Pasifik Savaşı (1879-1884)

Pasifik Savaşı (İspanyolca: la Guerra del Pacífico), Şili, Peru ve Bolivya arasında Arica ve Parinacota bölgesi, Tarapacá bölgesi ve Atacama bölgesi için bugünkü Şili'nin kuzeyinde 1879 ile 1884 yılları arasında meydana gelmiştir. Peru ile Bolivya savaş öncesinde gizli bir antlaşma ile Şili'ye karşı ittifaka girmişlerdir.

Pasifik Savaşı
Tarih1879-1884
Bölge
Sonuç Şili üstünlüğü, Bolivya denize kıyısı olmayan bir ülke haline geldi
20 Ekim 1883 tarihli Ancón Antlaşması (Şili ile Peru arasında)
4 Nisan 1884 tarihli Valparaíso Antlaşması (Şili ile Bolivya arasında)
Taraflar
Bolivya
Peru
Şili
Komutanlar ve liderler
M. Prado (1876-1879)
N. de Piérola (1879-1881)
F. García (12.3.1881-28.9.1881)
L. Montero (1881-1883)
M. Iglesias (1882-1885)
H. Daza (1876-1879)
N. Campero (1879-1884)
A. Pinto (1876-1881)
D. Santa María (1881-1886)
Kayıplar
18.213[1] savaşta ölen
7.896[1] yaralı
10.467[1] ölü ya da yaralı
(9,103[1] Savaş esiri)
2.825[1] savaşta ölen
7.347[1] yaralı

Ön gelişimi

1810 ile 1830 yılları arasındaki İspanyol koloni hükümdarlığının Güney Amerika'da yavaş yavaş sona ermesi ile, bağımsızlığını kazanan ve yeni kurulan Şili (1817), Bolivya (1825) ve Peru (1827) ülkeleri arasında Pasifik Okyanusu'na kıyısı olan Atacama bölgesinin sahiplenilmesi ile ilgili olarak tartışmalar yaşanıyordu. Bolivya, daha önce belirlenen ve tüm sınır çizgilerinin daha önceki İspanyol koloni dönemindeki sınır çizgileri ile aynen devam etmesi kararının aksine, 1825'te bağımsızlığının açıklanmasından sonra nüfus olarak çok az kişinin yaşadığı çöl bölgesinin kendi ülke topraklarının bir parçası olarak görüyordu. Bu bağlamda 1830 yılında bu bölgede sahil şehri Cobija inşa edilmiştir. O dönemde Şili hükûmeti bu olayı tolere etmiş ve herhangi bir müdahalede bulunmamıştır.

Şili her ne kadar herhangi bir müdahalede bulunmasa da, %95 oranında Şilili'nin yaşadığı o bölgeyi kendi toprağı olarak görüyordu. Buna neden olarak da koloni döneminde Şili ve Peru'nun sınır çizgilerinin kesin olarak belirlenmesi ve Bolivya'nın - koloni döneminde Alto Peru olarak kayıtlarda yer bulur - açık denize bağlantısının daha önceden Peru'ya bağlı olan Arica üzerinden gösterilmesiydi. Buna ek olarak ayrı bir argüman da 1776 yılında İspanya'nın Alto Peru (bugünkü Bolivya) bölgesinin bağlılığını yeni kurduğu La Plata (bugünkü Arjantin) Krallığı'na devretmesiydi. Bu devretme ile Bolivya'nın pasifik ile bağlantısı tamamen bitirilmiş oluyordu çünkü o dönemde İspanya devleti Krallıkları Okyanuslara göre ayırmıştı ve Peru Krallığı'nı pasifik bölgesinin krallığı, Arjantin Krallığı'nı ise Atlantik Okyanusu'nun krallığı olarak kurmuştu. Şili ise bu tezden yola çıkarak Bolivya'nın pasifik okyanusuna çıkış için herhangi bir hak iddia etme durumunda olmadığını ileri sürmekteydi.

Tüm bunlara rağmen, bölge için ilk dönemlerde ülkeler arasında fazla bir gerginlik yaşanmasa da, bu 1860'lı yıllarda o bölgede çok miktarda nitrat bulunması ile değişmiştir. Gübre ve patlayıcı madde yapımında çok değerli bir ham madde olan nitratın o bölgede bulunması ile ülkelerin bölge üzerindeki ilgileri giderek artmaya başlamıştı.

1866 ve 1874 yıllarında yapılan antlaşmalar ile Şili ve Bolivya aralarındaki sınır konusunda anlaşmaya varıyorlardı. Bu antlaşmalar çerçevesinde 24.enlemin kuzeyinde kalan topraklar Bolivya'ya ait oluyordu. Buradaki tek şart, Bolivya'nın bu antlaşmadan sonra artık kendi topraklarında kalan ve burada faaliyet gösterecek olan Şili firmalarından 25 yıl boyunca vergi almaması olarak belirlenmişti. Aynı dönemlerde Peru yakın bölgelerde Guano (denizkuşu ve penguen dışkılarının oluşturduğu gübre çeşidi) çıkarıyordu ve buradan gelen kaynak ile devlet giderlerinin birçoğunu karşılıyordu. Ama zaman ile nitratın daha etkili bir gübre olduğunun anlaşılması ile Peru özellikle 1877 yılından itibaren çok zor bir döneme girmeye başlamıştı. Guano'nun pek bir taliplisi olmamaya başlamıştı ve bunun sonucunda 650.000 tona yakın gübre limanlarda stoklanmaya başlanmıştı.

