Kürdî
Kürdî, Klasik Türk müziğinde si bemol notasını andıran perde ve dügah perdesindeki bir makam. I. Sultan Murad zamanında yazılmış olan Kitâb-ı Mûsikî ve Edvâr-ı Makâmât'da Kürdî adına rastlanmamaktadır. Makâmın, Kürdî adını daha sonra almış olması görünmektedir. Bununla birlikte bu iki kitapta ve Zeyn'ül-Elhân'da bu makâmı Ebî-Selîk veya Ebû-Selîk makâmı olarak görülmektedir. Lâdikli Mehmet Çelebi döneminde Ebu-Selîk adı Kürdî olarak değiştirilmiştir.
III. Selim devrinden evvel yazılmış musiki kitaplarında Acem-Kürdî yoktur. Hatta, Abdülbâki Nâsır Dede'de de bulunmamaktadır. Bu makamın Dede tarafından bilinmesi ve bu makamdan beste yapılması, daha sonra İsmail Ağa'nın Acem Kürdî peşrevi ile Osep Ağa'nın berefşan bestesi, II. Mahmud devri ile daha sonraki devreye tesadüf etmektedir.
Bu itibarla makamın tertip tarihinin (elimizde bulunan eserlere göre) eski olmadığı anlaşılmaktadır. III. Selim döneminde tertiplenen makamlardan biri olduğu anlaşılmaktadır.
Acemkürdi makamı, acem makamını husule getiren acemaşiran ve uşşak dizilerinin nihayetine bir kürdi dörtlüsünün katılmasından ibarettir.
Güçlü acem-fa durak dügâh-la sesleridir. Makam acem makamını yapar, sonra kürdi dörtlüsü ile karar eder. Bazen ibare arasında da kürdi dörtlüsü gösterilir. Acem-Kürdînin kürdi makamından farkı pek azdır. O da iptida da çargâh dörtlüsünün çokça icrasıdır.
Acem kürdîyi donanımda acem makamında olduğu gibi, uşşak dizisinin işaretleri ile gösterilir. Acemaşiran dizisinin dördüncü sesi olan (sünbüle-küçük-mücennep bemollü si) kürdi dörtlüsünün ikinci sesi olan (kürdi-küçük mücennep bemollü si) nin değiştirme işaretleri ibare arasında o seslere ilâve edilir. A) Arel-Dr.Ezgi Sisteminde
Kürdî dizisi mülayimdir. Pestten tize doğru seslerinin isimleri, dügâh, kürdî, çârigâh, neva, hüseynî, acem, gerdaniye, muhayyerdir; nota isimleri ise, la, küçük mücennep bemollü si, do, re, mi, fa, sol, la, dır. Kürdî dizisi pest tarafta bir kürdî dörtlüsüne, tiz tarafta bir bûselik beşlisinin birleşmesinden teşekkül etmiştir. Kürdî makâmı sâittir. Lâkin ekseriya dizide karışık hareket eder. Güçlü nağme dördüncü derece olan (Neva-re) dir. Bunda yeden nağmesi bir taninî aralığındadır. Bununla beraber bazı bestekârlar bir küçük mücennep aralığı ile nadiren karar vermişlerdir. Makâm, kürdî dörtlüsünün ya durak ya güçlüsünden başlar, onda gezinip durak veya güçlüde muvakkat karar yapar. Sonra icap ederse bûselik beşlisinde dahi seyrederek gelir durakta kalır.
Kürdî dizisi nağmelerinin birbirinden sonra buutleri:
(1) bir bakıyye (2) bir taninî (3) bir taninî (4) bir taninî (5) bir bakıyye (6) bir taninî (7) bir taninîdir.
Durak nağmesine göre aralıkları:
(1) bakiyye (2) bir küçük üçlü (3) tam dörtlü (4) tam beşli (5) bir küçük altılı (6) küçük yedili (7) tam sekizlidir.
Kürdî dizisini mevkiinde yazmak istediğimizde tabiî çârigâh dizisinin altıncı sesinden tize doğru yazılacaktır. Çârigâh dizisinin altıncı yedinci sesleri arası bir taninî, kürdinin birinci ve ikinci sesleri mesafesi bir bakıyye olduğundan çârigâhın yedinci sesine bir küçük mücennep bemolü vazetmek lâzımdır. Çârigâhın yedinci, sekizinci nağmeleri buudü bir bakiyedir, yedinci sese konulan küçük mücennep bemolü ile bu seslerin aralığı bir taninî olmuştur. Kürdinin üçüncü ve çârigâhın birinci seslerinden sonra aralıklar birbirinin aynıdır; donanımda çârigâh dizisinin yedinci sesine bir küçük mücennep bemolü koymakla kürdî dizisini mevkiinde yazmış oluruz.
B) Töre- Ekrem Karadeniz Sisteminde
GİRİŞ VE KARAR: Çoğunlukla Neva ve Hüseynî perdelerinden terennüme başlayıp Dügâh perdesinde karar verir.
ISKALA: Bu makâm çıkış ve inişte aynı ıskalayı kullanır. Nota yazarken eserin baş tarafına Kürdî perdesine mahsus olan Bemol işaretini koymak uygun olur.
Bakınız: