Ridde Savaşları
Ridde Savaşları (Arapça: حروب الردة), Muhammed'in ölümü sonrasında kitlesel dinden dönme (irtidad) olaylarını ve bunun üzerine, ilk halife Ebu Bekir tarafından 632-633 yıllarında yapılan askerî harekât ve savaşları anlatır.
Olaylar dinî, siyasi ve ekonomik nedenlere dayanmaktadır.[1] Ancak hangi arka plana dayanırsa dayansın, dini dönüşler artık sosyal ve siyasi bir merkez haline gelmiş olan Medine yönetimi tarafından ayaklanma olarak kabul edilecek ve üzerine yürünecektir.
Arka planı
632 yılında Muhammed Bizans üzerine yapılacak geniş çaplı bir harekat için hazırlıkların yapılmasını ister. Toplanan birliklerin başına Zeyd bin Harise'nin genç oğlu Usame bin Zeyd getirilir. Ancak ordu henüz sefere çıkarken Muhammed'in ölüm haberi alınır. Ebu Bekir halife seçilir. Ebu Bekir seferin devam ettirilmesi ile ilgili büyük baskı altında kalır ancak Muhammed'in ölümü sonucu Arabistan coğrafyasında patlak veren isyanlar da büyümektedir. Usama ordunun sefere devam edilmesi durumunda Medine'nin savunmasız kalacağını dile getirse de Ebu Bekir seferde ısrarcı olur.
26 Haziran 632 günü Usama harekete geçer ve Tebük üzerine yürür. Kuzey Arabistan'da yaşanan direniş kırılır. Ordu daha sonra Cevf Bölgesine doğru ilerler. Usama'nın askerî başarılarını gören çok sayıda isyancı kabile Medine'nin otoritesini kabul ederek yeniden İslam'ı benimsediğini açıklar.
Usama sonrasında Hristiyan Arap Beni Kalb kabilesi ile Gassanilere saldırarak babasının öcünü alır.[2] Usama daha sonra 40 günlük bir aradan sonra büyük bir ganimetle Medine'ye döner.
Dikkatler bu kez Medine yakınlarındaki ayaklanma merkezlerine çevrilir. Bunlardan en önemlileri Medine'nin yakınlarındaki Beni Hatafan, Havazin ve Tayy kabileleridir. Ebu Bekir buralara elçiler göndererek İslam'a bağlı kalmalarını ve zekatlarını vermeye devam etmelerini ister.
Usama komutasındaki ordunun şehirden ayrılmasını bekleyen kabileler şehirde çok az savaşçının kaldığını bilerek şehri kuşatmayı planlarlar. Kendisini peygamber ilan eden Tulayha kuvvetlerini toplamaya başlar.[3] 632 yılının Temmuz ayında şehre iyice yaklaşan isyancı ordu saldırıya hazırlanır.
İsyancılarla ilgili istihbarat alan Ebu Bekir Medine'nin savunmasını hazırlamaya girişir. Beni Haşim kabilesinden oluşturulan savunma kuvvetinde sonradan önemli zaferler kazanacak olan Talha bin Ubeydullah ve Zübeyr bin Avvam gibi isimler de yer almaktaydı. Ebu Bekir beklenmeyen bir hamle yaparak, ordusuyla saldırıya geçip isyancıları Dhu Hassa bölgesine kadar atar.
Ertesi gün Ebu Bekir isyancıları takip eder. Takip sırasında Hibal adlı isyancı komutanının sürpriz saldırısı sonucu şehre geri çekilmek zorunda kalır. İsyancılar tekrar kaybettikleri mevzilere yerleşirler. Medine'de ordusunu yeniden oluşturan Ebu Bekir gecenin karanlığından faydalanarak kuşatmacılara yeniden saldırır. İsyancıları Dhu Kissa bölgesine kadar süren Ebu Bekir 1 Ağustos 632 tarihinde isyanı bastırmış olur.
Ebu Bekir bu sırada seferden dönmekte olan Usama komutasındaki ana orduyla 4 Ağustos günü Medine'ye döner. Ana ordunun içinden seçtiği birliklerle yeniden toplanmaya başlayan isyancıların üzerine giden Ebu Bekir, kılıç artıklarını yener ve Tulayha'nın bölgeden ayrıldığını haber alır.