Bolivya ile Peru 1873 yılında Şili'ye karşı ortaklaşa gizli bir antlaşma yapıyorlardı. Bu antlaşma çerçevesinde herhangi iki ülkeden biri yabancı bir ülke ile -ki burada %99 kastedilen Şili- savaşa girdiğinde diğeri o ülkeye yardım edecekti. Arjantin her ne kadar ilk başlarda bu pakta girmeye niyetli olsa da, daha sonra bu ülkeler arasında savaşın çıkmasıyla bu niyetinden tamamen vazgeçmiştir.

1877 yılında denizde meydana gelen deprem, sahil bölgesinde önemli yıkımlara neden oldu. Sahil bölgesinin yeniden yapılandırılması için gerekli kaynağın oluşturulması için Hilarion Daza yönetimindeki Bolivya hükûmeti, daha önceden varılan antlaşmaların aksine, 1878 yılında her 1 Ztr. (=50 kg) için ekstradan 10 Centavos vergi alınmasını kararlaştırdı. Şili bu davranışın daha önce varılan antlaşmalara ters düştüğünü deklare ederek Bolivya'yı protesto etti. Bunun üzerine Bolivya her ne kadar bu planını askıya alsa da, kanunu tamamen geriye çekmedi. Ama Şubat 1878 yılında kuraklıktan kaynaklanan finansal sorunlar nedeniyle ve ayrıca depremin yaralarının çok yavaş sarılıyor olmasından dolayı 1874 yılında yürürlüğe koyamadığı vergi kanununu hayata geçirerek tüm nitrat firmalarından ekstra vergi almayı, hatta bu vergilerin geriye dönük olarak 1874 yılından itibaren almayı kararlaştırdı. Şilili firmaların daha önceki antlaşmaları delil göstererek vergileri ödemeyi reddetmesi neticesinde, Bolivya Ocak 1879 yılında tüm Şilili nitrat firmalarını kamulaştırdı ve firma sahiplerine firmaları en yüksek teklifi veren kişilere satmasını söyledi.

Bunun üzerine Şili bu davranışın yapılan antlaşmaların ihlali ve yok sayılması olarak ilan etti ve zamanında Şililer tarafından kurulan Antofagasta şehrine askeri birliklerini gönderdi.

Antofagasta'nın işgali ve savaş

Şili birliklerinin harekâtı.

Şili askeri birlikleri 14 Şubat 1879 yılında sahil şehri Antofagasta'yı işgal etti. Nüfusun sadece %5'inin Bolivyalı olması dolayısıyla birlikler fazla bir direnişle karşılaşmadılar. Bunun üzerine Bolivya 1 Mart tarihinde Şili'ye savaş ilan etti. 5 Nisan'da ise Şili, Bolivya'ya savaş ilanını yaptı. Peru'nun tarafsız kalma isteğini reddetmesi üzerine Şili, Peru'ya da savaş ilanında bulundu. Şili'nin 13.000'lik askeri gücüne karşılık Bolivya (2.300) ve Peru'nun (6.000) toplam askeri gücü 8.300'dü. Nisan 1879 tarihinde Bolivaya diktatörü Daza'nın, Peru'ya destek vermesi nedeniyle askeri birliklerini Arica'ya gönderme çabaları birliklerinin Atacama Çölü'nde susuzluktan ölmekten son anda kurtulmaları ve geri dönmeleri ile başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu yaşanan olay Daza'nın hükûmetten düşmesine kadar giden iç nedenlere neden olmuştur.

Antofagasta'nın işgali ile başlayan savaş denizde ve karada şiddetli çarpışmalara ve bunun sonucunda yaşanan birçok kayba neden olmuştur. Denizde yaşanan muharebede Şili donanması Peru donanmasına karşı büyük başarılar elde ederek rakibinin deniz gücünü hemen hemen yok ederek, kendisi için deniz koridorunu tamamen açmış, işgal yollarını kendisi için kolaylaştırmıştır.

Denizde bunlar yaşanırken, karada Şili birlikleri Peru topraklarına işgal odaklı birçok sefer düzenledi. Bunlardan bazıları Tarapaca, Moquegua, Lima ve Huamachuco seferleriydi. Bu yapılan savaşlar son olarak Peru'nun güneyinin savunmasıyla sorumlu birliğin dağılmasıyla son buldu. Peru hükûmeti tüm bu yaşananlar neticesinde Tacna ve Tarapaca bölgelerinin Şili'ye devrini de kapsayan kapitülasyon şartlarını kabul ettiğini beyan etti.

