerin isteklerine göre dağıtılmıştır. Bu anlaşmalar yazılı olmadığı için hatırlandığı sürece geçerliydi. Toprak ağaları bu toprakları hayvancılık için kullanmaya başladığında ise direniş başlıyordu. Birçok toprak sahibi ve onların ajanları Protestan iken Molly Maguires örgütü Katoliklerden oluşmaktaydı. Bu da ayrı bir karmaşıklık katıyordu duruma. Tüccarlar, değirmenciler ve diğer meslek sahipleri çoğunlukla tehdit ediliyor, fiyatları düşürmeleri isteniyor, karşı koyanlar dövülüyor, bazen de öldürülüyordu. Yerel Molly Maguires liderlerinin bazen kadın kılığında dükkânlara gidip yardım istedikleri, dükkân sahibinin olumsuz cevabı üzerine diğer örgüt üyelerinin hemen olaya müdahil olup dükkândaki mallara zorla el koyup, bunları halka ücretsiz dağıttıkları anlatılır. Örgütün ismine dair de yerel efsaneler mevcuttur. Molly parasız olduğu için evinden atılan bir dul kadındır, komşuları onun öcünü almak için gizli bir şekilde örgütlenmişlerdir. Diğer bir efsaneye göre ise Molly yerel bir meyhane işleten bir kadındır. Başka bir efsanede ise Molly geceleri gizli örgüt üyeleine kırsalda yol gösteren genç ve cesur bir kadındır.
ABD’de Molly Maguires
Birçok tarihçiye göre ABD’ye yoğun olarak gelen İrlandalı göçmenler buraya Molly Maguires örgütünü de bir şekilde getirmişlerdir. Çoğunlukla kömür madenlerinde çalıştıkları için Pennsylvania’ya bağlı Lackawanna, Luzerne, Columbia, Schuylkill, Carbon ve Norhumberland gibi kentlerde örgütlüdürler. İrlandalı maden işçileri daha önceden toprak ağalarına karşı uyguladıkları baskı, gözdağı ve şiddeti buradaki maden şirket patronlarına karşı kullanacaklardır. Ancak bölgedeki patronlar da gizli bir örgüt hayaletinin varlığını kullanmışlardır. Sanayici patron Franklin Gowen hakkını ısrarla arayan militan bir işçinin Molly Maguires olmaktan suçlanarak rahatlıkla asılabileceğini belirtmiştir.
Sektörün Durumu
1870’lerde demiryolları ve kömür madenleri büyük ve güçlü finans kurumlarınındı. Maden şirketleri yurtdışından getirdikleri ucuz işçileri ABD’de servet kazanmak vaadiyle ülkeye getirmekteydi. Hayvanlar gibi demiryolları ve gemilerle istiflenerek taşınan işçiler, çoğunlukla İngilizce bilen işçilerin yerine işe alınmışlardı. İngilizce bile bilmeyen göçmen işçiler çok zor koşullarda çalışırlardı ve çoğunlukla korkunç kazalarda can verirlerdi. Schuylkill County, Pennsylvania’daki kömür madenlerinde 22 bin kömür işçisi çalışmaktaydı. Bu işçilerden 5500 tanesinin ise yaşları 7 ile 16 arasında değişmekteydi. Bu işçiler günde 1 ila 3 dolar gibi ücret kazanmaktaydılar. Maden işçisinin sıradan bir günü sürekli lambasının loş ışığı altında ve pis sular içinde sürünerek etrafındaki kömürleri kazmayla çıkartmaya çalışarak geçmekteydi.
Felaket
Ücretler çok azdı, çalışma koşulları çok kötüydü ve ölümlü kazalar her yıl yüzlü rakamlarla ifade ediliyordu. 6 Eylül 1869 tarihinde Luzerne’deki bir madendeki yangında 110 madencin yanarak ölmüştü. Kurbanların aileleri maden şirketini ikinci bir çıkış açmadığı için suçlamıştı. İkinci bir çıkış kapısı ve havalandırma sistemleri pahalı ama kesin sonuç veren güvenlik önlemleri olduğu için patronlar tarafından sürekli reddedilmiştir. 7 yıllık dönemde sadece Schuylkill County’de 565 madenci ölmüş, 1655 işçi de ciddi şekilde yaralanmıştı. İşçilerin karşılaştığı sorunlar sadece bunlarla kalmıyordu. İşçilerin geldiği ülkeye göre de ayrımcılık yapıldığı için ülkeye ilk gelen İrlandalılar aşağılanmış ve cinayete varan fiziksel saldırılara maruz kalmışlardı. Molly Maguries örgütünün bölgede güçlenmesinde bu tutumun da payı büyüktür.
