Karaharman Deniz Muharebesi
Karaharman Deniz Muharebesi, Osmanlı Devleti'nin Karadeniz sahillerini yağmalayan Kazaklar'a karşı 1625 yılında yürüttüğü ve Osmanlı Donanması'nın zaferiyle sonuçlanan deniz harekâtı.
Karaharman Deniz Muharebesi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Osmanlıların Kazaklarla mücadelesi | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Osmanlı İmparatorluğu | Kazak Hetmanlığı | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Topal Recep Paşa | ?? | ||||||
Güçler | |||||||
|
| ||||||
Kayıplar | |||||||
|
|
Harekâtın sebepleri
16. yüzyılın sonlarından itibaren Zaparog Kazakları Karadeniz’deki Osmanlı yerleşimlerine cüretkâr taarruzlarda bulunuyorlardı. Nitekim, 1594, 1601 ve 1606’da Akkerman, 1602 ve 1606’da Kili, 1614’te Kefe, 1614 ve 1625’te Trabzon ve 1614’te Sinop Kazakların saldırı ve yağmalamalarıyla karşılaştı. Kazaklar, 1615, 1620 ve 1624 yıllarında İstanbul’un Karadeniz kıyılarına da saldırdıkları gibi, 20 Temmuz 1624'te Boğaz'dan da içeri girerek Yeniköy'ü yağmaladılar. Söz konusu yağma, yeniçerilerin bölgeye gönderilmesiyle durdurulabilmişti[1].
Bu saldırılar İstanbul’da hem korku yaydı hem de bu saldırılar yüzünden kıtlık tehlikesi baş gösterdi. Kazak saldırıları sonucu Özi boylarında, Doğu Bulgaristan ve Anadolu kıyılarındaki halk yerleşim yerlerini bırakarak iç bölgelere çekilmeye başladı.
Osmanlı Donanması Kazak saldırıları karşısında caydırıcılık ve mukabele amacıyla Karadeniz kıyılarında devriye gezmeye başladı. Ancak kadırga tipi büyük gemiler, Kazakların küçük ve süratli şaykaları karşısında yavaş ve etkisiz kalabiliyordu. Özellikle rüzgârsız havalarda şaykalar, Osmanlı donanmasındaki gemileri çevirerek büyük zararlar verebiliyorlardı (Şayka, kolayca hareket edebilen, omurgası derin olmayan ve güverte etrafını çevreleyen, gemiyi dalgalardan mürettebatı ise silah atışlarından koruyan yüksekçe bir kemeri bulunan, kürekle yol alan deniz aracıydı. Yaklaşık 50 kişi taşırdı).
İstanbul'daki kıtlığın sebebi, başkentin Akkerman ve Özi civarlarında yetiştirilen hayvanlardan sağlanan ete ve Kili ile Akkerman vasıtasıyla Boğdan'dan gelen buğdaya bağımlı olmasıydı. Bu yüzden Osmanlılar bu bölgeleri Kazak saldırılarından korumak için büyük çaba gösterdiler. Osmanlılar, Kazak saldırılarını önlemek için Özi Nehri’nin ağzına kaleler inşa ettiler[2].
Bununla birlikte, Kazakların denize çıkışları ve yağma seferleri engellenemedi. II. Osman'ın Kazakları himaye eden Lehistan'a karşı 1621 tarihli Hotin Seferi de arzulanan sonuçları getirmedi. 1624 yılında Kazakların Boğaziçi'ne girerek Yeniköy'ü bile yağmalaması, Osmanlı Devleti'nin Kazaklara karşı daha ön alıcı bir tutum benimsemelerine neden oldu ve donanmanın şaykaları Özi'de denize çıkış noktasında karşılayıp imha edilmesi amaçlandı.