Savaşın sona ermesi

Şili Ordusu Batallón Victoria ("Zafer Taburu", el Batallón Cívico Movilizado Victoria)'ya bağlı subaylar (Chorrillos, Provincia de Lima, 1881)

20 Ekim 1883 yılında Şili ve Peru, Ancon Antlaşması'nı imzaladılar. Bu antlaşma neticesinde Şili, Peru'ya bağlı bir il olan Tarapaca'nın sahibi oluyordu. Ayrıca o dönem için hakimiyetini Tacna'ya -ki 50 yıl sonra burası tekrar Peru'ya iade edildi- kadar genişletiyordu.

04 Nisan 1884 tarihinde ise Şili ile Bolivya arasında Valparaíso Antlaşması imzalandı. Bu antlaşma neticesinde sahil bölgesi olan Antofagasta Şili devletinin hakimiyeti geçiyordu. Burada Bolivya için bu kayıp sadece bir ilin kaybı olarak görülmüyor aynı zamanda Pasifik Okyanus'a çıkış kapısınında kaybı olarak algılanıyordu. Bu sonuçla Bolivya tekrar denize çıkışı olmayan karasal bir devlet haline gelmişti. Antofagasta gibi diğer sahil şehirleri Iquique ve Arica tamamen Şili'ye bağlanıyordu.

1904 yılında yapılan ve bugüne kadar geçerliliğini koruyan 1904 Barış Antlaşması ile Bolivya, Atacama bölgesinin Şili'ye ait olduğunu tamamen kabul etti. Buna karşılık Şili, Bolivya'ya Arica'da ve Antofagasta'daki limanlara vergisiz giriş izni verdi ve ayrıca Bolivya'nın, başkenti La Paz ile sahil şehri Arica'yı birbirine bağlayacak demiryolu yapmasına izin verdi.

1929 yılında yapılan son düzenleme ile her ikisi de uzun yıllar Şili yönetiminde olan iki şehir olan Arica ve Tacna'dan, Arica tamamen Şili yönetimine devredilirken, Tacna Peru'ya verildi.

Sonuçları

Bu savaş neticesinde Şili önemli nitrat madenlerinin sahibi olmuştu. Böylece kayda değer bir zenginliğe ulaşan Şili, nitrat çıkarılmasında yeni ve kolay yöntemlerin bulunması ve sentetik gübrenin icadı ile bu kaynağın getirisini pek kullanamasa da daha ileriki dönemlerde Atacama Çölünde bulduğu bakır madenleri ile tekrar önemli bir gelire sahip oldu. Günümüz dünyasında Şili açık ara en büyük bakır tedarikçisidir.

Bu üç ülke arasında ortam hala gergin bir düzeyde ilerlemektedir. Özellikle Bolivya bu savaşlar neticesinde denize kıyıya kalmamasının sıkıntısını yaşamaktadır ve günümüzdeki politik ve ekonomik 'güçsüzlüğünü' buna bağlamaktadır. Bu nedenle yıllar önce yapılan antlaşmanın revize edilmesini ve kendisine denize açılımlarını sağlayacak bir koridorun açılmasını talep etmektedir.

Her ne kadar burada söz konusu Şili ile Bolivya arasındaki bir antlaşma olsa da anlaşamamanın nedeni Peru'dur. Şili'nin o dönemde koridor olarak Bolivya'ya verilmesi olası toprakların eski Peru toprakları olması ve bu toprakların, Ancon Antlaşması'na göre anca Peru'nun onayı ile üçüncü bir ülkeye verilmesi maddesi süreci olumsuz yönde etkilemiştir. Peru devletinin buradaki düşüncesi, Bolivya'nın bu toprak kazanımı ile zamanında Peru'nun kaybettiği toprakları sahiplenerek Peru'nun bu kaybından yararlanma olarak görüyordu. Bolivya'nın buradaki düşüncesi ise o toprakların artık tamamen Şili hakimiyetinde olduğu ve Peru'nun konu ile ilgili bir bağlantısının bulunmaması iken Şili devleti ise, toprak vererek zaten yapması gerektiğinin herhangi bir karşılık almadan fazlasını yaptığını ve bu yüzden Peru'dan onay alınması gerekiyorsa bunun Bolivya'nın yapması gerektiğini belirtmektedir.

Tüm bu yaşanan olaylardan sonra 1978 yılında Bolivya, Şili ile diplomatik ilişkilerini kesmiştir.

Ayrıca günümüzde Şili'ye doğalgaz ihracatını reddeden Bolivya, doğalgaz ihraç ettiği Arjantin'e ihraç ettikleri doğalgazın kesinlikle Şili'ye iletilmemesi şartını koşmuştur.

Her ne kadar iki ülke arasında son dönemlerde hükûmetler arası gayri resmi yakınlaşmalar olsa da, Şili artık Bolivya'ya herhangi bir toprak verilmesi taraftarı değildir.

Galeri

Not

  1. William F. Sater, Andean Tragedy, Tabelle 22 und 23 auf Seite 348-349. Die Zahlen berücksichtigen weder chilenische Gefangene (von "Rimac" und "Esmeralda") noch Deserteure

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.