Kanlıpınar, Odunpazarı

Kanlıpınar, eski ismi Sultaniye, Eskişehir ilinin Odunpazarı ilçesine bağlı 100 haneli bir mahalledir.

Kanlıpınar
Ülke  Türkiye
İl Eskişehir
İlçe Odunpazarı
Coğrafi bölge İç Anadolu Bölgesi
Nüfus
 (2000)
  Toplam 117
Zaman dilimi UTC+03.00 (UDAZD)
İl alan kodu 0222
İl plaka kodu 26
Posta kodu 26000
Resmî site

Tarihi

Hüdavendigar Eyâleti, Kütahya Sancağı'na sevk olunan 50 hane Rusçuk muhâcirlerinin 20 hanesi Eskişehir kazasınca yerleştirildiği gibi 30 hanesi dahi kaza-i meskürden 3 saat mesafesi olan Kanlı Pınar nam mahalde bir karye teşkiliyle iskan dildi ve muhtaç oldukları ziraat mahalleri irade olundu (karşılandı) ve mahalli meskür dahilinde Sultanönü namıyla mefrüc bulunmağın (Sultanönü ismiyle anıldığı için) adı geçen karye-i meskürde SULTANİYE namıyla köy kurulması için hükûmete takdim edildi. Hicri 1309 Cemaziyelahir, 19 (20 ocak 1892) tarihinde Dahiliye Nezaretine (İçişleri Bakanlığına) sunulan rapor, Başbakanlık Osmanlı Arşivi (Dosya no 1903, gömlek no 88)

93 Harbi sonrası Rusçuk Sancağı muhâcirlerinin 30 hâne ile kurduğu bir mahalledir. Bulgaristan Gorsko Ablanovo (tercümesi Yukarıki Elmalık) ve Krepçe (1 hâne) mahallesinden göçmüşlerdir. İlk yerleşim yeri olarak eskilerin "Yurtluk" dedikleri mevkii seçilmiştir. Ancak bölgede bataklıktan ve bataklığın ürettiği parazitlerden duyulan rahatsızlık nedeniyle köy, bugünkü yerine taşınmıştır. Mahallenin ilk ismi resmî kayıtlarda "Sultaniye" olarak geçmektedir.

Eskişehir, Kurtuluş Savaşı'nda İngilizlerin desteği ile Ankara'daki meclise ulaşmak isteyen Yunanların karargâh bölgesi olmuştur. Eskişehir'de Kurtuluş Savaşı'nın beș önemli meydan muhârebesinin üçü geçmiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğindeki Kurtuluş Savaşı'nın önemli muharebelerinden biri olan I. İnönü Muahrebesi Eskişehir topraklarında gerçekleşmiştir. Eskişehir, Kurtuluş Savaşı'nın kilit nok­talarından birini oluşturduğundan, savaşta maddî ve manevî olarak çok yıpranmıştır.

I. Dünya Savaşı sonrasında demiryolu hattını denetlemek amacıyla 23 Ocak 1919'da Eskişehir İstasyonunu işgal eden İngiliz kuvvetleri, 20 Mart 1920'de Kuvva-yi Milliye'nin baskısıyla işgale son verdi. 1921 yılında Eskişehir'e 40 km. uzaklıktaki İnönü'de, Birinci ve İkinci İnönü Muharebeleri yapıldı.

20 Temmuz 1921'de Yunanların işgal ettiği Eskişehir bir süre Yunan ordularının karargâhı oldu. Eskişehir-Kütahya Savaşları sonunda Türk Ordusu Sakarya'nın doğusuna çekildi. 23 Ağustos 1922'de Yunanlar yeniden saldırdı. 30 Ağustos 1922'de başlayan Büyük Taarruz ile düşman püskürtülmeye başladı ve 2 Eylül 1922 günü, Seyitgazi yönünden gelen Türk Süvarileri Tekkeönü'nden Eskişehir'e inerek düşman kuvvetlerini Eskişehir'den çıkardılar. Eskişehir, Kurtuluş Savaşı'nın son aşaması olan Büyük Taarruz sonrasında 2 Eylül 1922'de kurtarıldığında yıkıntı hâlinde harap bir kasabaydı.

Köy için "Al deresi" gibi isimler de hâlen kullanılır.

2 Eylül Eskişehir'in kurtuluş gününde, Kanlıpınar Köyü Şehitliği'nde anma törenleri düzenlenmektedir. Köylü halkı tarlalarda hala şarapnel parçaları ve mermiler bulmakta, hatta kemik çıktığını iddia etmektedir.

Eskişehir'in Odunpazarı ilçesine bağlı olan bu mahallede, İslam Dinine inanış yaygındır. Mezhep olarak da Hanefilik benimsenmiştir.

Örf ve Âdetler

Muhâcir âdetlerinin sürdürüldüğü mahallede, eğitim ihtiyacının uzunca zamandır nezih koşullarda karşılanamaması nedeniyle köylü halkı kent merkezine göçü sürdürmektedir. Köy halkı yaz sezonunda köye gelmeyi tercih etmektedir.