Ekonomik kriz işçileri vurur
1873-1879 yılları arasındaki ekonomik kriz ülkenin tarihindeki en derin krizlerdendir. Aşırı ekonomik büyümeyi takip eden borsanın çöküşü para arzında küçülmeyi tetiklemiştir. 1877 yılına gelindiğinde çalışabilen her 5 işçiden 1 tanesi tamamen işsiz, 2 tanesi sadece 6 ay iş sahibi, 1 tanesi de yarı zamanlı işlerde çalışabilmektedir. Ancak krzi sadece işçileri vurmaktadır, demiryolu patronları zengin kompartmanlarda seyahat etmeye devam etmekte, aç işsizlerin kızgın bakışlarını görmezden gelmektedir.
Maden patronları Molly Maguires’e karşı
Philadelphia ve Reading Demiryolları şirketi başkanı Franklin Gowen, Molly Maguires ile başa çıkmak için Pinkertonlarla anlaşır. Pinkerton Ajansı ise ajan olarak işçilerin arasına adamlarını sokacaktır. Ajanlarının adı James McParlan, James McKenna takma adını kullanacak ve zamanla örgüte girerek, kıdemli bir yönetici olacaktır. Ajanın amacı polise gerekli delilleri toplayıp tüm örgütü çökertmektir. Uzun bir süre bir ilerleme kaydedemeyen McParlan umutsuzluğa kapılsa da sendikalar güçlenecektir. Patorn Gowen ise saldırmaya hazırlanmaktadır. Molly Maguires’in gizlilik sebebiyle Ancient Order of Hibernians örgütünü paravan olarak kullandığı iddia edilmektedir. Parlan’a göre Schuylkill bölgesinde 450 Molly Maguires üyesi vardı. Goewn güçlene işçi örgütlenmesinin ve Molly Maguires’in gücünü kesin olarak kırmak için ücretlerde indirim yaptığını açıklar ve sonunda maden işçileri 1 Ocak 1875 günü greve giderler. Hibernians üyesi ve sendikacı Edward Coyle 2 ay sonra Martta öldürülür. Örgütlülüğe karşı başka cinayetler de yaşanır. Patronların amacı kendilerine bağlı paralı silahlı grupların işçilere saldırmasıyla Molly Maguires’in sahneye çıkacağını öngörürler. Bu saldırıları McParlan yönlendirir ve Molly Magures üyesi olduğundan şüphelendiği işçilerin aileleri de dahil olmak üzere saldırılar düzenler. Parlan ihbar ettiği evlerdeki kadın ve çocukların da ayırt edilmeden öldürüldüğünü görünce istifa mektubunu Pinkertonlara gönderir, istifası reddedilir. Grevci işçilerin önderleri sadece sendikacılık yaptıkları için hapsedilirler ve saldırılar sonucu işçilerin morali bozulur. Ayrıca patron yanlısı ajan provokatörler tarafından kundaklanan madenler gibi korku salıcı eylemler Molly Maguires’e atfedilince kamuoyu da buna inandırılır. Grevdeki işçilerin aileleri de açlıkla karşı karşıya kalmıştır. Sonuçta 6 aydan sonra maden işçileri ücretlerindeki azalöayı kabul ederek yenişmiş bir şekilde işe dönmeyi kabul ederler. Ancak az da olsa bir grup direnmeye devam eder. Molly Maguires örgütüne katılımlar hızlanır. Grevden önce Molly’lerin yüzüne bakmayan Parlan’ın anlatımlarına göre şimdi onları içtenlikle karşılayıp beraber iş yapmak istediklerini bildirmekteydiler. Mahkeme ve yargı süreci İrlandalı bir işçinin gözünden bakıldığında oyalayıcı, geciktirici ve hiç de adil olmayan bir sistemdir. Dahası tüm yargı sisteminde hiç İrlandalı yoktur, hep Galler, Almanya ve İngiltere’den gelenler önemli mevkilere yükselmişlerdir. Düzenin adalet sisteminden ümidini kesen işçiler adalet için molly Maguires’e gelirler. Militan işçileri de öldüren patronlar artık rahat değillerdir.
