Rudolf Diesel
Rudolf Christian Karl Diesel (18 Mart 1858, Paris - 29 Eylül 1913, Manş Denizi), dizel motorun mucidi Alman makine mühendisi.
Rudolf Diesel | |
---|---|
Dizel motorun mucidi | |
Doğum |
18 Mart 1858 Paris Fransa |
Ölüm |
29 Eylül 1913 (55 yaşında) Manş Denizi |
İmza | |
|
Buhar motorlarına uyguladığı birtakım mekanik değişiklikler sonrası, %10 performans kazancı sağladı. Bir gün Diesel bazı şeylerin normal olmadığını düşündü: Kav parçalarını ufak bir cam tüpe koydu. Bir piston yardımı ile, havayı tüpe sıkıştırdı ve kavın yanmasını sağladı. Bu deney sonucu alınan başarılı sonuç, onu daha da hareketlendirmişti. 1885'te Paris'te bir laboratuvar açtı, 1892'de ilk patentini aldı. 1893'ün Ağustos ayında Almanya'nın Augsburg kasabasına geldi, MAN A.G. (Maschinenfabrik Augsburg-Nürnberg)'de 3 metrelik demir silindirli, pistonlu bir düzenteker oluşturdu. Buhar motoru yavaş yavaş yerini termodinamik motora bırakmaya başlıyordu. Diesel buna Atmosferik Gaz Motoru adını verdi. 1896'da yeni motor sistemini gururla tanıttı. Teoride %75.6 fazla verim alınabilecekti, ancak tabii ki bu değere ulaşılamadı. Tek yanmalı motoru, geçmiş yüzyılın en heyecan veren buluşlarından biri olmuştu. Rudolf Diesel'in hayali, ana sanayi üreticileri ile bilgisini paylaşmaktı. Bu hayaline ulaşması fazla uzun sürmedi. Diesel'in motorlarına tüm dünyadan talep gelmeye başlamıştı. Onun motorları artık gemilerin, elektrik santrallerinin, pompaların ve rafinerilerin standart motorları haline gelmişti. 1908'de Diesel ve Saurer firmasından İsviçreli bir teknisyen 800 devir/dakika hızla çalışan motoru çalıştırdılar. Ancak otomobil endüstrisi Diesel'in motorlarına adapte olmakta zorlandığı için tercih edilmiyordu. MAN bu konuda ilk olarak 1924'te, ürettiği bir kamyonda direkt enjeksiyonlu dizel bir motoru kullanan ilk üretici oluyordu. Ardından Alman Benz & Cie. şirketi, bu motorları kullanmaya başladı. İlk dizel Mercedes-Benz 1936'da yollara çıktı.
Ölümü
29 Eylül 1913 akşamı Diesel, Anvers'teki GER vapuru SS Dresden'e binerek Londra İngiltere'deki Konsolide Dizel İmalat şirketi toplantısına katılmak için yola çıktı. Gemide akşam yemeğini yedi ve saat 10.00'da kabinine girerken görüldü. Sabah kabini boştu ve yatağı dağılmamıştı, saati yatağından görülebilecek bir yere bırakılmıştı. Şapkası ve özenle katlanmış paltosu odadaki korkulukta duruyordu.
On gün sonra, Hollanda teknesi Coertzen'in mürettebatı, Norveç yakınlarındaki Kuzey Denizi'nde yüzen bir adamın cesedine rastladı. Beden, tanınmayacak kadar ileri derecede bir ayrışma durumundaydı bu yüzden onu gemiye getirmediler. Bunun yerine mürettebat ölünün kişisel eşyalarını (hap kutusu, cüzdan, kimlik kartı, cep bıçağı, gözlüğü) aldı. 13 Ekim'de bu eşyalar Rudolf'un oğlu Eugen Diesel tarafından babasına ait olarak tespit edildi. 14 Ekim 1913'te Diesel'in cesedinin Scheldt'in ağzında bir kayıkçı tarafından bulunduğu, ancak şiddetli hava nedeniyle denize tekrar atıldığı bildirildi.
Diesel'in ölümünü açıklamak için çeşitli teoriler ortaya sürüldü. Bazı insanlar Rudolf Diesel'in intihar ettiğini iddia ediyorlar. Başka bir görüş ise, Alman kuvvetlerine buluşunu kullanma konusunda münhasır haklar vermeyi reddettiği için öldürüldüğünü söylüyor. Gerçekten de Diesel, SS Dresden'e, İngiliz denizaltılarını Dizel motorla güçlendirme olasılığını tartışmak için İngiliz Kraliyet Donanması temsilcileriyle görüşmek amacıyla bindi. Ancak, tüm açıklamalar için kanıt sınırlıdır ve ortadan kaybolması ve ölümü çözülememiştir.
Diesel ortadan kaybolduktan kısa bir süre sonra, karısı Martha, eşinin hastalığa uğradığını; yolculuktan hemen önce kendisine bir çanta verdiğini, çantayı bir haber alana dek açmaması gerektiğini söyledi. O haberinse ne olduğu anlayacağını dile getirdi. Çantada 200.000 Alman markı nakit olarak (bugün 1.2 milyon Amerikan doları) ve banka hesaplarının neredeyse tamamen boş olduğunu belirten bir dizi finansal tablo vardı. Günlüğünü de yanına alan Diesel kaybolduğu günün tarihinde sayfaya bir artı çizdi. Bu işaret kimilerince bir haç olarak yorumlandı.