Priscus (general)
Priscus ya da Priskos (Modern Yunanca: Πρῖσκος; ö. 613) Bizans imparatorların Mauricius (h. 582-602), Phocas (h. 602-610) ve Herakleios (h. 610-641) dönemlerinin önde gelen Bizans (Doğu Roma) İmparatorluğu generalidir. Priscus, kendi çağdaşı kaynaklar onun lehinde belirgin şekilde önyargılı olmalarına rağmen, etkili ve yetenekli bir askeri lider olarak karşımıza çıkıyor. Mauricius altında, Balkanlar'da Avarlar ile Slav müttefiklerine karşı seferlerde kendini fark ettirdi. Başkentte olmadığı sırada Mauricius'un devrilip, Phocas tarafından öldürülmesi sırasında, Maurice'in kıdemli yardımcılarından olup yeni rejimde zarar görmeden ayakta kalabilen az sayıda kişiden biriydi; yüksek görevde kalmaya devam etti ve hatta yeni imparatorun kızıyla evlendi. Bununla birlikte Priscus, Phocas'ın devrilmesi konusunda Herakleios ile müzakere edip, yardım etti, Sasanilere karşı komuta ona emanet edildi. Bu seferin başarısızlığından sonra görevden alınıp ve bir manastıra kapatıldı. Kısa süre sonra öldü.
Priscus | |
---|---|
Bağlılığı | Bizans (Doğu Roma) İmparatorluğu |
Hizmet yılları | 580ler–610lar |
Rütbesi | magister militum per Orientem ve per Thraciae, comes excubitorum |
Savaşları/Çatışmaları | |
Ailesi | Eşi: İmparator Phocas ve Leontia'nın kızı Domentzia'nın kocası |
Hayatı
Mauricius komutasında
Priscus ilk defa, 587'nin sonlarında veya 588'in başında Doğu'da Perslere karşı magister militum per Orientem olarak komuta etmek üzere Filippikos'un yerine atandığında tarihi kaynaklarda görülür. Ancak ilkbaharda Doğu'ya ulaştı ve yeni komutasını Nisan ayında Monocarton'da devraldı.[1][2][3] Priscus'un başı hemen askerlerle derde girdi: onlarla haşır neşir olmayan kibirli tavrı onu sevilmeyen birisi yaptı. İmparator Mauricius'un askere ödemeyi dörtte bir oranında azalttığı kararnameyi ilan ettiğinde, askerler 18 Nisan 588'de Paskalya günü isyan ettiler. Priscus sadece düzeni sağlamakta başarısız kalmadı, aynı zamanda saldırıya uğradı ve Constantina'ya kaçmaya zorlandı. Askerler, liderleri olarak, Fenike'nin dux'u olarak Germanus'u seçtiler. Priscus'un Constantina'dan yerel piskoposları arabulucu yaparak askeri sakinleştirmeye ve kararı iptal ettirmeye çalışması da başarısız oldu. Filippikos, Mauricius tarafından komutaya tekrar getirilirken, Priscus, Konstantinopolis'e geri döndü.[2][4][5]
Bu felakete rağmen, aynı yaz magister militum per Thraciae görevine getirildi ve hazırlıksız bir kuvvetin başında Avarlara karşı sefer yürütmekle görevlendirildi. Yardımcısı (hypostrategos) General Salvianus'u 1.000 süvari ile beraber Haemus Mons geçitlerini tutması için gönderdi, ancak iki gün sonra Avarların sayısal üstünlüğü nedeniyle çekilmek zorunda kaldı.[4][6] Avarlar, Anchialos şehrini yağmaladılar fakat Drizipera'yı kuşatma teşebbüsü kesildi ve Avarlar güneye yürüdü ve Heraclea Perinthus'a ulaşıp ve Priscus'un kuvvetlerini Konstantinopolis'dan kestiler. Düşmanın yanından dolanıp arkasına geçen Priscus, Avar tarafından kuşatılmış olduğu Tzurullum'a çekildi. 