Düğün

1980'lere kadar düğünler yaklaşık 1 hafta kadar sürerdi. İlk olarak oğlan evi, kızı istemeye gider. Gelin olumlu cevabını bildirmek için damada tuzlu kahve ikrâm eder ve mendil verir. İki âile dünür olduktan sonra, kız tarafı oğlan evine "yerinde görme" adeti ile misafir olur. Bu ziyaretinde olumlu geçmesi sonucunda belirlenen tarihte kız evinde yüzük takma töreni olur. Bunun adına da "söz kesme" denir. Söz kesmeden sonra düğün ise aşağıdaki gibi olur:

Pazartesi oğlan evinde Yanık Ekmeği isimli süslü ekmek tepside yapılır. Üzeri pirinç ve çörek otuyla süslenir. Salı günü oğlan evinden kız evine, geline ve yakınlarına alınan hediyeler mahallenin küçük çocukları ile gönderilir. Kız evi, geline alınanları taşıyan bu çocuklara yemek yedirilir, mendil verilir.

Çarşamba günü de kız evinde de Yanık Ekmeği yapılır. Perşembe günü kızın çeyizi ve oğlan tarafına alınan hediyeleri mahallenin kız evinden küçük çocuklar oğlan evine götürür. Bu çocuklara ikramlar yapılır ve oğlan evi para verir. Bu işlem öğlene kadar biter kızın çeyizi, oğlan evine perşembe günü serilir.

Cuma günü iki tarafında yaptığı Yanık Ekmekler dört köşe şeklinde kesilir, üzerine muska baklava konur ve mahallenin en düşkün 2 kadını tarafından dağıtılırdı. Hazırlanan ekmek ve baklava davetiye görevini görürdü. Bilhassa fakir kadınların ulak görevi görmesinin sebebi ise, davet ettiği her âilenin ona bir tas un vermesidir.

Cuma günü akşamı kız evinde kına gecesi düzenlenirdi. Kına gecesinden sonra sabaha karşı saat 02.00-03.00 sularında evlenmemiş kızlar darbuka ile maniler,türküler söyleyerek damadı uyandırmaya gider. Buna da "damat kaldırma" denir. O saatte gelen davetsiz misafirlere çıkmak istemeyen damat evin bir yerlerine saklanır ve gelin de onu arar. Bu esnada bir taraftan yöresel oyunlar oynanmaya devam eder. Damat bulunduğunda o da oynatılır ve gelinin arkadaşları damattan bahşiş alır. Buna da "tel koptu" derler.

Cumartesi öğlenden sonra kız evinde takı töreni yapılırdı. Ancak bu törende, gelin bir sandalye ile ortaya oturtulur, verilen tüm hediyeler başında döndürülür. Bu hediyeler sadece altın ve para değildir. Geline bir evin ihtiyacı olan her şey verilir. Örneğin; tüp, çaydanlık, yemek takımı vs.

Cumartesi akşamı oğlan evi tüm misafirlerini çalgılar eşliğinde kız evine getirir. Kız evindeki bu törene "Kadife gecesi" denir. Tüm kadınlar kırmızı kadifelerden dikilmiş, şalvar ve gömlekte meydana gelen "Donanteri" giyerdi.

Yine oğlan evinin çalgıları misâfirlerini alır ve oğlan evine geri götürür. Yol esnasında oynamalar, eğlenceler devam eder. Pazar sabahı 10.00, 11.00 gibi oğlan evinin ahâlisi, mahallenin mezarlığının etrafından dolaşarak kız evine gelir ve gelini alır, kendi evine götürür. Yollarda hep şarkılar ve mâniler söylenir, yöresel oyunlar oynanır. Tabii kızı almadan önce gelinin bekâr arkadaşları, gelinin kapısını kapatır ve damadın yengesinden "Kapı kapatma parası" alır. Bu parayı kızlar kendi arasında eşit bir şekilde bölüşür ve düğünün hatırası olarak kendi çeyizlerine küçük şeyler alırlardı.

Bugün ise; Mahallede söz kesme, nişan, nikâh, kına gecesi ve düğünle evlenme töreni tamamlanır. Mahallenin halkından olmayan bir damat geldiğinde köye, ondan mahallenin gençleri "Toprak bastı" parası alır. Hala Kapı kapatma ve damat kaldırma geleneği sürmektedir. Tuzlu kahve ikramı da yapılmakta eğer damat uzun yoldan geliyorsa ayakkabısına tatlı da dökülmektedir. Kısaca böyle süren düğünün küçük detayları da vardır, bayrak asma, bayrak teslim etme, kahvaltıya gitme damada şakalar yapma vb.

Coğrafya

Eskişehir merkezine 13 km uzaklıkta yer alan mahallenin etrafı bugün sanayi siteleri ile gelişmiştir.

Nüfus

Yıllara göre mahalle nüfus verileri
2007 109
2000 117
1997 400

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.