Von Neumann yorumu
Kuantum mekaniğinin farklı yorumlarından Von Neumann yorumuna göre, dalga fonksiyonunun çökmesi için fizik dışından yeni bir sürecin (olası değil gerçek) dünyaya girmesi gerekir. Buna göre dünya, herhangi bir bilinçli zihnin dünyanın bir bölümünü her zamanki belirsiz durumundan gerçek var olma durumuna yükseltmeye karar vermesi dışında, her yerde saf olasılıklar durumunda kalır.
Kuantum mekaniği |
---|
Özgeçmiş
|
Temeller
|
Deneyler
|
Formülleştirmeler
|
Denklemler
|
Yorumlar
|
İleri konular
|
Bilim adamları
|
1930'ların başlarında, Macar asıllı matematikçi John von Neumann matematiksel zihnini yeni gelişmekte olan kuantum fiziğine yönlendirdi. Von Neumann, Bohr ve Heisenberg'in gevşek atılmış ilmeklere benzeyen kavramlarını sağlam bir şekle soktu ve kuantum teorisini, bugün hala bulunduğu, Hilbert boşluğu denilen incelikli bir matematiksel konuma yerleştirdi. (Sonsuz boyutlu Hilbert boşluğu, sıradan üç boyutlu boşluğun tersine, bir atomun kuantum olasılıklarının tamamını bir seferde içine alabilecek kadar geniştir.)
Von Neumann, birçok bilim adamı tarafından kuantum teorisinin incili olarak değerlendirilen “Kuantum Mekaniğinin Matematiksel Temelleri” adlı kitabında, pek çok fizikçinin yüzleşmekten korktuğu veya çekindiği kuantum ölçüm problemini teşhir etti ve açıkça saldırdı. Von Neumann bu kitabında Kopenhag görüşündeki dünyayı iki parçaya ayırma fikrine karşı çıktı. Kuantum varlıkları (olasılık dalgaları) ve klasik ölçüm aletleri (belirgin özellikler taşıyan gerçek nesneler). Von Neumann, Bohr takipçilerinin dünyayı temel olarak farklı iki parçaya ayırmakla yanlış yaptıklarına inanıyordu. Von Neumann'a göre dünyamız tekti, ikiye ayrılmamıştı. Tek doğası vardı ve bu doğa kesinlikle klasik değildi. Ancak, eğer dünya von Neumann'ın düşündüğü gibi tamamıyla kuantum-mekaniksel ise, kuantum teorisinin, fiziksel özelliklerinin her biri için her zaman kesin bir değer taşıyan gerçek nesneler koleksiyonu olarak değil, olasılık dalgaları anlamında açıklanması gerekir. Orada hiçbir şey gerçekten olmaz; her şey gerçekliğin eşiğinde sonsuza kadar tereddütte kalır. Gerçek dünyayla karşılaştırıldığında, klasik fizikteki eski moda kesin "evet veya hayır" dünyasına göre kuantum dünyası belirsiz "belki" lerden kurulmuş bir masal ülkesine benzer.
Von Neumann bütünüyle kuantum dünyasındaki ölçüm problemini çözmek için dalga fonksiyonunu belirli bir olasılığa çöktürecek, belirsiz kuantum olasılıklarını kesin gerçekliklere döndürebilecek yeni bir şeyin eklenmesi gerektiğini, belkilerden bazılarını gerçeklere çeviren sürecin fiziksel bir süreç olmadığını düşündü. Dalga fonksiyonunu çöktürecek gerçekten var olan ve fiziksel olmayan uygun bir varlık bulmak için beynini zorlayan von Neumann sonunda bu işe uygun olacak bilinen tek varlığın bilinç olduğu kararına vardı.