7. yüzyıl tarihçisi Teofilakt Simokata, birkaç gün sonra Priscus'un Avarları geri çekilmeye zorlamak için bir strateji geliştirdiğini bildirir: Priscus'u Avarların vatanına karşı bir deniz seferi hakkında bilgilendiren, Mauricius'dan geldiği söylenen bir mektup taşıyan muhafızlarından birisinin yakalanmasına izin verir. Avar Kağan'ı, mektubun doğru olduğunu ve acele eve dönmeye hazırlanmaya ikna olur; yıllık bir haraç ödenmesi karşılığında bir mütarekeyi kabul eder. Süryani Mihail'in 12. yüzyıl tarihi, bunu 800 kilo altın (60.000 solidi) olarak verir ve 584'te kabul edilen 100.000 solidi'ye kıyasla önemli ölçüde azaltılmış bir miktardır. Avarlar ülkesine giderken, Priscus ordusunu dağıtarak, Konstantinopolis'e döner.[4][7] Priscus, ertesi birkaç yıl boyunca kaybolur, çünkü Mauricius'un gözünden düşmüştür. 593'e kadar, görevini geri almıştır, I. Gregorius tarafından yazılan bir mektup, imparatorun gözüne girdiğine tanıklık eder. Papa'nın mektubu, aynı zamanda, Priscus'a İmparatorluğun yüksek onursal rütbesi olan patrikios verildiğine de tanıklık eder.[8]
593 baharında piyadeye liderlik yapan Gentzon ile beraber Priscus, Trakya'daki süvari komutanı olarak komutaya yeniden atandı. Priscus, ikisinin en kıdemlisi olarak genel komutayı da aldı. Her iki general de Tuna Nehri üzerinde Dorostolon'a yürüdüler ve liderleri Ardagastus ve Musocius'un komutasında nehri geçmeye hazırlanan Slav kabilelerine karşı başarılı bir sefer yürüttüler. Nehri geçerlerken her iki Slav komutan gece baskını ile yok edildi. Bununla birlikte, aynı zamanda, Priscus'un yakalanan ganimeti dağıtımı üzerine adamlarıyla kavga ettiği ve özellikle önemli bir payı Priscus'un imparatorluk ailesine tahsis ettiği bildirilir. Askerler sonunda kızgınlığını yatıştırıldı ve ganimetler bir eskortla başkente geri gönderildi.[9][10] Mauricius ayrıca ordunun nehrin kuzeyinde kışlaması için emirler gönderdi, ancak bu askerler arasında büyük kızgınlık ve huzursuzluk yarattı. Priscus, imparatorun emrine uymamayı seçti ve güney kıyısında kışlamak için ordu ile tekrar geçti.[11] 593 sonbaharında Mauricius, Priscus'u görevden aldı ve yerine kardeşi Peter'ı getirdi. Bununla birlikte, ikincisi komutayı devir alamadan önce, Priscus, kağan ile sayısı 5000 civarında olan tüm Avar tutsaklarına geri veren bir mütareke düzenledi ki bu Mauricius tarafından onun eleştirilmesine neden oldu.[9][12]
Bununla birlikte, 594'ün sonlarında Peter, Slavlar tarafından büyük bir yenilgiye uğradıktan sonra,[13] Priscus kesintisiz birçok yıl boyunca elinde tutmaya devam edeceği magister militum per Thraciae olarak tekrar atandı. 595 yılında, kağan'ın protestolarına rağmen, Tuna'yı geçip kuzey kıyısı boyunca Novae'ye yürüdü. Orada, Singidunum'un Avarlar tarafından ele geçirildiğini öğrendi. Ordusunu şehre gönderdi ve kağan ile yapılan yüz yüze görüşmelerde başarısız olduktan sonra taksiarh Guduin'i geri alması için gönderdi. Avarlar, Bizans kuvvetinin yaklaşmasıyla şehrin surlarını yıkıp, terk ettiler.[14] Ardından Avarlar, Dalmaçya'ya karşı bir baskın başlattı. Guduin, 2.000 kişiyle birlikte onların peşine düştü. Ganimetleri taşıyan Avar müfrezesini pusuya düşürdü, kurtardığı ganimeti Priscus'a gönderdi. Bu olayların ardından kağan batıya döndü ve Bavyeralılara ve Franklara karşı sefer başlatması Bizans toprakları 597 yazına kadar bir buçuk yıl sessiz kalmasına neden oldu. Bununla birlikte, Priscus ve ordusu Tuna nehri boyunca sınırda nöbetçi kaldı.[15]
