Fethi Kayaalp
Ali Recep Fethi Kayaalp (4 Nisan 1923, Ezine, Çanakkale). Türk ressam, restoratör, eksper. "Türkiye'de gravür sanatının gelişimine katkıda bulunan kuşağın üyeleri arasında yer alan"[1] Cumhuriyet dönemi kuşağı sanatçılarından olmasının yanında, resim restorasyonu ve resim ekspertizi alanındaki çalışmalarıyla da tanınır.
Kökenleri Bozcaadalı olan babası tarafından Yanya ve Girit bölgelerine, anne tarafından ise 93 Harbi sonrasında Rumeli'nden Çanakkale'ye göç eden Müslüman muhacirlere dayanan bir ailenin oğlu olarak 1923 yılında Ezine'de doğdu.[2] Bozcaada eşrafından olan babası Yunan işgali sırasında, Pire'ye sürgüne gönderilmiş ve dönüşte adaya girememişti.[2] 1923'ün Eylül ayında Türk askerlerinin Bozcaada'ya çıkmalarının ardından, aile adaya geri döndü. Kayaalp, ilkokulu Bozcaada'da bitirdi; ortaokula ise İstanbul'da, Kabataş Lisesi'nde başladı. Ancak resme olan ilgisi sebebiyle, 1939'da Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin derslerine dışarıdan devam etti; bir sene sonra da okulun kayıtlı öğrencisi olarak sanat eğitimi hayatına başladı. Bu dönemde, okulun Léopold Lévy ve Sabri Berkel tarafından idare edilen Gravür Atölyesi'nde çalıştı ve öncelikle metal baskı alanında uzmanlaştı. Nurullah Berk atölyesinden 1947 yılında mezun oldu. Öğrencilik dönemi çalışmalarının büyük bir kısmı, diplomasıyla birlikte, 1948 yılındaki Akademi Yangını sırasında ortadan kalkmıştır. 1950'ler boyunca, çeşitli Anadolu kentlerinde görev yaptı; 1952-1957 arasında Kastamonu Lisesi'nde, 1957-1959 arasında Bolu Lisesi'nde ve 1959-1961 arasında Bursa Eğitim Enstitüsü'nde resim ve sanat tarihi öğretmeni olarak çalıştı. 1962 yılında, Sabri Berkel'in önerisi ve Nurullah Berk'in de uygun görmesiyle İstanbul Devlet Resim Heykel Müzesi'ne restoratör olarak atandı ve kurum envanterindeki eserlerin restorasyonunu amaçlayan bir restorasyon atölyesini kurdu.[3] Bu dönemde başladığı restorasyon ve ekspertiz çalışmaları, müzedeki çok sayıda eseri ortadan kalkmaktan kurtarmanın yanında, onların belgelenmesini de sağladı. 1965 yılında, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nin Resim Bölümü'ne bağlı olarak çalışan bir uygulama atölyesi hüviyetindeki Gravür Atölyesi'ne öğretim elemanı olarak atandı. 1971 yılında Doçent oldu ve 1981'de, kurumdan bu unvanla emekliliğini istedi. 1970'lerin ikinci yarısından itibaren, giderek daha çok zaman ayırdığı restorasyon çalışmalarını Kazancı Yokuşu'ndaki atölyesinde sürdüren Kayaalp, 1980'li yıllarla birlikte tamamen restorasyon alanında çalışmaya başladı. Kişisel sergilerinin en önemli olanları 1961'deki Bursa Sergisi, 1967'deki Ankara Sergisi, 1968'de İstanbul'daki Retrospektif Gravür Sergisidir. Sanatçının ödül kazandığı 1966'daki 5. Tahran Bienali ve 1976'daki 2. İskenderiye Bienali ile 1966'daki Lugano Siyah-Beyaz Gravür Sergisi ve 1967'deki 9. Sao Paolo Bienali de Kayaalp'in katıldığı başlıca uluslararası etkinliklerdendir.[4][5]
Öğrencilik ve erken dönem çalışmalarında sağlam bir tekniğin de detaycılığın dikkat çektiği görülen Kayaalp hakkında, "... zerre kadar gösterişe ve gözboyayıcılığa düşmeden, çıplak ya da giyimli insan vücudunun olgun biçimlerini, uyumlu hareketlerini araştırıyor. Durgun görünüşlü bir gövdede saklı bulunan hareketi, çizgi akıcılığını Rönesans ustalarının, XV. yüzyıl İtalyan ressamlarını andıran bir rahatlıkla ve biçim zevkiyle yakalıyor" cümlesinde somutlaşan 1967 tarihli eleştiri, onun desen olgusuna yönelik somut ve sağlam yaklaşımın belgeler niteliktedir.[6] Adalı oluşunun da etkisiyle, resimlerinde deniz unsuruna yönelik yoğun bir sevgi hissedilen Kayaalp'in hem gravür, hem litografi alanındaki çalışmalarının arasında öne çıkan kalkan balıkları konulu çeşitlemeleri, sanatçının imzası haline gelmiş ve her dönemde, yeniden yorumladığı belirgin bir temayı meydana getirmiştir. Kendi içinde tutarlı bir dizi oluşturan bu deniz yaşantısı konulu resimlerin arasında özellikle Bozcaada'da dinamitle avlanan balıkçıları konu edinen "Dinamit Balıkçıları" ve "Kalkan Balıkları" dikkat çekmektedir - Kayaalp, bu çalışmalarıyla 1966'daki Tahran Bienali'nde Onur Mansiyonu, 1967'deki 38. Devlet Resim Heykel Sergisi'nde İkincilik Ödülü ve 1969'daki İskenderiye Bienali'nde Gravür Dalı Birincilik Ödülü kazanmıştır.[7] Resim Heykel Müzesi'nde görev aldığı yıllarda başladığı restorasyon çalışmaları, daha sonra özel koleksiyonları da kapsayacak biçimde devam etmiş ve "1990'lı yıllarda eski yapıtları ekspertizi için danışılan, başvurulan Akademi'nin eski kuşak hocaları bir bir sahneden çekilirken müzayede şirketlerinin gelişimi ile yaşanan yapıtların hızlı şekilde el değişimi sürecinde müzayede katalogları aracılığı ile yapılan bellek kaydının daha doğru yapılabilmesini sağlayan sürecin belki de en önemli aktörlerinden birisi olmuştur Fethi Kayaalp."[7]
Kaynakça
- Kaya Özsezgin, Plastik Sanatçılar Ansiklopedisi, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1999, s. 304.
- Ali Kayaalp, “Temkin Bu İşin Anahtarıdır, dürüstlük ise olmazsa olmazı”, Istanbul Art News Piyasa, Kasım 2015, Sayı: 25, s. 17.
- Hande Subaşılar, Resim Eksperliği: Türkiye'de Resim Eksperliği Üzerine Bir Öneri, yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kasım 2012, s. 179.
- "Fethi Kayaalp". turkishpaintings.com. 15 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2017.
- "Özgün Baskı Resminin Ustası Fethi Kayaalp Üzerine". Lebriz. Erişim tarihi: 14 Ocak 2017.
- Turan Erol, "Kayaalp ile Karaburçak", Ulus, Mayıs 1967, Sayı: 90, s. 21.
- Haşim Nur Gürel, "Türk Baskı Sanatının Ezine Doğumlu Bozcaadalı Ustası", Fethi Kayaalp sergi kataloğu içinde, Karşı Sanat, 2009, sayfa numarası yok.