Strateji
632 yılının Ağustos ayında Ebu Bekir elindeki tüm kuvvetleri değerlendirmeye alarak harekât stratejisini belirler. Ebu Bekir bu harekât öncesi giriştiği muharebeler sayesinde ayaklanmacıları tartma fırsatını yakalamış hem de üstün bir konumda saldırma olanağını elde etmiştir. Ancak Ebu Bekir'in karşısında birden çok düşman bulunur: Tulayha Buzaha'da, Malik bin Nuvaira Butah'da ve Musaylima da Yamamah'dadır. Ayrıca doğu ve güney yönlerinde kıyı şeridi dahil olmak üzere başkaldırı haberleri Bahreyn, Umman ve Yemen başta olmak üzere çok sayıda bölgeden gelmektedir.
Ebu Bekir elindeki kuvvetleri böler. En güçlü birlik Halid bin Velid komutasına verilir ve esas vurucu güç olur. Bu birlik en güçlü isyancı ordulara karşı gönderilecek, diğer birlikler görece daha zayıf ayaklanmalarla ilgilenecektir. Ebu Bekir önce Medine çevresini temizledikten sonra ayaklanmaları bastıracak en sona en güçlü ayaklanma olan Müseylime'yi bırakacaktır.
Görevlendirme
- Halid bin Velid: Önce Tulayha sonra Asad kabilesi, en son olarak da Malik bin Nuvaira üzerine yürüyecektir
- İkrime bin Ebu Cehil: Musaylima ile Yamamah'da temas kuracak ancak destek gelmeden muharebeye girmeyecektir
- Amr bin al-As: Tebük civarındaki Kuza'ya ve Vadi'a kabilelerinin üzerine yürüyecektir
- Şurahbil bin Hasene: İkrime'yi takip edecektir
- Halid bin Seyit: Suriye sınırını temizleyecektir
- Turaifa bin Hajiz: Mekke ve Medine doğusundaki Havazin ve Beni Sulaim kabilelerinin üzerine yürüyecektir
- Ala bin Al Hadhrami: Bahreyn'deki ayaklanmanın üzerine yürüyecektir
- Hudhaifa bin Mihsan: Umman'daki ayaklanmanın üzerine yürüyecektir
- Afece Bin Herseme: Mahra'daki ayaklanmanın üzerine yürüyecektir
- Muhacir bin Abi Umayyah: Yemen'deki ayaklanmanın üzerine yürüyecek ve Hadramut'a geçecektir
- Said bin Mukarrin: Kuzey Yemen'deki ayaklanmanın üzerine yürüyecektir
Ebu Bekir komutanlarına aşağıdaki talimatı vermiştir:
- Size verilen hedefteki kabileyi bulun
- Ezan okuyun
- Eğer kabile ezanla cevap verirse saldırmayın. Ezandan sonra kabilenin bağlılık bildirmesi talebinde bulunun, zekatlarını alın. Her şey yolunda giderse saldırmayın.
- Aman dileyenlere saldırmayın
- Ezana ezanla cevap vermeyenlerin veya ezandan sonra bağlılık bildirmeyenlerin hesabı kılıçla sorulacaktır
- Müslümanların kanına girmiş olan tüm isyancılar öldürülecektir
Orta Arabistan
Orta Arabistan bölgesindeki ayaklanma Musaylima tarafından yönlendirilmekteydi. Musaylima güçlü Beni Hanife kabilesinin desteğini almış durumdadır. Daha kuzeyde ise Beni Asad kabilesinin lideri Tulayha'nın başlattığı isyana çeşitli kabileler de destek vermekteydi. Necd'de ise Medine otoritesine karşı ayaklanan kabilelere Malik bin Nuveira komuta etmekteydi.
Buzaha
Kendisine karşı sefer hazırlıkları yapıldığını öğrenen Tulayha da hazırlıklara başlar. Ebu Bekir, Tulayha'ya saldırmadan önce gücünü azaltmak için çeşitli yollar deneyerek başarı şansını artırmak ister. Tulayha'yı destekleyen diğer kabilelerin aksine Tayy kabilesi lideri Adi bin Hatim Müslüman'dır. Ebu Bekir ile birlikte kabile önderleriyle görüşen Adi Tulayha'nın safındaki Tayy askerlerinin geri çekilmesini sağlar. Hatta Adi komutasında 500 süvari Halid bin Velid ordusuna dahil olur. Tulayha destekçisi bir başka kabilenin üzerine yürüyen Velid, yine Adi sayesinde kan dökmeden bu kabileyi de kendi safına çeker. Güçlenmiş şekilde ilerleyen Velid 632 yılı Eylül ayında Buzakha Muharebesinde Tulayha'yı yener. Tulayha'nın ordusunun kılıç artıkları da izleyen haftalarda yenilince çok sayıda kabile Ebu Bekir'in otoritesini kabul ettiğini ilan eder. Önüne çıkan Beni Saleem kabilesini de yenen Velid Najd'deki isyancı Beni Tamim kabilesi ve liderleri Malik bin Nuvayrah üzerine yürür.
