Yedi Kilise
Yedi Kilise, Erken Hristiyanlık döneminin yedi büyük kilisesidir ve Türkiye sınırları içerisindedir.[1] Yuhanna tarafından yazılan İncil'in Vahiy bölümünde adı geçen bu kiliseler, "Yedi Altın Kandillik" olarak da betimlenir.[2] Vahiy kitabında bahsedilen yedi kilise, Hristiyanlıkta simgesel bir öneme de sahiptir.[3]
Açıklama
Roma İmparatorluğu'na bağlı olan Anadolu'nun batı bölgesine Asya İli denmekteydi, bu birbirinden bağımsız yedi kilise yerel halk tarafından Batı Anadolu'da kurulmuştur. Elçi Yuhanna Patmos Adası'nda sürgündeyken Yedi kiliseye uyarıcı nitelikte mektuplar yazmıştır. Asya İli'ndeki kiliselere Yeni Antlaşma'nın elçisel gerçeklik ve doğruluk temelinden ciddi sapmalar olduğunu gösterir. Yuhanna, kilise topluluklarının verdiği ödünleri ve işlediği günahları Mesih'in adına azarlamak ve onları tövbe edip başlangıçtaki sevgilerine geri dönmeye çağırmak için yazar. Domitianus'un kendisini tanrı ilan etmesiyle başlayan zulüm karşısında, kiliselerin İsa'ya olan imanını ve bağlılığını güçlendirmek, onları galip gelmeye ve ölüm pahasına da olsa sadık kalmaya teşvik etmek için yazmıştır.[4]
Vahiy'deki Yedi Kilise Bölümleri
- Efes'teki (Ephesus) (Selçuk) kiliseye bildiri (Vahiy 2:1-7)
- İzmir'deki (Smyrna) kiliseye bildiri (Vahiy 2:8-11)
- Bergama'daki (Pergamon) kiliseye bildiri (Vahiy 2:12-17)
- Thiatira'daki (Akhisar) kiliseye bildiri (Vahiy 2:18-29)
- Sart'daki (Salihli) kiliseye bildiri (Vahiy 3:1-6)
- Filadelfya'deki (Alaşehir) kiliseye bildiri (Vahiy 3:7-13)
- Laodikeia'deki (Denizli yakınları) kiliseye bildiri (Vahiy 3:14-22)
Yedi Kilise'ye Bildiriler
Yedi bildirinin her bir kilise için aşağıdaki öğeleri içerir.[2]
- Bir hitap
- Kendini tanıtan bir unvan
- Bir analiz
- Bir öğüt
- Hristiyan olduklarını kanıtlayan bir vaat Mesih, kendisi için belirlediği unvanları her bir kilisenin içinde bulunduğu duruma uygun bir şekilde dikkatlice seçer. Örneğin İzmir'deki acı çeken kiliseye "ölmüş ve dirilmiş" kişi olduğunu hatırlatır (Vahiy 2:8)[2].Mesih ilk önce konuşacağı kiliseye seslenir, sonra kendini tanıtır, ardından o kilise hakkında bildiklerini anlatır, ardından kilise için bir söz söyler, teşvik eder, uyarır ya da azarlar, son olarak "Kulağı olan, Ruh'un kiliselere ne dediğini işitsin" sözleriyle mektup biter.
- Efes kilisesi: Çalışkan, Elçisel ve sabırlı bir kilise olarak biliniyordu, Nikolas yanlılarının karşısındaydı fakat Nikolas'ın tam olarak kim olduğu bilinmemekte.
- İzmir Kilisesi: Zor günler ve sıkıntılar çeken ağır zulümlere uğrayan bir kilisedir Vahiy bölümünde on gün daha sıkıntı çekeceği ama sadık kalması yönünde teşvik sözleri vardır.