Avarlar 597 sonbaharında büyük bir istila ile operasyonlarına başladığında muhtemelen Priscus'u doğu Stara Planina'da ordu ile birlikte görevde yakaladılar. Hızlı bir şekilde ilerlediler ve Comentiolus altında yeni kurulan bir ordu yaklaşımı, onları 30 Mart 588 Paskalya günü Paskalya günü kuşatma kararı alana kadar şişeledi ve Priscus ve adamlarını sıkıştırdılar ve Comentiolus komutasında taze kuvvetlerin yaklaşması ile 30 Mart 588 Paskalya günü çekilmelerine kadar Tomi limanında kuşattılar.[15][16][17] Bununla birlikte, Priscus tuhaf bir şekilde pasif kaldı ve Comentiolus'un tecrübesiz ordusu savaşa yönlendirildi. Ardından Avarlar, güneyde Trakya'ya doğru ilerledi ve Mauricius'a Konstantinopolis'e saldırı önlemek için Anastasios Suru'na asker yerleştirmeye zorladı. Bununla birlikte, Avar ordusunun çoğu veba yüzünden ortadan kalktı ve Avarlar, yıllık 120.000 solidi harç karşılığında Tuna'nın ötesine çekildi.[18] Bizanslılar zamanlarını güçlerini yeniden birleştirmek için kullandılar ve 599 yazında Priscus ve Comentiolus yönetimindeki iki ordu Tuna boyunca batıya ilerlediler. Viminacium'da, Comentiolus hastalandı ve Priscus, seferin tek komutasını üstlendi. Ordusu nehri geçti ve on gün içinde birbirini takip eden üç muharebe yürüttü. Bu muharebeler, Teofilakt Simokata'nın anlatımına göre, kağan'ın oğullarının bir kısmı da dahil olmak üzere toplam 28 bin kişilik barbar öldüren Bizans tarafından kazanıldı. Priscus, kaçan kağan'ı takip etti ve Pannonia'da Avar vatanını işgal etti. Orada, yine Bizanslılar tarafından kazanılan Tisa nehrinin yakınında dördüncü bir savaş yapıldı. Hemen ertesi gün Priscus, üç Gepid yerleşimine baskın taarruzu ile saldıran bir keşif gücünü nehre doğru yolladı. Simokata'ya göre, 30.000 kişi öldürüldü ve birçoğu esir aldı. On dokuz gün sonra, Tisa'da kesin bir Bizans zaferi ile biten bir başka büyük savaş gerçekleştirildi: Avarlar ve özellikle Slav müttefikleri büyük kayıp yaşadılar ve Priscus, 3.000 Avar, 8.000 Slav ve 6.200 diğer barbarı tutsak aldı ve güneye köle olarak gönderdi. Ordusunun zaferinin boyutunu henüz fark etmemiş olan Mauricius, kağan'a bir iyi niyet jesti olarak serbest bırakılmalarını emretti.[15][19][20] Bununla birlikte, Priscus'un seferi saldırgan bir savunma harikasıydı. Mauricius'un yönetiminin baş modern uzmanı olan Michael Whitby'nin ifadesiyle, Tuna sınırı için "altıncı yüzyıl ile paralel olmayan" idi ve aslında Bizans için savaş karar vermişti.[17][21]