Parlan örgütte yükselir
Grevden sonraki dönemde artık neredeyse her gün bir Mollie öldürülüyor, diğeri çarmıha geriliyor, bir grev kırıcı öldürülüyordu. Postane yakılıyor, tren raydan çıkartılıyor, madende yangın çıkıyordu. Parlan ise yavaş yavaş örgütte yükselmekte ve Mollie düşmanlarını öldüren örgüt üyelerini saklamaktadır. Öldürüleceğini öğrendiği bir maden patronunun hayatını kurtarmaya çalışsa da başarılı olamayacaktır. Örgütü tümden çökertmeye yetecek delilin elde edilip edilmediği düşünüldüğü bir sırada kimliği açığa çıkar.
Mahkemeler
Schuylkill Bölge Savcısı Franklin Gowen aynı zamanda Pinkertonları kiralayan demiryolları şirket sahibidir. Molly Maguires örgütünün işlerini son derece engellediğini belirten Goewn dava sürecine aktif olarak dahil olacaktır. İlk mahkemedeki sanıklar McGeehan, Carroll, Duffy, James Boyle ve James Roarity, Mayıs 1876 tarihinde Benjamin Yost’u öldürmekten yargılanırlar. Sendikacılara karşı isnat edilen suçlamaların asılsız olduğu ve şahit olarak duruşmaya getirilen patronun adamı Kerrigan’ın cinayeti işediği açığa çıkınca dava düşer. 2 ay sonra dava yeniden görülür, Kerrigan serbest kalır ve 5 mahkûm da suçlu bulunural idam cezasına çarptırılırlar. Tom Munley’in davası ise ilginçtir. Kendisi madenci formen Thomas Sanger’i öldürmekle suçlanmaktadır. Ancak tek şahit Pinkerton ajanı Parlan’dır. Parlan cinayeti gören bir şahitin olduğunu ve ona göre suçlunun Munley olduğunu iletir. Şahit ise Munley’i teşhis edemez. Buna rağmen mahkeme Parlan’ı dikkate alır ve Munley’i suçlu bularak idama mahkûm eder. McParlan’ın şahitliğiyle toplam 10 madenci Molly Maguires üyesi olduğu iddiasıyla asılır. Savunma sürekli McParlan’ın bir ajan provokatör olduğunu, bilgisi olmasına rağmen bazı insanları uyarmayarak cinayetlerden sorumlu olduğunu belirtir. Parlan ise Hibernians ve Molly Maguires örgütünün bir ve aynı olduğunu, sanıkların tamamının suçlu olduğunu dile getirir. Parlan’ın maden sendika liderlerini de hapse atma planı ise suya düşecek ve sendika yönetimi aklanacaktır.
İnfazlar
21 Haziran 1877 tarihinde altı kişi Pottsville Schuylkill Hapishanesinde, dört kişi de Mauch Chunk Carbon County Hapishanesinde asılarak idam edilir. İnfazlardan önce askeri birlikler süngü takarak hapishane etrafında güvenliği sağlar. İnfaz saatlerinde her yandan gelen işçiler ve aileleri sessiz bir şekilde infaz edilenlere son kez desteklerini verirler.
Yargı sürecine eleştiriler
Dava süreçlerinden sonra infazlarla sonlanan süreç hakkında çok yorum yapılmıştır. Carbon County hakimlerinden John Lavelle daha sonra yaptığı açıklamalarda yargı sürecinin devlet egemenliğinin özel şirketlere teslim edildiği bir süreç olduğunu, soruşturmayı özel bir şirketin gerçekleştirdiğini, sanık oldukları iddia edilen kişileri özel güvenlik şirketinin tutukladığını ve maden şirket yöneticilerinin savcı olduklarını, devletin ise sadece idam sehpasını sağladığını belirterek tüm süreci eleştirir.
Popüler kültüre etkileri
- Amerikan beyzbol ligindeki Cleveland takımının adı 1912-1914 yılları arasında Cleveland Molly McGuires olmuştur.
- Yaşanan olayları anlatan ve başrolde Sean Connery’nin oynadığı The Molly Maguires filmi 1970 yılında çevrilmiştir.
- Sherlock Holmes’un The Valley of Fear adlı macerası kısmen Molly Maguires’e bağlıdır.
- İrlandalı folk grubu The Dubliners Molly Maguires adlı şarkılarını örgüte ithaf etmiştir.
Ayrıca bakınız
Konuyla ilgili başlıca yazılı eser
- Dewees, Francis P. The Molly Maguires: The Origin, Growth, and Character of the Organization (1877; 1964) ISBN 0-8337-0848-1
Dış bağlantılar
- Konuyla ilgili yapılan akademik bir çalışma8 Aralık 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.