Yeni sanayileşen ülkelerde bilim

Bilimsel araştırma, dünyanın geri kalanının göze çarpmayan küçük katkılarının yanı sıra gelişmiş ülkelerde yoğunlaşmıştır.[1] Nobel Ödüllerinin çoğu ABD, Avrupa veya Japonya'dan çıkmaktadır. Birçok yeni sanayileşen ülke, bilim kurumları kurmaya çalışmıştır, fakat sınırlı bir başarı elde etmişlerdir. Bu ülkelerin bilim için yeterli bir işgücü havuzu yoktur ve fen eğitimine yeterli yatırımları yapmamaktadırlar.[2][3][4]

Yeni sanayileşen ülkelerin sınırlı başarısı

Yeni sanayileşen ülkelerden çıkıp dünya genelinde iz bırakmış çok az bilim insanı olmasının nedeni kısmen sosyal ve tarihi nedenlere dayanıyor[5]. Gerçek bir bilim insanı okul yıllarından çalışacağı bilim kuruluşuna kadar kendisiyle ilgilenilmiş kişidir. Yeterli sayıda öğrencinin bilimi bir kariyer seçeneği olarak görmesi ve belki de gelecekte başarılı bir bilim insanı olması ancak öğrencilerine ilham veren fen öğretmenleriyle mümkün olabilir.[6]

Benzer noktaları

Doğrusunu söylemek gerekirse yeni sanayileşen ülkelerin çoğunun ortak noktası kolayca tespit edilebilir. Bu ülkelerde bilim kuruluşlarının düzgün çalıştığını söylenebilir fakat hiçbiri gelişmiş ülkelerindeki kadar başarılı olamamıştır.[7]

II. Dünya Savaşı'ndan sonra, fen eğitimi almış küçük elit gruplar Hindistan, Pakistan, Brezilya ve Irak gibi ülkelerde yükselişe geçti. Bu ülkelerdeki bilimin ilerlemesini sağladılar; ülkelerindeki berbat durumdaki bilim kuruluşlarıyla Manhattan projesi tipinde nükleer enerji, elektronik, eczacılık veya uzay keşiflerine girişebildiler. Örneğin Hindistan'da binlerce teknisyenin seferber olduğu bir nükleer enerji programı başlatıldı ve milyonlarca dolara mal oldu, fakat sınırlı bir başarı elde edildi.[8] Yine de Çin, Kuzey Kore, Hindistan ve Pakistan nükleer silahların konuşlandırılmasında başarılı oldular ve bazıları, mesela Çin ve Hindistan, uzay programlarını başlattılar (örneğin Hindistan Uzay Araştırma Organizasyonu'nun "Ay Aracı" anlamına gelen Chandrayaan I (Sanskrit चंद्रयान-1) insansız Ay göreviydi ve ikinci Chandrayaan görevinin bir parçası olarak Ay'a 2010 veya 2011'de arazi aracı göndermeyi umut ediyordu; Çin'in deneme projesiChang'e I, organize bir şekilde devam ediyor). Gerçek şu ki, bu işlerden sorumlu bilim insanlarının çoğu eğitimini ABD veya Avrupa'da almıştı. Ek olarak yerel bilim kuruluşlarında güçlükle çığır açıcı çalışmalar yürüten Nobel ödüllü bilim insanı vardı.

Brezilya'da Bilim

Brezilya'da bilim etkin olarak 19. yüzyılın başında başladı. Bu zamana kadar Brezilya; üniversitesiz, müzesiz, matbaasız, kütüphanesiz, müzesiz fakir bir ülkeydi. Bu belki de Porkekiz koloni güçlerinin kasıtlı bir politikasıydı çünkü eğitimli Brezilyalıların milliyetçiliği güçlendirmelerinden ve siyasi bağımsızlık isteyeceklerinden korkuyorlardı.

Bir Brezilya bilim kuruluşu kurmak için ilk girişim 1783 civarında Portekiz'in başbakanı, Pompal'ın Marki'si, tarafından Brezilya faunasını, bitki örtüsünü ve coğrafyasını keşfetmek için gönderilmiş Portekizli natüralist Alexandre Rodrigues tarafından yapılmıştır. Ancak koleksiyonları Étienne Geoffroy Saint-Hilaire tarafından Paris'e taşındı. 1772'de ilk eğitimli topluluk, Sociedade Scientifica, Rio de Janeiro'da kuruldu fakat sadece 1794 yılına kadar sürdü. Ayrıca, 1797'de, ilk botanik enstitüsü Salvador, Bahia'da kuruldu. 20. yüzyılın yirmili ve otuzlu yıllarında, Brezilya'nın büyük üniversiteleri bir takım mevcut tıp, mühendislik ve hukuk okulları tarafından organize edidli. Brezilya Üniversitesi 1927 yılında; São Paulo Üniversitesi, günümüzde ülkenin en büyük üniversitesi, 1934 yılında kuruldur.