Najd
Najd bölgesi de Velid'in zafer haberlerini alır. Beni Tamim kabilesi başta olmak üzere çok sayıda kabile Velid'i ziyaret edip bağlılıklarını bildirse de Beni Yarbu kabilesi ve kabile şefi Malik bin Nuvayrah bağlılığını bildirmez. Malik, Araplar arasında saygınlık belirtisi olan birçok özelliğe sahiptir, iyi bir savaşçı, cömert bir şef ve tanınan bir şairdir. Muhammed'in sağlığında Beni Tamim kabilesinin vergi tahsildarı olarak görevlendirilmiştir. Muhammed'in ölüm haberinin ardından halkından topladığı vergileri iade eder.
Halid bin Velid Najd'e vardığında karşısında hiçbir organize silahlı kuvvet bulamaz. Askerlerinden çevre köylere gidip aldıkları emir gereği ezan okumalarını emreder. Malik'in ailesi ezana cevap vermedikleri gerekçesiyle tutuklanır. Velid ile karşı karşıya gelmekten kaçınan Malik, ordusuna ve takipçilerine dağılmalarını söyleyerek yakınlarıyla beraber çöle geri çekilir. Bu sırada Medine'ye para göndermeye kalksa da isyancılık suçundan kurtulamaz. Malik'in yakalandıktan sonra Halid bin Velid tarafından öldürülmesi ve karısının başına gelenler çeşitli tartışmalara yol açmıştır.
Yamama
Ebu Bekir'in talimatları gereği Musaylima ile temas kurmak üzere Yamama bölgesine giden görevli komutan İkrime bin Ebu-Cehil, Velid destek olarak yanına gelmeden muharebeye girmeme talimatı almıştır. Ebu Bekir'in görevi bu şekilde tanımlamasının ardında yatan sebep Musaylima'nın Yamama'da kalmak durumunda kalmasını sağlamaktır. Musaylima hem bölgeden ayrılamayarak sürekli olarak saldırı tehdidini üzerinde hissedecek hem de diğer bölgelere isyan hareketini yayamayacak, Velid'in diğer kabilelerin üzerine yürümesini engelleyemeyecektir.
Ancak emri yerine getirmeyen İkrime 632 yılı Eylül ayında izinsizce Musaylima'ya saldırıp başarısız olur. Konuyu haber alan Ebu Bekir planının bozulmasına sinirlenerek İkrime'ı diğer ikincil öneme sahip cephelere gönderir. Ebu Bekir, Musaylima ile ilgilenmek görevini Velid'e verir. Velid'in ordusu Medine'de toplanan yeni Ensar ve Muhacirun birliklerinin katılımıyla güçlenmiştir.
Bölgeye İkrime'ı desteklemek üzere gönderilmiş olan ve Velid'i beklemesi emredilen Shurhabil kuvvetleri Velid'i beklemeden saldırınca kazanan yine Musaylima olur. 632 yılı Aralık ayında bölgeye gelen Velid 13 bin kişilik ordusuyla Musaylima'yı Yamama Muharebesinde mağlup eder. Surlarla çevrili Yamama şehri de muharebenin ardından teslim olur. Yamama şehrini merkezi olarak kullanan Velid buradan komşu bölgelere yaptığı seferlerle Orta Arabistan'da duruma hakim olur.
Umman
632 yılı Eylül ayında Ebu Bekir, Hudaifa bin Mihsan komutasındaki birlikleri Umman'daki ayaklanmaları bastırması için gönderir. Burada Azd kalibesi ve liderleri Lakit bin Malik ayaklanmıştır. Umman'a giren Hudaifa, düşman karşısında yeterli birliği olmadığını değerlendirince destek beklemeye başlar. İkrime ile gelen destek kuvvetlerin yardımıyla Dibba'da 632 yılı Kasım ayında yapılan Daba Muharebesi ile isyan bastırılır. Lakit savaş sırasında öldürülür.
Kuzey Arabistan
632 yılı Ekim ayında Suriye ile sınır bölgesindeki isyancı Beni Kalb kabilelerinin üzerine yürüyen Amr bin al-As ilk başlarda başarılı olamasa da Yamama Muharebesinden sonra buraya desteğe gelen Shurhabil ile birlikte bölgede denetimi sağlayacaktır.
