Öğrenilen geçmiş zamanın hikâyesi
Duyulan geçmiş zamanın hikâyesi, öğrenilen geçmiş zamanın hikâyesi veya -miş'li geçmiş zamanın hikâyesi,[1] Türkçede birleşik zamanlı bir fiil çekimi. Bir fiilin sonuna -mış ya da -miş ve -dı ya da -di eklerinin ses uyumlarına uyacak şekilde birlikte eklenmesi ile oluşturulur:
Ben gelmiştim. | Biz gelmiştik. |
Sen gelmiştin. | Siz gelmiştiniz. |
O gelmişti. | Onlar gelmişlerdi. |
Kullanımı
Öğrenilen geçmiş zamanın hikâyesinin Türkçede başlıca iki tür kullanımı vardır.
Başlıca olarak, geçmişteki bir olay referans alınarak ondan daha önce gerçekleşmiş bir olay aktarılırken kullanılır:
- Annemler eve geldiğinde kardeşim çoktan uyumuştu. (Kardeşin uykuya dalması önce, annenin gelmesi sonra.)
- Polis mağazaya ulaştığında hırsızlar kaçmıştı.
- Seni dün de aramıştım. (Aramanın en az iki kez gerçekleştiği ifadeden anlaşılıyor.)
İkinci olarak, konuşanın da dinleyenin de haberdâr olduğu geçmiş olaylar anılırken kullanılır:
- Doğum günümde ne kadar çok eğlenmiştik, değil mi?
- Geçen sene kış ne kadar da çetin geçmişti.
Yukarıdaki örneklerde eğer dinleyici geçmişteki olaylardan habersiz olsaydı, konuşmacı muhtemelen bilinen geçmiş zamanı (-di) kullanırdı:
- Doğum günümde çok eğlendik. Keşke sen de gelebilseydin.
- Geçen sene bizim oralarda kış çok çetin geçti.
Bahsedilen konuya konuşmacı bizzat şahit olmamış olsaydı, muhtemelen öğrenilen geçmiş zamanı (-miş) kullanırdı:
- Duyduğuma göre doğum günü partisinde çok eğlenmişsiniz.
- Geçen sene buralarda kış çok çetin geçmiş.
Olumsuz hâli
Olumsuz hâli "-miş" ekinden önce "-me" eki eklenerek oluşturulur. Bütün ekler ses uyumu kurallarına uymalıdır:
- Beden eğitimi dersine kimse katılmamıştı.
Kaynakça
- Ek-Fiil ve Birleşik Zamanlı Çekimler 10 Mart 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Türkçeciler.com. Erişim:7 Ocak 2012.