Günümüzde Brezilya'nın bilim ve teknolojide gelişmiş bir organizasyonu vardır. Temel araştırmaları büyük ölçüde devlet üniversiteleri, araştırma merkezleri ve ensitüleri, bazı özel enstitüler, özellikle de kâr amacı gütmeyen sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştiriliyor. Bu araştırmaların fonlarının %90'ından fazlası devlet kaynaklarından sağlanıyor

Uygulamalı bilim, teknoloji ve mühendislik, daha gelişmiş Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore, Almanya Japonya gibi ülkelerin aksine, büyük ölçüde üniversite ve araştırma merkezleri tarafından yürütülür. Son zamanlarda bu yöne gözle görünür bir eğilim var. Motorola, Samsung, Nokia ve IBM gibi şirketler Brezilya'da büyük ARGE merkezleri kurdular. Bunun için teşvik edici etmenlerden birisi, nispeten ucuz ve yetenekli işgücünün yanı sıra haberleşme, bilgisayar ve dijital elektronik gibi alanlardaki yüksek teknolojili imalatçı şirketlerin, brüt gelirin %5'ine varan vergilerden muaf tutan Bilişim Yasası'ydı. Yasa, Brezilya ARGE'lerine yılda 1,5 milyar dolardan fazla yatırım yapılmasını sağladı. Çok ulusu şirketler ayrıca Brezilyalılar tarafından tarafından tasarlanıp geliştirilen, başka ülkelerde makbule geçen, otomotiv, uçak, yazılım, fiber optik kablo, elektrikli alet ve buna benzer ürün ve teknolojileri icat ettiler.

Brezilya biliminin bugün karşılaştığı zorluklar: sistemi kaliteyle genişletmek, halihazırda yetkinliklerini desteklemek; araştırma sektöründen sanayiye bilgi aktarımı; mevcut programın değerlendirilmesini sağlamak ve ülke için ilgili alanlarda inovatif projeler başlatmak. Buna ek olarak, bilimsel bilgi dağıtımı, bilimin popülerleştirilmesi için esas rol oynuyor. Hükümet bu zorlukları kurumsal tabanda ve nitelikli bilim insanlarıyla çözüyor.[9]

Çin'de Bilim

Çin'i inceleyen birçok tarihçinin ilgisini çeken bir soru, Çin'in bilimsel bir devrim gerçekleştirmediği ve teknolojisinin Avrupa'nın gerisinde kaldığı gerçeğidir. Bu soruya, kültürel, politik ve ekonomik anlamda birçok hipotez önerilmiştir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Calestous Juma, Limits to South-South collaboration, Nature, 10 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 6 Mayıs 2020
  2. N. Gopal Raj (8 Temmuz 2004), Universities and scientific research, The Hindu, 24 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 6 Mayıs 2020
  3. José Goldemberg (20 Şubat 1998), "What Is the Role of Science in Developing Countries?", Science, 279 (5354), ss. 1140-1141, doi:10.1126/science.279.5354.1140, 9 Aralık 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 21 Aralık 2007
  4. Garg, K. C.; Gupta, B. M. (10 Mayıs 2003), "Decline in science education in India – A case study at + 2 and undergraduate level" (PDF), Current Science, 84 (9), 5 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF), erişim tarihi: 6 Mayıs 2020
  5. Philip G. Altbach (Mart 1992), "Higher education, democracy, and development: Implications for Newly Industrialized Countries", Interchange, Netherlands: Springer, 23 (1–2), ss. 143-163, doi:10.1007/BF01435230
  6. Jean-Jacques Salomon; Francisco R. Sagasti, and; Céline Sachs-Jeantet, (Edl.) (1994), "Institutional growth in the moulds of "national science"", The uncertain quest: science, technology, and development, United Nations University Press, 12 Aralık 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 21 Aralık 2007
  7. "1195.pdf - may102004 - currsci - Indian Academy of Sciences" (PDF). Ias.ac.in. 5 Kasım 2004 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2018.
  8. "Nuclear Power in the Third World: An Analysis". Ccnr.org. 24 Şubat 1999 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2018.
  9. José Galizia Tundisi, Science in Brazil, Government of Brazil, 15 Aralık 2007 tarihinde kaynağından ( Scholar search) arşivlendi, erişim tarihi: 21 Aralık 2007

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.