Muharebe
Kazaklarla muharebe etmek üzere Kaptan-ı Derya Topal Recep Paşa komutasındaki Osmanlı Donanması İstanbul'dan Karadeniz'e açıldı. Varna-Kilgrad-Balçık-Mankalya-Karaharman-Soluna-Kili-Akkerman yoluyla Özi civarındaki Kılburun'a doğru yelken açtı. Kılburun'a varıldığında, sahil boyunca yaklaşık 300 Kazak şaykasının Trabzon'a doğru gitmekte oldukları görüldüğü haber alındı. Topal Recep Paşa bunları takip etmeyi arzu etse de Özi ahalisi bunların kısa süre içinde geri döneceklerini ve donanmanın uzaklaşılmaması gerektiğini söylediler.
Altı hafta hareketsiz vakit geçirildikten sonra, Kazakların yeniden İstanbul'a hücum edebilecekleri endişesiyle Donanma Rumeli sahillerinde devriye gezmeye başladı. Bugün Romanya sınırlarında olan Köstence yakınlarındaki Karaharman'ın 7-8 deniz mili açıklarındayken gözcüler Kazakların yaklaştığını haber verdiler. Donanmayı teşkil eden 43 kadırgadan yalnız 21'i Kaptan-ı Derya'nın yakınındaydı. Diğerleri kısmen hasarlıydı ve geride kalmışlardı.
Kazaklar denizin sakinliğinden faydalanarak ederek, müteferrik gemilerin üzerine kürek kuvvetiyle hücum ettiler[3].
Osmanlı Donanmasındaki her bir kadırga 20-30 şaykayla mücadele etmek zorundaydı. Her şaykada ise 50 Kazak bulunuyordu. Kazaklar üç fenerinden tanıyarak Topal Recep Paşa'nın kadırgasına taarruz ettiler. Büyük direğe kadar ulaşmalarına rağmen, kadırganın kıç tarafındaki topların ateşlenip geminin etrafındaki kayıkların batırılmasıyla gemi kadırga ele geçirilmekten kurtuldu. Tersane kethüdası Memi Bey'in kadırgası ise neredeyse Kazakların eline geçecekti.
Bununla birlikte, muharebe sırasında kopan rüzgar ve Osmanlı Donanması'nın top ateşi Kazak şaykalarını dağıttı ve Kazak taarruzunu püskürttü. Gün boyunca süren muharebede, şaykaların 70'i batırıldı, 172'si ele geçirildi. Ayrıca, 781 Kazak esir edildi.
Donanma İstanbul yolunda Balçık açıklarında fırtınaya tutularak dört gemisini kaybetse de 1625 Kasım ayının ilk günlerinde başkente muzaffer bir şekilde girdi[4].
Sonuçlar
Karaharman Deniz Muharebesi, Osmanlı Donanması'nın Kazaklara karşı denizde vurduğu en büyük darbe oldu. Bu tarihten itibaren Kazakların Karadeniz kıyılarındaki Osmanlı kentlerine yönelik tehdidi ciddi anlamda azaldı. Bununla birlikte, Kazakların savaşçı gücü de kırılamadı. Nitekim, Rusya ve Lehistan'ın himayesinde Kuzey Karadeniz steplerinde mevcudiyetini koruyan Kazaklar 1637 yılında bir baskınla Azak Kalesini ele geçirmeyi başardılar.
Ayrıca bakınız
- Kazaklar
- Azak Kuşatması (1637)
- Azak Kuşatması (1641)
Kaynakça
- "Hürriyet, 26 Ekim 2005". 16 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2017.
- "Sabah, 20 Mart 2016". 15 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Mart 2017.
- ""Encyclopedia of the Ottoman Empire", Gábor A ́goston, Bruce Alan Masters, Infobase Publishing (2010), s. 145". 15 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mart 2017.
- "Osmanlı Tarihi", Joseph von Hammer, cilt 9, s. 50-51" (PDF). 15 Mart 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mart 2017.
Dış bağlantılar
- İslam Ansiklopedisi, "Murad IV" maddesi, İslam Araştırmaları Vakfı, İstanbul (2006), c. 31, s. 18128 Aralık 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.