Balkanları güvence altına alan bu başarıdan sonra, Mauricius, Roma kontrolünü sağlamlaştırmak için askeri hizmet karşılığında arazi vermek üzere Ermeni getirmeyi amaçladı. Bu amaçla, Priscus, Ermenistan'a erkekleri ve ailelerini almak için gönderildi. Bununla birlikte, Mauricius'un çöküşüne neden olan büyük çaplı askeri isyan nedeniyle oradaki görevi yarım kaldı.[22][23] 602'de Mauricius, Tuna sınırındaki birliklerinin nehrin kuzeyinde kışlamasını emretti. Yine bu durum yaygın hoşnutsuzluğa yol açtı ve Priscus'un yerine gelen Peter'ın emirlerini yerine getirmeyi reddetmesi ve emri iptal etmesi ile kesin bir isyan patladı. Ordu, subay Phocas'ı yeni lider olarak seçti ve Konstantinopolis'e yürüdü. Kendi güvenilir askeri güçleri olmadan, Mauricius kaçmak zorunda kaldı, ancak ailesi ile yakalandı ve yeni imparator olan Phocas tarafından idam edildi.[24]
Phocas komutasında
Phocas'ın devradığı sırada Konstantinopolis'te olmaması yüzünden ve askerlik alanında büyük bir destek verdiği için Priscus, yeni rejim tarafından Mauricius'un kıdemli generallerin görevinde bırakılan tek kişi olurken,[25] Comentiolus ve Peter idam edildi ve Filippikos ise bir manastıra kapatıldı.[26] Muhtemelen 7. yüzyıl başlarındaki kaynaklara dayanarak yazan sonraki dönem tarihçi Paulus Diaconus tarafından bunun olası bir açıklaması olarak Phocas'ın Priscus'un emir eri olarak hizmet etmesi olarak gösterilir. Her neyse, Priscus kısa sürede yeni rejimin ana destekçileri arasına girdi.[23] 602/603 kışında, imparatorluk muhafızlarının komutanı, comes excubitorum oldu. 606 veya 607'de ayrıca, Phocas'ın kızı Domentzia ile evlendi ve oğlu olmayan hükümdarın etkin mirasçısı oldu. Ancak olayı onurlandırmak için Hipodrom'da kutlanan oyunlarda, Phocas, kendisininkinin yanında Priscus ve Domentzia'nın portrelerinin vatandaşlar tarafından taşınmasını görünce şiddetli tepki gösterdi. tarihçiler bildirdiğine göre o andan itibaren, Priscus Phocas'a karşı döndü.[23][25][27]
Phocas'ın egemenliği meşruluğa sahip değildi ve Bizans İmparatorluğu'nun halkını ve elitlerini çabucak kızdıracak noktaya geldi. Pers Şahı II. Hüsrev (h. 590-628) savaş ilan ettiğinde ve Bizans kuvvetleri ilk yenilgilerine başladığında çok büyük bir prestij kaybetti.[28] Daha sonra tarihli bir söylenceye göre, Priscus, Afrika Eksarhı Yaşlı Herakleios'a bir mektup göndererek onu isyan etmeye çağırdı. Muhtemelen daha sonraki bir icattır, ancak doğruysa, muhaliflerin Konstantinopolis'te bile seviyesini göstermektedir.[29] Gerçek ne olursa olsun, 608'de Afrika ayaklandı ve Eksarhın oğlu Genç Herakleios bir filo başında Konstantinopolis'e gönderildi. Phocas'ın güçleri tarafından direnç görmeden, 3 Ekim'de başkentin banliyösü Hebdomon'da karaya çıktı ve Herakleios destekli ayaklanmanın patlak verdiği başkente yürüdü.[30] Bu noktada, Priscus hasta gibi davrandı ve excubitores ve kendi koruyucuları (bucellarii) bir araya getirdiği Boraïdou semtindeki malikanesine çekildi ve böylece Phocas'ı silahlı desteğinin ana kaynağından mahrum etti. Ayrıca, Herakleios ailesinin kadınlarını Phocas'ın cezalandırılmasından korumadığı Nikiû piskoposu İoannis tarafından kaydedilmiştir.[31]
Herakleios komutasında