- Bergama kilisesi: Bu kiliseye bildirilen ayetler "Nerede yaşadığını biliyorum; Şeytanın tahtı oradadır" (Vahiy 2:13) sözleriyle başlar, "Şeytan'ın Tahtı" ifadesi Bergama kentindeki Zeus Sunağı'na gönderme yapar yine de bu kilisenin Tanrı'ya sımsıkı bağlı olduğu bildiriliyor ama kilise içindeki bazı kişilerin putperetsliğe göz yumduğu ve Nikolas yanlılarının sapkın öğretilerine bağlı olduğu için Tanrı tarafından tövbeye teşvik ediliyor. İmparator Konstantin'in Hristiyanlığı Roma devlet dini yapmasının ardından gittikçe daha çok dünyasallaştı
- Thiatira ya da Tiyatira kilisesi:Yozlaşmış bir kiliseydi, Tiyatira dönemin sanayi kentiydi ve buradaki kilise de epey büyümüştü, kilise İzabel adındaki sahte bir peygambere karşı uyarılmakta.
- Sart kilisesi: Ruhsal olarak ölü bir kiliseydi Ortodoksluğu ile tanınan Reform kilisesiydi, dışarıdan bakıldığında etkin bir kilise olarak görülüyordu fakat Tanrı'ya bağlı kalan çok az insan vardı. Kenit aynı zamanda yünlü giysilerin boyandığı bir merkezdi. Böylece Mesih galip gelenlerin kindisiyle birlikte tam tersine "beyaz giysiler"(Vahiy 3:4-5) içerisinde yürüyeceklerini vadeder.
- Filadelfya kilisesi: Bu kilise Tanrı sözüne çok bağlı bir kiliseydi, modern uyanışların ve küresel müjde etkinliklerinin kilisesiydi Mesih bu kilise için "İşte önüne kimsenin kapayamayacağı bir açık bir kapı koydum"(Vahiy 3:8) sözleriyle över.
- Laodikeiaya da Laodikya kilisesi: Laodikya dönemin en zengin kentlerindendi, bankacılık merkeziydi ve bölgede yetiştirilen kuzguni siyah yünlü koyunlardan üretilen giysileri ve tıp çalışmaları ile ün yapmıştı. Kent o kadar zengindiki İS 60'taki yıkıcı depremin ardından Roma'nın mali desteğine bile gerek duymamıştır. Laodikya yakınlarındaki sıcak su kaynakları kente kemerlerle taşınırdı ama bu suyu ılıklaştırır ve içilmez bir hale sokardı, bu yüzden Vahiy bölümünde bu kilise için şöyle bir ifade vardır "Yaptıklarını biliyorum. Ne soğuksun, ne sıcak. Keşke ya soğuk ya sıcak olsaydın! Oysa ne sıcak ne soğuksun, ılıksın. Bu yüzden seni ağzımdan kusacağım. Zenginim, zenginleştim, hiçbir şeye gereksinmem yok diyorsun; ama zavallı, acınacak durumda, yoksul, kör ve çıplak olduğunu bilmiyorsun.(Vahiy 3:15-16). Laodikya kilisesi çok zengin olmasına rağmen Ruhsal olarak çok yetersiz bir kiliseydi kendi maddi çıkarlarına güveniyor ama Tanrı'ya yönelmiyordu
Kaynakça
- Kunt, Sinem (2014). "Aziz Yuhanna'nın Vahiy Kitabı Çerçevesinde Yedi Kiliseler ve Bu Kiliselerin Hristiyanlık Tarihindeki Yeri (Yüksek Lisans Tezi)" (PDF). ankara.edu.tr. Ankara: Ankara Üniversitesi. Erişim tarihi: 21 Nisan 2020.
- Robert Horton Gundry (7 Temmuz 2003). A Survey of the New Testament: 4th Edition (İngilizce). Zondervan. ISBN 9780310559283.
- Baki Adam; Mehmet Katar (Haziran 2005). Dinler Tarihi. Anadolu Üniversitesi. ISBN 975-492-907-6. Erişim tarihi: 23 Nisan 2020.
- Yeni Yaşam Yayınları Açıklamalı Kutsal Kitap, Life Puplishers International, 2009