Yedi Asılmışların Hikayesi
Yedi Asılmışların Hikayesi (Rusça:Рассказ о семи повешенных, Rasskaz o semi poveşennih), Leonid Andreyev'in ünlü eseri. 1905'te patlak veren ve ancak 1907'de bastırılabilen ilk devrim döneminde yaşanan intihar ve idamları konu alan kitaptır. Schlüsselburg kalesi ve çoğunluğu kale şeklinde olan hapishanelerin dolup taştığı günlerde, Sibirya'ya kürek mahkûmu olarak gönderilen ve nüfus kütüğü silinen Rus hümanist ve aydınlarından birçoğu bu tarihlerde idam edilmiştir.
Рассказ о семи повешенных | |
Yazar | Leonid Nikolayeviç Andreyev |
---|---|
Çevirmen | Güneş Bozkaya |
Dil | Rusça |
Tür | Roman |
Yayım | 1973 |
Yayımcı | Yar |
Sayfa | 137 |
ISBN |
975-7530-06-9 (Türkçe) |
Bu idamları ve Çarlık Mahkemelerini protesto etmek için başta Lev Tolstoy, Maksim Gorki, Korelenko, Repin, Surikov, Çakovski gibi ünlü tiyatro-edebiyat eleştirmenleri, gazete ve dergi sahipleri,üniversite profesörleri geniş bir kampanya başlattılar. Bu protesto kampanyası için yazılan Yedi Asılmışların Hikayesi gerçek kişilerin idamını anlatır. Kitapta kişi isimleri farklılaştırılarak sunulmuştur. Kitapta ismi geçen kızlardan birinin gerçek adı Tatyana Leontiyeva (20) ve arkadaşının gerçek adı Lidya Sture'dir (21). Kitapta adı Verner olarak geçen eylemcinin gerçek adı Lebedintsev'dir.
Bu eser hemen hemen tüm dillere çevrilmiştir. Türkiye'de ilk kez1972 yılında; Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam hükmüne tepki ve idamın kaldırılması yönünde mücadele için basılmıştır.
Kitabın konusu
Zamanın içişleri bakanı Pyotr Nikolayevich Durnovo'ya suikast düzenlemek isteyen beş kişinin hikâyesi ile birlikte iki adi suçtan tutuklu bulunan kişinin idamı konu edilir.
Kitabın bölümleri
Kitap kısa kısa on iki bölümden oluşmaktadır.
- Saat on üçte beyfendi: Kendisine saat on üçte suikast düzenleneceği haberini alan Durnavo'nun tedirginliğini, düşüncelerini konu eden, hareket ve tavırlarını betimleyen bölümdür. Bu bölümde bulunduğu odada ki nesnelerin hareket etmesi hatta plakların konuşması ön plandadır.
- ...Gereğince asılarak idam edilmelerine...: Durnavo'ya suikast düzenlemek için hazırlanan silahların, dinamit lokumlarının ve bombaların Tanya'nın evinde bulunmasından sonra tutuklanmalarını anlatan bölümdür. Mahkeme salonunda bu suikastle ilgisi olan beş kişinin ruhsal durumları, düşünceleri betimlenir.
- Lazım değil, beni asmayın: İvan Yanson atında Estonya'dan Rusya'ya gelmiş ve hiç Rusça bilmeyen bir adamın yanında çalıştığı çiftlik sahibini öldürmesi ardından evi soymaya kalkışması ve evin sahibesine taciz etmesi nedeniyle tutuklanması ve mahkemede konuşmaları aktarılır. Hiç Rusça bilmediği için "lazım değil, beni asmayın" diyebilmiştir.
- Orlov'luyuz biz, Orlov'lu !: Tatar Mişka'nın okuyucuyla tanıştırıldığı bölümdür. Biraz umursamaz ve asi tavırlıdır. Bu bölümde hiç cellat bulunamadığı için gardiyanlarca cellat olması teklif edilse de, Mişka alaycılıkla kabul etmez.
- Öp ve sus: İdamdan bir önceki gün Sergey Golovin ve Vasily Karişin'in aileleriyle görüşmelerinin geçtiği bölümdür. Sergey Golovin'in albay olan babasının oğlunun moralini bozmaması için annesine tembihlediği söz: "öp ve sus"tur.
- Saat yelkovanı koşuyor
- Ölüm yok
- Ölüm de var, hayat da var
- Korkunç bir yalnızlık
- Duvarlar yıkılıyor
- Onları götürüyorlar
- Onları getirdiler
Karakterler
- Sergey Golovin
- Musya
- Verner
- Vasily Kaşirin
- Tanya Kovalçuk
- İvan Yanson
- Tatar Mişka