Yazır Höyük (Eskişehir)
Yazır Höyük, Eskişehir il merkezinin güneydoğusunda, Günyüzü İlçesi'nin batısında, Dutlu Köyü'nün doğusunda yer alan bir höyüktür. Höyüğün bulunduğu mevkii Örenbağları olarak bilinmektedir. Yerleşme, yakından geçen Yazır Deresi'nden 20 metre yükseklikte doğal bir yükselti üzerindedir. Çanak çömlek dağılımına göre yerleşme alanı çapı 95 metrelik bir alandır.[2] Ankara – Sivrihisar karayolunun 6 km. güneyindedir.[3]
Arkeolojik Höyük | |
Adı: | Yazır Höyük (Eskişehir) |
il: | Eskişehir |
İlçe: | Günyüzü |
Köy: | Dutlu |
Türü: | Höyük |
Tahribat: | Tarım[1] |
Tescil durumu: | |
Tescil No ve derece: | |
Tescil tarihi: | |
Araştırma yöntemi: | Kazı |
Kazılar
Höyükte 1955 yılında kaçak kazı yapıldığı tespit edilmiştir. Buradan alınan buluntuların Gordion kazı ekibine gösterilmesi üzerine yerleşme dikkat çekmiştir. Bunun üzerine Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi Müdürü Raci Temizer tarafından kaçak kazı yarmasında, tabakalanmaya da dikkat edilerek bir kesit toplaması yapılmıştır.[2] Kesitin 8 metre derine indiği, kültür dolgusu kalınlığının 9 metre olduğu belirtilmektedir.[3]
Tabakalanma
Höyükte kazı yapılmamış olmasına karşın mevcut kesitte çalışılmış ve Raci Temizer'in bu çalışmasıyla tabakalanma tespit edilmiştir. Bununla birlikte üzerinde çalışılan kesitin ana toprağa kadar inmediği sanılmaktadır. Temizer'in tespitine göre en üstte 1. tabaka olarak 0 – 150 cm.lik taş temel kalıntıları veren gri renkli toprak katmanı, altta 2. tabaka olarak 150 – 250 cm. arasında yine taş temel kalıntıları, 3. tabaka olarak 250 – 400 cm. arası yoğun yangın görmüş katman, 4. tabaka olarak 400 – 550 cm. arası kırmızı renkli toprak tabakası, 5. tabaka olarak 600 – 800 cm. arasında taş temeller veren gri renkli toprak tabakası vardır.[2]
Buluntular
Mimari olarak taş temeller ve kerpiç parçalarının varlığı dışında bir bilgi verilmemiştir. Çanak çömlek olarak sadece yangın geçirmiş 3. tabakadan toplama yapılmıştır. Köylülerin getirdiği çanak çömlek ise yüzey buluntusu olarak değerlendirilmiştir. Tüm buluntular Temizer tarafından üç grupta incelenmektedir. Birinci grubu oluşturan 3. tabakanın çanak çömlek, ince kum katkılı hamurlu, kahverengi, boz, siyah renkli yüzey astarlı ve açkılı maldır. Bazı kapların iç yüzeyinde boya bezeme olduğu ifade edilmektedir. Birbirini kesen düz şeritler en sık kullanılan bezeme şeklidir. İkinci grup mal kum katkılı kaba hamurlu, şarap kırmızısı, kahverengi, boz yüzey renkli ve açkılı maldır. Üçüncü grup mal ise, iri kum katkılı hamurlu, isli kahverengi astarlı ve daha kaba örneklerdir. Her üç grup da el yapımıdır.[2]
Omuz üzerinde yer alan şerit kulplar, düğme çıkıntıları ile şematik hayvan biçimine dönüştürülmüştür. Ayrıca yüksek kaideli kaplar ve dar boyunlu hafif omurga gövdeli kaplar da görülmektedir. Çizi bezemeli örnekler içinde birbirine paralel çizgi gruplarının oluşturduğu ters üçgen dizisi yer almaktadır.[2]
Kesit toplamasında çok sayıda obsidiyen ve çakmak taşı yontmataş alet ele geçmiştir. Kemik aletlerin olduğu da bilinmektedir ama bunlar hakkında bir yayın yapılmamıştır.[2]
Değerlendirme ve tarihlendirme
Kesit toplamasında ele geçen parçalar Kalkolitik Çağ'a, yüzey toplamasından gelen parçaların ise Erken Tunç Çağı'na tarihlenmesi önerilmektedir.[3]
Yazır Höyük, kazı yapılmasa da dikkatli bir kesit toplamasıyla tabakalanması belirlenen ender yerleşmelerden biridir. Bu tabakalanma ve buluntular, İç Anadolu Bölgesi, Marmara Bölgesi, Kuzey Anadolu Bölgesi ve bunlarla bağlantılı olarak Güneydoğu Avrupa arasındaki ilişkileri açığa çıkarmak bakımından önemlidir. Bu yüzden çok sayıda bilim insanının ilgisini çeken bir yerleşmedir. Yerleşmenin Çorum / Büyük Güllücek ve Kütahya İkizhöyük yerleşmeleriyle çağdaş olduğu belirtilmektedir. Prusya Kültür Varlıkları Vakfı başkanı Hermann Parzinger, yerleşmenin 1. ve 2. tabakalarını Karanovo VI, Alişar 14M – 12M, Alacahöyük 14 – 9 katları ile çağdaş göstermektedir. Yine Parzinger'e göre Yazır Höyük'ün 3. ve 4. tabakaları Alişar 15M, Beycesultan Geç Kalkolitik Çağ 1 ve Karanovo V ile çağdaş göstermektedir. Temizer'in değerlendirmesinde ise Yazır Höyük, İç Anadolu Bölgesi – Ege Bölgesi Geç Kalkolitik Çağ yerleşmeleri arasında bir ara istasyon olarak gösterilmektedir.[2]