İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı
İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyet'e geçişi ile başlayan edebi dönemdir. Türkler edebiyat alanında ilk olarak sözlü edebiyat ürünleri olan: şiir, destan, sav, sagu, koşuk gibi türlerde eserler vermiştir. Yazının icadı ve Türkler tarafından öğrenilmesi ile de Türk edebiyatında yazılı dönem başlamıştır. Türklerin Karahanlılar döneminde kitleler halinde İslam dinine geçmesi ile edebiyat alanında bir geçiş dönemi yaşanmıştır. İslamiyet öncesindeki Türk edebiyatı, Türklerin İslam'a geçişleri ile birlikte Halk edebiyatı başlığı altında devam etmiştir. İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatına geçiş dönemi edebiyatı da denmektedir. Bu dönemde hece ölçüsünün yanı sıra aruz ölçüsü de kullanılmıştır. Bu dönem eserleri daha çok didaktik bir özellik taşıyarak öğüt verici yapıtlar olarak bilinmektedir. Bu dönemin yapıtlarında İslam dininin etkisi ile Arapça ve Farsça sözcüklerde görülmektedir. Dönemin diğer bir özelliği ise eski Türk şiir biçimleri ile mesnevi, gazel, kaside gibi yeni şiir biçimlerinin beraber kullanılmasıdır. İlk yapıtlar gibi Halk ve Divan edebiyatı da İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı ayrımına girmektedir.
Türk edebiyatı |
---|
Kategorik olarak |
İslamiyet öncesi |
İslamiyet etkisinde gelişen Türk edebiyatı |
Batı etkisi |
İlk yapıtlar
Türklerin İslamiyet'e geçmesi ile Divan edebiyatının başlangıcı sayılan 13. yüz yıla kadar olan dönemde ilk yapıtlar verilmiştir. Kutadgu Bilig ve Divânu Lügati't-Türk adlı eseler 11. yüzyıl yapıtları olarak bilinirken, dini içerikli olan Atabetü'l-Hakayık ve Divan-ı Hikmet adlı yapıtlar ise 12. yüzyıl'da verilmiştir
Kutadgu Bilig
11. yüzyılda Balasagun'lu Yusuf Has Hacip tarafından yazılmıştır. Yusuf Has Hacip memleketi Balasagun'ndan ayrılarak Kaşgar'a gitmiş ve eserini burada yazmıştır. Yusuf Has Hacip yapıtını tamamlayınca Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han'a sunmuştur. Tabgaç Buğra Han yapıtın yazarına Hâs Hâcib unvanını vermiştir. Kutadgu Bilig: mutluluk veren bilgi, saadet veren bilgi gibi anlamlara gelmektedir. Yusuf Has Hacip bu yapıtında: devlet yöneticilerine: toplumsal sorunların düzeltilmesi ile ahlak ve dinin öğretilmesi gibi çeşitli konularda öğüt ve tavsiyelerde bulunmuş; her iki dünyada mutlu olmanın yollarını göstermiştir. Bu yapıtta olaylar 4 temsili kişi üzerinden anlatılmaktadır. Yapıt mesnevi biçiminde ve aruz ölçüsüyle 6645 beyit ve 173 adet dörtlükten oluşmaktadır. İslamiyet dönemi Türk edebiyatının ilk ürünü olan bu yapıt Hakaniye lehçesiyle yazılmıştır. Türk edebiyatında siyasetname özelliği taşıyan ilk yapıt olması da diğer bir özelliğidir. Yapıtta Kün Togdı karakteri hükümdarı, Ay Toldı karakteri veziri, Ögdülmüş karakteri: vezirin oğlunu, Odgurmuş karakteri ise vezirin kardeşini temsil etmektedir.
Divânu Lügati't-Türk
11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından, Araplara Türkçeyi öğretmek ve Türkçenin zengin bir dil olduğunu göstermek amacıyla yazılmıştır. Yapıt bir sözlüktür fakat dönemin tarihini, coğrafyasını, folklorunu ve mitolojisinin aydınlatılması için önemli bir kaynaktır. Türk dilinin ilk sözlüğü olan bu eserde halk dilinden örnekler de verilmiştir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatının sözlü ürünleri olan sav, sagu, koşuk, destan gibi türlerden de örnekler verilmiştir. Yaptın sonunda dönemin Türk dünyasını gösteren bir harita vardır. Hakaniye Lehçesi ile yazılmış olan bu yapıtta 7500 adet Türkçe sözcük açıklanmıştır.
Atabetü'l-Hakayık
12. yüzyılda Edip Ahmet Yükneki tarafından yazılmış, ahlak kavramları ve öğütler içeren bir yapıttır. Yapıtın adı "Hakikatler Eşiği" anlamına gelmektedir. Edip Ahmet Yükneki bu yapıtını Karahanlı beylerinden Muhammed Dâd Sipehsalar'a hediye etmiştir. Yapıtta ahlak ilkeleri ile ahlaklı bir insan olmanın yolları anlatılmaktadır. Didaktik bir anlatım söz konusudur. Yapıt 40 beyit ve 101 dörtlükten oluşmuştur. Giriş bölümü aruz ölçüsüyle ve gazel biçiminde yazılırken, asıl konunun anlatıldığı sonuç bölümü ise dörtlük tarzında yazılmıştır. Dörtlükler aaxa şeklinde kafiyelenmiştir.
Divan-ı Hikmet
12. yüzyılda Ahmet Yesevi tarafından verilen yapıttır. Ahmet Yesevi bu yapıtına "hikmet" adını vermiştir ve dini tasavvufi şiirlerini bu yapıtta toplamıştır. Yapıtta sade bir dil kullanılmıştır. Yapıttaki şiirler dörtlük biçiminde ve hece ölçüsüyle yazılmıştır. Yapıtın verilme amacı dini ve tasavvufi düşünceleri yaymaktır. Yapıtta 144 hikmet ve 1 münacaat bulunmaktadır. Karahanlı Türkçesi'nin Hakaniye lehçesiyle yazılmış olan bu eserde Allah inancı, peygamber sevgisi, dervişlik, ahlak ve ahiret inancı gibi konular işlenmiştir.