Yemen
Yemen bölgesi Muhammed'in zamanında da Medine'nin merkezi otoritesine çeşitli şekillerde baş kaldırmıştır. Kendisini peygamber ilan eden Asvad Ansi sahabelerden Fayruz el-Daylami tarafından öldürülmüştür. Muhammed hayattayken Fayruz Yemen'i idare etmiştir. Ancak Muhammed'in ölümünden sonra Yemen'de yine bir ayaklanma patlak vermiştir. Kays bin Abd Yaghus önderliğindeki isyancılar Müslümanları bölgeden atmak için önce başta Fayruz olmak üzere İslami liderleri öldürme planı yaparlar. Durumu erken haber alan Fayruz San'a'dan kaçarak kurtulacak, binlerce Müslüman da aylarca dağlarda saklanmak durumunda kalacaktır. Sonunda Fayruz birliklerini toplayarak isyancıların üzerine yürüyecek ve muharebede mağlup edecektir. Kays başta olmak üzere ayaklanmacılar teslim olunca bağışlanacaktır.
Mahra
İkrime, Ebu Bekir'in talimatları doğrultusunda Umman'dan sonra Mahra üzerine yürür. Kendisine katılması gereken Arfaja bin Harthama henüz gelmemesine rağmen yerel ayaklanmayı kendi başına bastırır. Abyan'a giderek talimat beklemeye başlar.
Bahreyn
Yamama Muharebesinin ardından Ebu Bekir, Ala bin Al Hadhrami birliklerini Bahreyn'deki isyancıların üzerine gönderir. Bahreyn'e geçen Ala isyancıların Hajr bölgesinde mevzilendiğini öğrenir. Geceleyin ani bir baskınla isyancıları dağıtsa da yeniden toparlanan isyancıları bu kez sahil bölgesinde tekrar yener. 633 yılı Ocak ayı itibarıyla bölge yeniden Medine denetimine geçer.
Hadramut
Ridde Savaşları kapsamındaki büyük ayaklanmaların sonuncusu güçlü Kinda kabilesinin denetimindeki Yemen'in doğusundaki Hadramut'ta olur. İsyan 633 yılı Ocak ayında patlak verir. Hadramut'un Müslüman valisi Ziyad bin Lubaid isyancılara karşı harekâ düzenlese de ayaklanma büyür. Kinda kabileleri Ash'as bin Kays komutasında tamamen ayaklanır. İki tarafın da güçleri birbirine denk olduğu için iki taraf da ilk saldıran olmak istemez. Ziyad destek birliklerini beklemeye başlar, Najran'daki muharebelerden gelen Muhacir bin Abi Umayyah ve
İkrime da bölgeye yönlendirilir. Ziyad komutasında birleşen ordular 633 yılı Ocak ayı içinde Ash'as birliklerini yenilgiye uğratır. Ash'as surlarla çevrili Nujair kentine çekilir. Kuşatma altına alınan kent Şubat ayında düşer.
Sonrası
Hicret'in 11. yılında Ridde Savaşları sona erecek ve Arabistan topraklarında İslam'ın önü açılacaktır. Tüm Arap toprakları Medine'deki halifenin merkezi otoritesi altına birleşmiş Ebu Bekir büyük bir askerî ve siyasi zafer kazanmıştır. Arap topraklarını denetimi altına alan Ebu Bekir, İslam'ın denetimindeki toprakları genişletme planları yapar. Bundan sonra hedefte güçlü Bizans ve Sasani İmparatorlukları ile aralarında tampon bölge oluşturarak İslam adına yeni topraklar kazanmaktır. Halid bin Velid bu yeni dönem seferlerinde Irak ve Suriye üzerine gönderilecektir.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- Özel
- Rogerson 2006, ss. 139-140.
- Babası Zeyd bin Harise aynı bölgede 629 yılındaki Mute Muharebesinde hayatını kaybetmiştir
- Bu dönemde Arabistan'da peygamber olduğunu iddia eden 3 kişi ortaya çıkmıştır:
1. Tulayha bin Huvaylid bin Navfal el-Asadi (Sonradan Müslüman olmuştur)
2. Asvad Ansi (Yemen'de sahabelerden Fayruz el-Daylami tarafından öldürülmüştür)
3.Musaylimah (632 yılında Yamama Muharebesinde Vahşi bin Harp tarafından öldürülmüştür)
- Genel
- Rogerson, Barnaby (2006). The Heirs of the Prophet Muhammad. Abacus. ISBN 978-0-349-11757-7.
Dış bağlantılar
- İlgili tarih çalışması (İngilizce) 7 Mayıs 2012 tarihinde erişilmiştir
- İslam'ın çıkışı ve yayılmasıyla ilgili kaynakça6 Haziran 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İspanyolca) 8 Mayıs 2012 tarihinde erişilmiştir