Ercişli Emrah
Ercişli Emrah, 17. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan Türk halk şairidir. Erciş kalesine bağlı bir Karakoyunlu Türkmen köyü olan Ergans’ta doğmuştur. Erciş kalesinin beyi/başı Miroğlu’nun sazcısı Âşık Ahmet’in oğludur. Doğu Anadolu, İran ve Azerbaycan'ın batı kesimlerini gezerek gördüklerini arı bir Türkçe ile şiirlerine aktarmıştır.
Erciş Kale Beyi Miroğlu Ahmet'in kızı Selvihan'a genç yaşta gönlünü vermiş ve "Emrah" mahlaslı şiirlerini yazmaya başlamıştır. Ercişli Emrah'ın gençlik dönemi, Osmanlı'yla İran ve Azerbaycan'da hüküm süren Safevi Türkmen devletinin bitmek bilmeyen savaşlarının devam ettiği yıllardır. İki Türk devleti arasında bir asırdan beri devam eden savaşlar Erciş, Van ve Doğu ile Güneydoğu Anadolu'yu harap etmiş ve bölgenin yerli halkı Türkmenlerin dağılmasına sebebiyet vermiştir (1).
Hakkında yazılan eserler ve sözlü anlatımlarda; Safevi Şahı I. Abbas'ın 1603'de Van ve Erciş'i işgal ettiği sırada sevda çeken yaşta olduğu anlaşılmaktadır. Tarihi kaynaklarda bu işgalin 1603 yılında gerçekleştiği ifade edilmektedir (2).
Erciş'te anlatılan "Ercişli Aşık Emrah ve Selvihan Hikayeleri" Safevilerin Erciş'i işgali sonrasında Kale Beyi Miroğlu Ahmet kızı Selvihan'ın kaçırıldığını ve Emrah'ın da sevdiği kızı bulmak amacıyla sazını eline alarak yollara düştüğünü dile getirir. Erciş, Ağrı, Erzurum, Bitlis, Kahramanmaraş, Çankırı, Sivas, Erzincan, Kars, Iğdır, Azerbaycan, İran ve Türkmen sahalarında onlarca "Ercişli Aşık Emrah" hikayesi günümüze ulaşmıştır. Bu hikayelerin ortak yönü; Emrah'ın Ercişli olduğu ve sevdiği kız Selvihan'ı bulmak amacıyla yıllarca şehir-şehir, köy-köy dolaşarak nihayetinde sevdasına kavuşmasıdır (3).
Emrah, sevdiğinin ardında ülkeler gezerken hasret dolu şiirler gönderir:
Men bir garip seyyah olsam
Giysem karayı karayı,
İtirmişem nazlı yarı,
Bulsam arayı arayı
Irak yollar yakın olsa,
Lokman-Hekim yetip gelse
Bağrım başım tımar kalsa
Sarsam yarayı yarayı
Yari düşürsem ardıma
Bir ataş düştü yurduma
Menim onulmaz derdime
Bulsam çareyi çareyi
Emrah heydir okur yazar
Hak yazdığın kimler bozar
Selvi'ye eylesem nazar
Zülfün darayı darayı (4).
Ercişli Emrah hikayelerinde, Türk Halk Edebiyatında rastladığımız "bade içme" motifi yaygındır. Pir elinden bade içtikten sonra aşıklığa adım atmıştır. şiirleri daha çok Erzurumlu Emrah'la karıştırılmış ve türküleri Erzurumluya mal edilmiştir. Ercişlinin şiirlerinde Selvihan aşkı, tabiat, yurt kavramları yer tutar ve hece veznindedir. Erzurumlu ise tekke ve dergah ehlidir, söyledikleri de bu yöndedir. Ercişli 16. Yüzyıl sonları (muhtemelen 1585) ile 17. Yüzyıl (1618) arası yaşarken Erzurumlu 1815'te dünyaya gelmiş, 1860'da vefat etmiştir(5).
Ercişli Emrah'ta yüksek seviyede Türklük bilinci mevcuttur. Bu yönü şiirlerinde görülmektedir:
Man Emrah diyerler Karakoyunlu
Namertler içinde yiğit oyunlu
Kaz gibi pısmanıh erkek boyunlu
Biz Türkük, Türklükten fermanımız var.
Mezarı, Erciş Çelebibağ mahallesindeki tarihi Selçuklu Mezarlığı içerisindedir (6).
KAYNAKLAR:
- BEKİRHAN, Mehmet Fatih; Van Gölü Havzası ve Erciş Tarihi 2012 Konya
- BEKİRHAN, Mehmet Fatih, Cönk - Ercişli Emrah ile Selvihan Hikayesi, 2016 Konya
- BEKİRHAN, Mehmet Fatih, Doğu'nun Beyleri Kara Koyunlular, Berikan Yayınları, 2017 Ankara
- SARAÇOĞLU, Ali; Ercişli Emrah, Kültür Bakanlığı Yayınları, 1999 Ankara
- BEKİRHAN, Mehmet Fatih, Cönk - Ercişli Emrah ile Selvihan Hikayesi, 2016 Konya
- BEKİRHAN, Mehmet Fatih; Karakoyunlu Destanı taslak