Phocas'ın düşüşünden sonra, Herakleios Bizans imparatoru oldu. 9. yüzyıl Konstantinopolis patriği Nikiforos Kısa Tarih adlı eserinde tacın ilk önce Priscus'a teklif edildiğini ve Priscus'un bunu reddettiğini iddia eder.[32][33] excubitores komutanı ve protopatrikios (Patrici sıralamasında ilk) geçmiş yönetimler ile bağı olan birkaç kıdemli ve etkili yetkili görevliden biri olarak Priscus, Herakleios için potansiyel bir tehdit oluşturuyordu.[34] Bununla birlikte, Perslerin topraklara aşırı girdiği ve Anadolu'ya baskın düzenlediği Doğu'da kritik bir durumla karşı karşıya kalan Herakleios, 611 sonbaharında Anadolu ordusunun komutasına Priscus'u atadı. Pers general Şahin Kapadokya'da Caesarea Mazaca'yı (modern Kayseri) ele geçirdi ve orada Priscus tarafından kuşatıldı. Herakleios, kışın Caesarea'daki ordu kampını ziyaret etmeye karar verdi ancak Priscus, bir hastalık bahanesiyle onu karşılamayı reddetti. Bu küçümsemek, Herakleios'u generalinden uzaklaştırdı ve Şahin ve ordusu yaz başında kaçıp başardığında, Priscus, görünüşte Bizans imparatorunun oğlu Herakleios Konstantin'in vaftiz babası olmak için Konstantinopolis'e geri çağrıldı.[33][35] Başkentte, comes excubitorum görevinden alınıp yerine Herakleios'un kuzeni Nicetas atanırken, Anadolu komutanlığına ise emeklilikten geri çağrılan Mauricius'un hayatta kalan diğer generali Filippikos atandı. Priscus, Bizans Senatosu önünde getirildi ve Herakleios tarafından ihanetle suçlandı. Sonunda, 5 Aralık 612'de bir keşiş olarak 613'te öldüğü Kariye Manastırı'na kapatıldı.[25][33][36]
Değerlendirme
Priscus, güçlü ve çok yönlü bir askeri lider olarak karşımıza çıkıyor. Birçok durumda, Slavlara karşı yürüttüğü operasyonlar İmparator Mauricius'a atfedilen en etkili Bizans askeri el kitabının, Strategikon'un reçetelerine benzer.[37] Sıkı bir disiplinci ününe ve onun 588 ayaklanmasına yol açan duruşu olmasına rağmen,[33] daha sonraki seferlerde askerlerle ilgilenme ve hoşnutsuzluklarını yatıştırma becerisi gösterdi.[25] Bu zekiliğini Avar kağan'ına karşı da kullandı. Örneğin, 598'de Tomi kuşatılması sırasında Priscus, Avarları, aslında açlık sınırında olan Bizans ordusunu tahıl sağlamaları için ikna etmeyi başardı. Bilgin Walter Kaegi, Priscus'un Tuna sınırını savunmak için yaptığı politikayla "sert müzakereler" ile kağan arasındaki barışı korumayı ve çabalarını imparatorluk topraklarını talan eden Slavlara odaklanmasını sağladığını söyler.[25]
Dönemin ana Bizans kaynağı Teofilakt Simokata, Priscus lehine belirgin bir önyargı gösterir; özellikle Balkan seferlerini anlatırken diğer generaller aşağılanır ve beceriksiz davranmış gösterilir, başarıları küçümsenirken Priscus'un başarıları övülür, mağlubiyetleri geçiştirilir. Bu durum, Simokata'nın, imparator Phocas'ın yıllarında derlenen yarı resmi bir "sefer günlüğü"'ne dayanması gerçeğinden kaynaklanıyor olabilir; o zamanlar Priscus'un rakiplerinin çoğu ya idam edilmiş ya da sürgüne gönderildiği için kendisi bu dönemde önemli bir yer tutuyordu.[38]
Kaynakça
- Özel
- Martindale, Jones & Morris 1992, ss. 1052–1053.
- Greatrex & Lieu 2002, s. 170.
- Whitby & Whitby 1986, s. 72.
- Martindale, Jones & Morris 1992, s. 1053.
- Whitby & Whitby 1986, ss. 72–75; Whitby 1988, ss. 154, 286–288.
- Whitby & Whitby 1986, ss. 162–164.
- Whitby & Whitby 1986, ss. 162, 164–166.
- Martindale, Jones & Morris 1992, ss. 1053–1054; Whitby & Whitby 1986, s. 167 (Note #35).
- Martindale, Jones & Morris 1992, s. 1054.
- Whitby & Whitby 1986, ss. 167–173; Curta 2001, ss. 100–102.
- Curta 2001, s. 103; Whitby & Whitby 1986, s. 173.
- Whitby & Whitby 1986, ss. 176–178.
- Martindale, Jones & Morris 1992, ss. 1009–1010; Whitby & Whitby 1986, ss. 179–185.
- Martindale, Jones & Morris 1992, ss. 1054–1055; Whitby & Whitby 1986, ss. 186–188, 193–194.
- Martindale, Jones & Morris 1992, s. 1055; Whitby & Whitby 1986, ss. 194–196.
- Whitby & Whitby 1986, ss. 196–197.
- Treadgold 1997, s. 234.
- Whitby & Whitby 1986, ss. 197–202.
- Curta 2001, s. 99.
- Whitby & Whitby 1986, ss. 210–214.
- Whitby 1988, s. 164.
- Whitby 1988, ss. 167–168, 177.
- Martindale, Jones & Morris 1992, s. 1056.
- Treadgold 1997, s. 235; Martindale, Jones & Morris 1992, ss. 1031–1032.
- Kaegi 1991, s. 1722.
- Martindale, Jones & Morris 1992, ss. 324, 1010–1011, 1025.
- Treadgold 1997, s. 239.
- Kaegi 2003, ss. 37, 39; Treadgold 1997, ss. 236–239.
- Kaegi 2003, ss. 42–43.
- Kaegi 2003, ss. 43–49.
- Kaegi 2003, s. 43; Martindale, Jones & Morris 1992, ss. 1056–1057.
- Kaegi 2003, s. 52.
- Martindale, Jones & Morris 1992, s. 1057.
- Kaegi 2003, s. 70.
- Treadgold 1997, ss. 287–288; Kaegi 2003, ss. 68–69; Greatrex & Lieu 2002, ss. 188–189.
- Kaegi 2003, ss. 69–70; Treadgold 1997, s. 289.
- Curta 2001, ss. 50, 58–59.
- Whitby 1988, ss. 93, 98–105; Curta 2001, s. 56.
- Genel
- Curta, Florin (2001). The Making of the Slavs: History and Archaeology of the Lower Danube Region, c. 500–700. Cambridge: Cambridge University Press. 19 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2018.
- Greatrex, Geoffrey; Lieu, Samuel N. C. (2002). The Roman Eastern Frontier and the Persian Wars (Part II, 363–630 AD). New York, New York and London, United Kingdom: Routledge (Taylor & Francis). ISBN 0-415-14687-9. 19 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2018.
- Kaegi, Walter Emil (1991). "Priskos". Alexander Kazhdan (Ed.). The Oxford Dictionary of Byzantium (İngilizce). Oxford ve New York: Oxford University Press. ss. 1721–1722. ISBN 0-19-504652-8.
- Kaegi, Walter Emil (2003). Heraclius: Emperor of Byzantium. Cambridge, United Kingdom: Cambridge University Press. ISBN 0-521-81459-6. 27 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2018.
- Martindale, John R., (Ed.) (1992). The Prosopography of the Later Roman Empire: Volume III, AD 527–641 (İngilizce). Cambridge: Cambridge University Press. ISBN 0-521-20160-8.
- Treadgold, Warren (1997). A History of the Byzantine State and Society (İngilizce). Stanford, Kaliforniya: Stanford University Press. ISBN 0-8047-2630-2.
- Whitby, Michael; Whitby, Mary (1986). The History of Theophylact Simocatta. Oxford, United Kingdom: Claredon Press. ISBN 978-0-19-822799-1. 30 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2018.
- Whitby, Michael (1988). The Emperor Maurice and his Historian – Theophylact Simocatta on Persian and Balkan Warfare. Oxford, United Kingdom: Oxford University Press. ISBN 0-19-822945-3. 15 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2018.